Herkese selamlar! Bugün burada, yakın zamanlarda yayınlanan, fırından yeni çıkmış Business Proposal hakkında konuşacağız. Çaylar kahveler hazırsa, başlayalım o halde.
Dizi baya yeni yayınlanan bir dizi. Yayınlandığı dönemde de epey insan takip etti. Timeline falan hep Business Proposal editleriyle doldu taştı birden. Hatta espriler falan dönüyordu, "Bu dizi bana iyi gelecek, yaralarımı saracak." diye. Tam da öyle bir dizi gerçekten. Çerezlik, yormayan türden.
Diziyi yayın tarihi yaklaşan kdramaların olduğu bir postta gördüm ben ilk olarak. Ahn Hyo Seob'un oynadığını biliyordum, sonra Kim Min Gyu'yu da görünce bir iki kere gözümü ovuşturdum, halis mi görüyorum diye. Kim Min Gyu'yu Because This Is My First Life'da ve Just Between Lovers'da izlemiş ve "Of çok güzel çocuk, başrol verseler keşke." demiştim. Ahn Hyo Seob ise, Ahn Hyo Seob yani kimse adını bilmezken ben çocuğun aile kütüğüne kadar öğrenmiştim, çok yanığım ben bu adama. My Father Is Strange izlerken başladı aşkımız. O şekilde izlemek için aklıma yazmış bulundum.
Webtoon'u okuyanlar, dizide eksiklikler olduğunu söylüyor genelde. Ben okumadığım için ona yorum yapamam ama bu eksiklik işini finalde ben de hissettim, biraz aceleye gelmiş gibiydi. Ama diğer kısımları bence iyiydi yani epey eğlendirdi beni.
Çok bir beklentiye girmeden izleyen herkesin ama az ama çok eğleneceği bir dizi olmuş, herkesin seveceği klasik bir romcom. O yüzden düzenli kdrama izleyen herkese gözüm kapalı önerebilirim. Bolca klişe dolu ama rahatsız etmedi beni, eğlenceli şekilde tekrar yorumlamışlar tüm klişeleri. İnsan bazen klişe izlemeyi de özlüyor. Güzeldi yani, benim hoşuma gitti. Baya da eğlendim izlerken. İnsanı mutlu eden diziler olur ya, Business Proposal da tam böyle, bahara uygun cıvıl cıvıl bir dizi olmuş, çok şirindi. Bittiği için çok mutsuzum sevgili günlük, büyük bir boşluğa düştüm... 16 bölüm olsaydı ne olurdu yani? Açıp açıp sevdiğim sahneleri izliyorum, resmen büyük boşluktayım şu an.
Business Proposal
Yönetmen: Park Sun Ho
Senarist: Hae Hwa (webtoon yazarı), Han Sul Hee, Hong Bo Hee
Yayıncı: SBS
Bölüm Sayısı: 12 Bölüm
Yayın Tarihleri: 28 Şubat-5 Nisan
Çok zengin bir aileden gelen, Go Food isimli aile şirketinin başına geçen chaebol oğlumuz Kang Tae Moo (Ahn Hyo Seob), büyükbabasının baskısında dayanamıyor ve görücü usülü randevulara gitmeye başlıyor. İlk aday Marine Grup'tan Jin Young Seo. Ancak Jin Young Seo (Seol In Ah), görücü usülü randevulardan nefret ettiği için buluşmaya arkadaşı Shin Ha Ri'yi (Kim Se Jeong) gönderiyor. Shin Ha Ri buluşmaya patronunun geleceğini bilmediği için rahat rahat gidiyor ama kartviziti görünce başına büyük iş aldığını anlıyor. Bir de üstüne işkolik Tae Moo ilk adayla evlenmeye karar verip "Evlenelim!" deyince işler iyice karışıyor.
İkinci çift cephesinde ise ilk karşılaşma bir markette yaşanıyor ve Tae Moo'nun sekreteri olan Cha Sung Hoon (Kim Min Gyu) ve Jin Young Seo birbirlerinden hoşlanıyorlar. Young Seo babasına karşı çıkıp bağımsızlığını ilan ederek Sung Hoon'un yan dairesine taşınıyor. Tesadüfün böylesi ahshahsh
-bundan sonrasında spoi bulunmaktadır.-
Kang Tae Moo (Ahn Hyo Seob)
Yani her şeyden önce, linçlensem de ben burada bu adamı överim, kimse kusura bakmasın. İki dizidir bir başrol alsa da izlesek diye bekledim durdum. Abyss'de orada burada falan da oynamış ama onları da ben izlemedim, sayılmaz. Gerçekten çok yakışıklı yani inanılmaz yakışıklı. O yelekli takımlar, uzun paltolar falan üstüne dikmişler gibi, boylu poslu muhteşem bir adam. Ama o ilk bölümdeki Why Secretary Kim esintili saçlarını hiç sevmedim, o saç Park Seo Joon da buna dahil olmak üzere kimseye ama kimseye yakışmıyor. O yüzden saçlarını kendi haline bıraktığında asıl yakışıklılığını gördük.
Go Food'un başkanı Kang Tae Moo karşınızda efenim. Yani bunlar da hep hem genç hem yakışıklı hem de zengin olurlar hiç şaşmaz bu. Tae Moo da bizi hiç şaşırtmayarak tüm bu özelliklere sahip. Son derece kibirli, işine deli gibi bağlı (bunlar bir de aşık olmadan önce işkolik olur sonra da işi bırakma kıvamına falan gelirler o da hiç şaşmaz.)
Tae Moo önce, böyle de öğrenmez dediğim şekilde çabucak bir şekilde Ha Ri'nin Young Seo olmadığını öğreniyor, sonra da epey gecikmeli şekilde Ha Ri'nin ve Geum Hee'nin aynı kişi olduğunu öğreniyor. Aşık olma süreci falan biraz hızlı işlendi ama zaten dizinin olayı bu olduğundan dolayı çok da dikkatimi çekmedi bu durum.
Benim için top olayı, gizli kamerayla video çeken adamın çalıştığı şirketi önce satın alıp sonra da adamı kovmasıydı, bunlar nasıl hayatlar ya? Siz nasıl dünyalarda yaşıyorsunuz abi ahdhahdhah
Gözleri çok güzel, bakışları çok güzel, yüzü zaten heykel gibi. Kimileri oyunculuğunu donuk bulmuş ama ben rolünün getirisi olduğunu düşünüyorum, max Kore webtoon başrolü işte, rolünün mimiği yoksa Hyo Seob ne yapsın?
Tae Moo'nun aşık olduktan sonraki tecrübesiz halleri, nasıl evlenme teklifi edeceğini falan bilememesi çok komikti. Yine de her şekilde duygularının arkasında durup gerek büyükbabasına gerek Ha Ri'nin ailesine karşı sevgisini net bir şekilde ifade etmesi benim için takdire değerdi. Dünyanın kendisi etrafında döndüğünü düşünen bir adam Tae Moo, ama ilk kez birisine öncelik veriyor.
Hastanede Ha Ri'ye ailesini anlattığı yerde ağladım bu arada, cidden ağladım. Duam belli duyan belli, ne diyebilirim ki. Ne olur bize de böyle boylu poslu, yakışıklı, zengin, zeki, genç, çıtır... Liste böyle uzar.
Bu muhteşem karakter de Tae Moo'nun dedesi. Bu adamın diziye kattığı en güzel şey 'Be Strong Shin Geum Hee' dizisi ahdhahdha Hayatımda o dizi kadar komik çok az şey gördüm. Bildiğiniz klişelerle dalga geçmişler diziyi çekerek, tamamı çekilsin izlerim. Bu adamı böyle dizisi için saat kurup hayvanlı maskelerle binge watching yaparken görünce çok farklı bir imaj çizerler sandım ama yine fabrikatör imajı verdiler adama... Bu dedenin de Ha Ri'yi kabullenme süreci yordu biraz. Diziye bu imajla giren dedeye ve bu kadar pançak pançak bir diziye fazla kaçtı bu ısrar. Oysa ki Ha Ri'yi çok seven bir dedeyle çok eğlenebilirdik. Neyse, ne diyoruz, you know, I have no chingu! (Yu Jeong'un sesiyle okunması önerilir.)
Oyunculuğu gayet iyi durumda, dizinin gerektirdiği teatral oyunculuk da mevcut zaten, yani böyle çerezlik bir romcom için gayet iyi bir seçim olmuş, arayı düzelttik. Ben Se Jeong'u ilk olarak bin yıldır bitiremediğim The Uncanny Counter'da izledim, orada da epey başarılıydı gerçi. Son sahnedeki "Sarıl bana." senaryoda yokmuş mesela, doğaçlamaymış. Birisi iyi doğaçlama yapabiliyorsa o kişinin oyunculuğu iyi oluyor ya, ne olursa olsun.
Se Jeong, Shin Ha Ri karakterine hayat veriyor. Shin Ha Ri, Go Food'da yemek araştırmacısı olarak çalışıyor. Baya işini gayet severek yapan, bu işten zevk alan bir araştırmacı. Yedi yıldır en yakın arkadaşına aşık olduğu için kimseye alıcı gözle bakmıyor. Gittiği tanışmada şirketin başkanıyla oturduğunu fark etse de "Salla ya, bir daha karşılaşmayız." diye düşünüp son hız deli taklidi yapıyor adhahdha Samantha ve Rachel repliğini nasıl unuturuz? Ha Ri'yle Young Seo'nun arkadaşlığına da bittim ya, kızlar beni de çağırın arada olmuyor böyle ahhahsha
Shin Ha Ri hakkında bana en ters gelen şey, ayak üstünde bin yalan atması. Başında her şeyi doğru düzgün söylese bu kadar uğraşmayacak da işte nerede... Hadi o kadar yalanı söyledi, zaten başına bin tane şey geldi, akıllanmamış asla. Ailesine koskoca başkanı "Müdür Gye Bin." diye tanıttığını duyunca "Artık yuh!" demişim. Tae Moo da aynısını içinden dedi, eminim buna. Ben dürüstlüğü çok önemserim, karşımdaki insanda da. O yüzden sanırım dizi de olsa bana çok ters geliyor böyle beyaz yalanlar.
Ama bunların dışında da o kadar sevdim ki! Bir kere kimseden etkilenmeden son bölüme kadar onun da sevgisinin arkasında durması bana rahat nefes aldırdı. Bu tip bir dizide Ha Ri, Tae Moo'nun iyiliği için ondan bin kere ayrılırdı çünkü de. Kimseye bakmadı, kimseden de etkilenmedi, sonuna kadar gitti helal olsun! Demek ki oluyormuş yani!
Cha Sung Hoon (Kim Min Gyu)
Hani Korelilerin kız grupları için ünlü bir sözü vardır, "güzel kızın yanındaki güzel kız." derler tüm üyelerini güzel buldukları gruplar için. Hah işte dizi tam öyle. Güzel kızın yanındaki güzel kız, yakışıklı oğlanın yanındaki yakışıklı oğlan. Kim Min Gyu'yu ilk Because This Is My First Life'da, sonra da Just Between Lovers'da izledim. İkisinde de hastası oldum çıktım. Gerçekten yeni yüzleri çok seviyorum ya, sektöre aranan kan.
Cha Sung Hoon, Tae Moo'nun sekreteri, aynı zamanda Sung Hoon'u da Tae Moo'nun büyükbabası büyüttüğü için kardeş gibi büyümüşler. Tae Moo'yla birlikteyken ortamın yakışıklılık seviyesini çok yükseltiyorlar ayrıca, belirtmeden geçemiyciim. Sung Hoon gerçekçi, işine sadık ve nazik biri. Ben şahsen kendisine çok aşık olmuş olabilirim yani. Büyükbaba hasta olduğunda ona ilk defa "Büyükbaba" demesiyle de gözlerimizi doldurdu cidden.
Doğruya doğru, ben ikinci çiftin uyumunu daha çok beğendim, ilk bölümlerde özellikle ikinci çift bombaydı. İlişkileri o kadar tatlı ve o kadar eğlenceliydi ki! İlk bir kaç bölüm sahnelerini iple çektim resmen. Sung Hoon'un aslında daha umursamaz görünmesi ama onun da ilk görüşte Young Seo'dan hoşlanması da tatlış bir ayrıntıydı bence. Young Seo'nun onu böcek öldürmesi için çağırması ama Sung Hoon'un da böcekten korkmasına rağmen, "Korkmuyorum, sadece hoşlanmıyorum." demesi de beni çok eğlendirdi. En çok güldüğüm yer ise, yetimhanenin bahçesinde sarılırlarken, çocukların seslenmesi üzerine Sung Hoon'un Young Seo'yu pat diye ittirmesi oldu ahdhahs Sung Hoon'u gerçekten çok çok sevdim ya. Tae Moo'nun kibirli oluşu beni ilk bölümlerde sinir eden bir şeydi mesela ama Sung Hoon dizinin başından sonuna ideal erkek oluşuyla kalbimi çaldı. Bu güzel yüzünü özletmemesini ve hemmen yeni bir dizi projesiyle dönmesini temenni ediyorum. Sesiyle, mimikleriyle, yüzüyle ekrana en yakışan oyunculardan biri bence son zamanlarda.
Jin Young Seo (Seol In Ah)
İşte benim kızım ya! Aşık mıyım neyim acaba? Seol In Ah'yı ben daha önce Strong Woman Do Bong Soon'da izledim, Guk Doo'nun sevgilisi olarak karşımıza çıkmıştı. Bu kızın ideal saç boyu kesinlikle bu boy bu arada. Nasıl yakışmış küt saç yüzüne ya. Güzelliği, gülüşü beni dizi boyunca resmen aşık etti kendine, yiyeceğim suratını.
Jin Young Seo, Marine Grup'a mensup, zengin bir kızımız. Ama genelde karikatürize edilen zengin ailelerin çoğu gibi ilgisizlikten mensup. Babası doğum gününü bilmiyor yani, siz düşünün. Ha Ri'nin annesi yosun çorbası yapıyor doğum günlerinde. Ha Ri'nin çok yakın arkadaşı ve daha önce de bazı görücü usülü buluşmalara Ha Ri'yi yollayarak kurtarmış. Aşık olmadan asla evlenmeyeceğini düşünüyor ve bingo, bir gün markette karşılaştığı Sung Hoon'a ilk görüşte tutuluyor.
Shin Ha Ri'yi de çok sevdim ama asıl favorim Jin Young Seo kesinlikle. Ben Shin Ha Ri gibi her şeye çok ses çıkaramayan bir enayi olduğum için genelde böyle dişli karakterleri daha çok severim ahshahsha Young Seo'nun istediklerini almak için kıyasıya mücadelesi, cesareti, herkese ağzının payını vermesi falan çok hoşuma gitti. Ha Ri de anca o da haklı diye Yoo Ra'yı anlamaya çalışsın, çok şükür o kadar salak değilim ahshahs Giyim tarzı da çok güzeldi ya inanılmaz spesifik bir tarzı vardı, şu an tam olarak şu diyemem ama giydiği her parça, onun giyebileceği parçalardı. İnanılmaz pahalı duruyordu giydikleri aynı zamanda, çok başarılı bir zengin tiplemesi olmuş ahahahah
Sung Hoon'la olan ilişkilerde Young Seo'nun genelde hemen parlayan taraf olması, Sung Hoon'un ise onu sakinleştirmesi çok eğlendirdi beni. İlişkileri zaten muhteşemdi ama onlar da bir kaç sınav verdiler. Ama her şekilde çözüme ulaştırmaları hoşuma gitti. Ayrıca sabredemediği için otoyol kenarında evlenme teklifi almasına da on puan veriyoruz ahdhahdhs Şimdi bu muhteşem çift bir düğün sahnesi hak etmiyor muydu? Ediyordu işte, hof.
Ay bir de bu kızın kitapsız bir babası vardı... Genelde de dizilerde son derece zengin ve öfkeli rolleri verirler. Burada da eski sevgiliye tomarla para teklif etmek dursun, Sung Hoon'la kızı varken yemek yerken arkasından kızından ayrılması için baskı yapması olsun zenginliğin tüm nimetlerinden faydalandı, sağolsun. Ben bir de saf gibi gerçekten damadı kabul etti Sung Hoon'u sanmıştım, yanılmışım. Boş bir çardı yani, sevilmedi.
Kamera arkasında Seol In Ah'nın ne kadar eğlendiğine bakar mısınız ya yicem ahsahdash Min Gyu'nun sakinliği ise daha daha komik.
Genel Yorumum
Şimdi enine boyuna neleri çok sevmedim, nelerden hoşlanmadım, onları konuşacağız. Önce her zaman olduğu gibi sevmediğim şeylerden bahsedeyim, sonra istediğim gibi överim.
Dizide sinir olduğum şeylerin başında gelen olay, yalanın dolanın, sırrın, yanlış anlamanın bir türlü bitmemesiydi. Önce Ha Ri ve Tae Moo arasında bir yalan zinciri, sonra ilişkiyi saklamaya çalışmalar, sonra dededen gerçekleri saklamaya çalışmalar bu sırada Tae Moo yerine Sung Hoon'u gönderdiği için görücü usulü buluşmada Jo Yu Jeong'un Sung Hoon'a aşık olması, Sung Hoon'un Jin Young Seo'ya buluşmaya ben gittim diyememesi AY YAZARKEN BİLE ŞİŞTİM. Ayrıca ilişkilerini çok çok sevmeme rağmen Young Seo'nun, Sung Hoon'a buluşmaya niye gittin diye yükselmesi çok saçmaydı, bizzat kendisi yerine Ha Ri'yi göndermişken. Sung Hoon'un ise, Yu Jeong içerideyken "İçeride Tae Moo var." diye buzz gibi yalan söylemesi yordu mesela. Yu Jeong'u sal kusuyo mu bayılıyo mu seni ne alakadar eder be adam, sanki iyilik elçisisin yani bilmesek... Onu orada bırakıp Young Seo gelince her şeyi anlatsa daha ucuz kurtulurdu eminim. Bu kadar gizli saklı işler beni yoruyor ya. Kimse hiçbir şeyi saklamasa, hayat bayram olsa gerçekten.
Finalin çok çok aceleye getirilmiş olması gerçekten canımı sıktı. Normalde sonu açık kalmadığı sürece final bölümlerini severim, ama bu o kadar aceleye gelmiş, o kadar hızlı bir finaldi ki... Webtoon'un sonunu bilen herkes son bölümü, "Haftaya düğünümüz var." diye bekledi. Aynen kardeşim aynen, düğün. Hayır bir de asıl sorun bu da değil. Sanki o kadar bölüm hiçbir şeyi çözmemişler de, on ikinci bölümün final olduğunu eskaza hatırlamışlar gibi her şeyi tek bölüme sıkıştırmışlar. Young Seo'nun babasının Sung Hoon'a kızımdan ayrıl demesi, Young Seo'nun bunu duyup babasına rest çekmesi, çok gerekliymiş gibi Min Woo ve Ha Ri yüzleşmesinin gerçekleşmesi. Neymiş, Yoo Ra özürlerini iletmiş, yüz yüze buluşmaya cesareti yokmuş, haspamdaki tribe bak! Neyse efendim sonra büyükbabanın hastalığı, Ha Ri'nin kendini sevdirme çabaları, sonra büyükbabanın gerçekten hasta olmuş olması, balığa gitme sahnesi, ardından yurt dışına gitme muhabbeti ki en nefret ettiğim final olayıdır bu yurt dışı, bilen bilir... Başım döndü izlerken. Hele sonrası... Ha Ri'nin yeni iş arkadaşları, skandal, işten izin alıp New York'a gitme kararı ve çevrilen taksinin içinden Tae Moo'nun inmesi falan derken akabinde bagaja koyulan valizi de orada bırakarak hayatlarına devam ettiler. Ne oluyoruz dedim, cidden bende böyle merdivenden aşağı yuvarlanıyormuşum gibi bir his yarattı. Young Seo'nun işini, onlara ne olduğunu göremememiz de cabası. Madem yetişmeyecekti on altı bölüm yapsaydınız, suyu mu çıktı on altı bölümlük dizilerin? Of cidden. Bildiğin mutlu sondu ama ben çok farklı bir final hayal etmiştim...
Gerçekten bazı Koreli senaristler final yazmasın.
Bir de dediğim gibi keşke on altı bölüm olsaydı... Seve seve izlerdik nedir yani, hem de belki final böyle yuvarlanır gibi olmazdı.
İlk olarak çok sevdiğim şey kafa yormayan, soft bir dizi oluşuydu. Şirket entrikası yok, kötü karakter yok, (en kötü karakter Yu Jeong ve Young Seo'nun babası yani, siz düşünün) güç savaşları yok, bizans oyunu yok. O kadar iyi geldi ki böyle eğlenceli bir drama izlemek. Bazen insan sadece klişe bir şeyler izlemek istiyor mesela ve bence klişeyi izletebilmek de bir başarıdır. Ben sevdim ya. Tüm karakterleriyle, olaylarıyla, mekanlarıyla çok eğlenceli bir kdramaydı Business Proposal. Belki çok çok kaliteli bir iş değildi, ama çok eğlenceliydi.
Ayrıca bazı klişelerle dalga geçmeleri de çok eğlenceliydi. Be Strong, Shin Geum Hee zaten başlı başına ayrı komediydi de Young Seo'nun eski sevgilisinin parayı alıp kaçması, Ha Ri'nin büyükbabaya "İstifa edemem, bu projeler için çok çalıştım." çıkışı falan fakir ama gururlu klişelerine güzel göndermelerdi ahaahahsh Mesela Tae Moo kaza yaptığında da, Ha Ri'nin 'sana zarar veriyorum.' klişesine girip uzaklaşacağını falan düşündüm ama olmadı çok şükür.
Çok yakışıklı ve güzel başrollerin olduğu ama kimyanın sıfıra yakın olduğu pek çok dizi izledik şimdiye kadar. Bu dizide ise herkes istisnasız çok güzel ve yakışıklı olmasına rağmen inanılmaz yakışıyorlardı. Benim için Young Seo ve Sung Hoon uyumu bir tık fazla olsa da, çiftlerin ikili uyumları ve dörtlü olarak kontrastları muh te şem di! Evet izlerken gözümüz gönlümüz açıldı ama hepsinin güzel veya yakışıklı olmasından öte yüzlerinin çok uyumlu olması da bence büyük bir artıydı. Dizinin yayımlanan toplu fotoğraflarını ve birlikte basketbol oynadıkları sahneyi düşünürseniz neden bahsettiğimi anlayabilirsiniz bence. İnanılmaz iyi bir kontrast vardı dördünün de arasında. Genelde dizi oyuncularının dizi hakkında konuştuğu röportajları ya da soru cevapladıkları, jenga oynadıkları videoları izlemezdim ama bu dörtlünün kimyasını o kadar sevdim ki gittim işsiz gibi hepsini izledim ahahahs Jenga oynadıkları bölüm cidden komikti ama gülmekten karnım ağrıdı, siz de izleyin.
İki ayrı çiftin olması da beni sevindirdi bu arada. İkinci çifti çok çok sevmem bir yana, genelde böyle dizilerde bir adet kötünün kötüsü bir ikinci kadın, bir de fedakar ve cefakar aşık ikinci adam olur. Olaya bak, aynen hep kadınlar kötü olur zaten... Böyle kişiliklerin olmaması da artı puandı, hiç entrika kaldıracak bir dizi değildi, böylesi son derece iyi oldu.
Karakterler de çok başarılıydı, yani başarılıdan kastım şu. Hani bazı dizileri çok severiz, oyuncularına da bayılırız ama karakterler hata üstüne hata, salaklık üstüne salaklık yaparlar. Bu dizide böyle bir karakter yoktu. Ha Ri'nin "Ben sana zarar veriyorum zaten büyükbaban da bizi onaylamıyor." deyip zibilyon kere ayrılmaya çalışmasına hazırlamaya çalışıyordum mesela kendimi ama denemedi bile, canım benim. Yine Kang Tae Moo'nun hiç yanlış bir hareketi olmadı, her şekilde çok yerinde bir karakterdi bence. Young Seo zaten dünyalar tatlısı, onun da yeri geldiğinde tepkisini kararlı bir biçimde ortaya koyuşu ve sevdiklerini koşulsuz şartsız korumasına bittim. Sung Hoon da Sung Hoon işte
arkadaşlar, var olduğu için teşekkür ediyorum kendisine, bu bile yeterli ahahhshah
Dizi epey dolu dizgindi. Hatta finali fazla dolu dizgindi ahahahahahs Şöyle ki, dizinin temposu düşmedi, olaylar tekrara düşmedi, off sıktı artık diyebileceğimiz bir durum olmadı. Sadece bu sırlar, yanlış anlamalar ama onların da çok önemli olanları nispeten çabuk çözüldü diyebiliriz. O yüzden bence dizinin gidişatı gayet iyi ayarlanmıştı. İlk bölümleri yedim yuttum hatta ahshahsh Dokuzuncu bölümden sonra hafif bir düşme oldu tempoda ama o genel kdramalarda olan bir şey, hikayelerin sonuca ulaşması için gerekliydi.
Dizinin parça listesini ise ayrı beğendim, o kadar güzeldi, o kadar dizinin havasına uygun, baharı anımsatan parçalardı ki hepsi. Resmen böyle evde bir şeylerle ilgilenirken arkada tüm şarkıları döngüye alınacak bir ost listesi olmuş. Song Haye'nin Closer'ı, MeloMance'in Love, Maybe'si ve Movning'in Sun Shower'ı başta olmak üzere tüm şarkılarına bayıldım!
MeloMance-Love, Maybe: Dizide açık ara farkla en çok duyduğumuz parça bu oldu, öyle rahatlatıcı ki.
Lee Mu Jin-Sweet: Tatlış ya.
VICTON-You Are Mine: Bu şarkıyı da sahne içlerinde epey duyduk.
MOVNING-Sun Shower: Canım şarkı.
BamBam-Melting: Bu şarkıyı epey duymama rağmen, sesin BamBam'e ait olduğunu anlamamıştım, ne güzelmiş vokali bebişin.
SECRET NUMBER-Love, Maybe
Jihan & Park Soeun (of Weeekly)-Fall In Love
Song Haye-Closer
Han Seung Yun-Whatever You Want: Bu şarkıyı duyduk mu hatırlamıyorum ama listeyi dinlerken epey sevdim.
New (of THE BOYZ)-Spring Breeze
Moon Sujin-It's Up To You
Kim Sejeong-Love, Maybe (Acoustic Ver.) Bonus Track
Love, Maybe'yi de bir bana söyletmemişler.
Ben çok sevdim. Kalite akan, yılın en kaliteli dizisi denebilecek bir iş değil ama zaten dizinin de böyle bir iddiası yok. Tamamen feel good kategorisine ait, izlerken kendinizi iyi hissedip eğleneceğiniz, iç geçireceğiniz gerçekten başarılı bir romcom. Vaat ettiklerini fazlasıyla veriyor. Ben çok sevdim, ilk bölümlerini arka arkaya izledim hatta, baya binge watching oldu benim için, o yüzden iyi ki güncel izlememişim dedim. Çok da büyük boşluğa düştüm, hala açıp sahneleri izliyorum. O yüzden eğer kafa dağıtacak, sizi iyi hissettirip eğlendirecek bir dizi arıyorsanız, Business Proposal muhteşem bir seçim. Ben çok çok sevdim hem ekibi, hem de diziyi <3
Dizi Çok güzeldiii seninde izlemen beni ayrıca mutlu etti. Ben Yu jeong karakterine de bayabayıldım çok tatlıydııı
YanıtlaSilNisan aylarında çok fazla konuşulduğu için çok merak ettim, ilaç gibiydi, ben de çok sevdim :) Evet ya, Yu Jeong çok ikonik bir karakterdi ahahaha
Sil