9 Aralık 2017 Cumartesi

Albüm İncelemesi: Red Velvet-Perfect Velvet / Peek-A-Boo

Neredeyse promosyonları bitirecekler, ben anca yazıyorum, hani alkış??? Ammaa -dert yanma lobisi onlayn- size biraz yakınacağım a dostlar. Napayım yani? Yazı yazdığım tüm mecralar yaka silkti benden, ''Ya yazı at ya da gölge etme'' diyorlar haklı olarak. Bu kız üniversiteye başlamış, yeni bir şehire adapte oluyormuş falan hiç! Kimsenin umrunda değiliz YİNE!

ReVel'in dönüş tarihi tam olarak benim BEST OF THE NUMBER ONE kız grubum olan Lovelyz ile çakıştı. Ama ne yalan söyleyeyim teaserdaki melodiyi o kadar sevdim ki, ReVel'i de sıkı bir şekilde takip ettim. Zaten şu ana kadar ReVel'in çoğu albümünü burada inceledim çünkü paket olarak Red Velvet'a bayılıyorum. Hele de karım Joy'a, inş benimle evlenir. En sevdiğim SM grubu olabilirler yanisi.

Taa tepesine taşlar düşesice Rookie felaketinden beri -nefffret ediyorum o şarkıdan- bir patlama bekliyorum kızlardan. Hatta bunu Dumb Dumb'a kadar götürebiliriz. Bir zirve, bir şey yani. SONUNDA OLDU. Biliyordum bir gün olacağını. Bu comeback her yönden efsaane.

1-) Peek-A-Boo
Oldukça dark bir mv olmuş ki bu bence harika, SM'in f(x)'den sonraki en özgür çizgideki grubu ReVel. f(x)'i gördüğümüz yok zaten de. Bu çizgide ilerlemelerini seviyorum. Tek bir konsepte bağlı kalmadılar. Rookie ile bu mv arasındaki olmayan benzerliği bulunuz. Tekrara düşmüyorlar, seviyorum bu olayı. Kliplerinde de genellikle bir hikaye oluyor, boş boş dans etmiyorlar yani.
Şarkının başındaki melodi beni teaserda fethetmişti zaten. Ama köprü ve nakaratta muhteşem. Nakaratta hızlanan tempo her zaman yüksekte seyrettiği için akıştan hiç kopmuyor ve gerçekten şarkının beati muhteşem. SM kimle çalıştıysa bu comeback'te, diğer aya da bu besteciden bir f(x) comeback'i bekliyorum ona göre.
Rap partlarında grubun bıdığı Yerim de yer alıyormuş sanırım. ICC erasında yeteneksiz diye yerden yere vurmuşlardı bebeyi. Kendini yavaş yavaş göstermesi güzel. Yerim şimdi sen bu netizenleri bilmezsin, Irene'i harcayan millet, senin benim gözümün yaşına bakmaz, aman diyeyim.
Dans çok güzel olduğu için canlı performanslara da hasta kaldım açıkçası. Joy'un sesine hastayım. Nasıl bir pamuk sestir o. Ve stiliste teşekkür ediyorum. En son bu kadar güzel sahne kıyafetlerini One Of These Nights erada giymişlerdi.
Bu era gerçekten ReVel'in altın erası yahu. Muhteşem <3

2-) Look
Aaa pis illuminaticiler falan demeden önce kızların bu eradaki güzelliklerini tartışalım bence. Herrr resimde mi güzel olunur arkadaş. Anti Irene olan fotoğrafçı -ben öyle olduğunu düşünüyordum- Irene'i bile güzel çekmiş, siz düşünün.
Look kızların performans sergiledikleri şarkı. Muhhhteşem bir altyapı ile başlıyor şarkı. Hızlı ve ilgi çekici bir biçimde. Sonra muhteşem vokaller şarkıya adım atıyor. Şarkı sabit bir tempoda ilerliyor ve daha sonra yumuşak bir köprüyle nakarata bağlanıyor.
Şarkı değişik bir sisin arkasından dinleniyormuş gibi bir his yapıyor. Kızların sesi çok buğulu ve hafif yankılı geliyor. Bu da rüya-hayal karışımı bir hava veriyor. En sevdiğim konsept!

Look bana kalırsa albümdeki en güzel şarkılardan biri. Özellikle kızların hepsinin vokalleri o kadar yumuşak ve uyumlu ki, şu an tüm vokalleri bu kadar birbirine uyan çok az grup var. Bu da bütünlüğü koruyor. Son kısımdaki, son nakarattan önceki Wendy partına da bayıldım,sesi ball bal <3



3-) I Just
Bu şarkı da çok ilgi çekici ve modern bir beatle başlıyor, of yılın albümü resmenn. Wendy yine muhteşem vokalini konuşturuyor. Bu şarkı ile performans sergileseler de çok hoş olabilirdi. Şarkıyı taşıyan unsur muhteşem altyapı. Ama altyapının sesi bazı yerlerde kızların sesini boğmuş. Aradaki gitar melodisi kızların seslerini bastırıyor gibi geldi bana. Ama yine de alt yapıyı çok beğendiğim için sesimi çıkartmadım, zaten nakartta da kızların sesleri ve altyapı bir bütün oluyor. ''I just leave I I just leave I'' kısımlarının ise hastası oldum. Şarkının temposu muhteşem yahu. O yüzden yüksek müsadenizle I Just isimli şaheser benim albümdeki favorim diyorum efenim <3

4-) Kingdom Come

Bu şarkı da kızların FNC Kingdom konserinin yaklaşmasından dolayı ne kadar endişe duyduklarını anlatısahahahssj. Şaka tabiki. Kingdom Come tam ReVel tarzı başlayan bir şarkı. Bana böyle hafifçe Automatic'i hatırlattı ne sebepten bilmiyorum.

Güzel bir tempoda ilerliyor. Nakaratta da bu tempo bir bütünlüğe bağlanıyor. Kesin ve keskin bir nakaratı var bu şarkının. Bu da gereken bütünlüğü sağlıyor bize.

Kızların şarkıdaki güçlü vokalleri de cidden kulağımı okşadı. Kpop'ın bugünlerde en büyük eksiği nitelikli sanatçı. Auto tone'a bulanmış sesler bir yere kadar gerçeğin yerini tutuyor. Şarkıdaki vokaller resmen kulaklarımı okşadı.

Teşekkürler ReVel, teşekkürler ismini bilmediğim vokal koçu, Kingdom Come'ın bestekarı. Sizleri seviyorum :3





5-) My Second Date
İkinci buluşmasını şarkı yapan ReVel ve sevdiğim beyi hala tavlayamayan ben! Lanet gitsin bu hayat!
Enteresan bir altyapısı var bu şarkının. Çok tatlı bir tempoyla ilerliyor. Kızlar ikinci buluşmayla ilgili konuşuyorlar -bravo bana ya nereden bildim bunu??- Ama sözler böyle ne yapayım. Çok minnoş, buluşmaya giden heyecanlı kızlar işte bunlar :3 Şarkı nakarattan sonra o enteresan beat ile yine o sevimli çizgiden biraz kayıyor. Pili bitince sesi Ferdi Tayfur gibi çıkan o kıvırcık sarı saçlı bebekler vardı ya, oradaki gibi bir eğretilik duygusu yaşıyor insan -betimlemeye bak ya ahahsjaj-
Neyse yine de eğlenceli bir şarkı bence. Albümdeki güzel şarkılardan biri.


6-) Attaboy


Attaboy 6. track oluyor. Baya eğlenceli bir şey duyuyoruz başta. Ne oluyoruz dedim yalan yok şimdi.

Açıkçası çok fena bayıldım falan filan demiyorum. Baştan böyle Look, I Just, Kingdom Come gibi üç şaheseri arka arkaya dayayınca bu biraz soluk kaldı sanki yahu ahahsjsh

Ama dinlerken eğlenebileceğiniz bir şarkı olmuş. Hızlı tempolu, ve temposunu da hiç kaybetmiyor. Bu bağlamda eğlenebiliyorsunuz istediğiniz kadar.

Attaboy isminden de tahmin edilebilir aslında şarkı. ReVel'in her albümünde bir tane böyle değişik çizgide bir şarkı oluyor zaten, sürpriz olmadı açıkçası ahahahah

Güzel bir şarkı dinleyin yine de.






7-) Perfect 10
Geldik işte ReVel'in yavaş tempolu albüm şarkısına. Hoş bir sounda sahip şarkı. Ben öyle çok beğenmesem de şarkı albümün konseptine çok uygun. Ama ben hala ReVel'in çok daha iyilerini yapabileceğini düşünüyorum. ReVel balladı bu değil.

8-) About Love


Aşk hakkında konuşun be kızlar! Bu şarkıyı da sevdim açıkçası. Bilmiyorum bir şeyler beni mutlu etti. Belki de sakin ilerleyen minnoş bir şarkı olduğu içindir bilmiyorum ama bir albümün son parçalarından olmaya uygun. SM albüm parçalarını çok iyi düzenlemiş bu sefer cidden.

Şarkının ortasındaki rap partı bana San E falan dinliyormuşum gibi hissettirdi. Zaten şarkı çok hoş, hafif retro bir tarzda ilerliyordu. Onun da etkisi olabilir bunda.

Şarkı yine bana kalırsa albümün en minnoş şarkılarından biri. Sonlardan biri olduğu için de dinlendiriyor. Son bir cila çekiyor kulaklarımıza, dinlendiriyor. Ne çok tarz saklamışlar bir albüme yahuu.








9-) Moonlight Melody

Bu da bir ReVel balladı ve Perfect 10'den daha güzel bence. Kızların zaten ballada çok uyan ince ve hisli vokalleri olduğu için bence her albümlerine en az üç ballad olmalı yani.

Bu kadarı kesmiyor da bizi. Çok hoşuma gitti cidden şarkının yavaş temposu, o piyano falan.

Ama bu şarkının da sorunu çok klasik bir ballad olması. Red Velvet CLC'nin yavaş tempolu şarkılarından Refresh gibi bir şarkı yapsa bence efsane olur. Ya da Earlier Than ve ya Tears Bottle da çok güzel balladlar. Bekliyoruz ReVel'ciğim.

Ama albümün son parçası olarak bizi güzel bir sonla uğurluyor mu uğurluyor orası doğru işte. Muhteşem bir albüm de Moonlight Melody ile noktalanıyor böylece.







Bu albümün kızların zirvesi olduğunu bir kere daha söylememe gerek yok diye düşünüyorum çünkü gerçekten çok uzun zamandır ReVel'den böyle bir albüm bekliyordum. Bundan bir önceki albümleri de güzeldi evet ama bu gerçekten zirve, o ancak bir tırmanıştı.




Eee siz ne düşünüyorsunuz ReVel'in cidden Muhteşem Kadife tadındaki albümüne?


13 Kasım 2017 Pazartesi

#Dizi Önerileri / Bu Kış İzlenecekler

Soğuk ve uzun kış gecelerinden merhabalar. Biliyorum hepiniz favori battaniyenize sığındınız, işten ya da okuldan eve dönünce bu uzun gecelerde izleyecek dizi arıyorsunuz. Aman diyeyim vize-final var ,çok kaptırmayın yine de.
Neyse ben ufaktan başlayayım;

1-) Criminal Minds
Belki bazılarınız çoktaaan izledi,bitirdi sezonları çerez gibi ama ben bu muhteşem şeyi biraz geç fark ettim arkadaşlar. Siz bu hataya düşmeyin. Bir tabak mandalinayla en iyi polisiye gider bakın, gelin beni dinleyin. Hem Criminal Minds izliyorum dersiniz,havanız olur. Ne o öyle herkes gibi Game of Thrones falan djsjdjs -linç edildi-.
Dizi resimdeki kadroyla başlamıyor bu arada arkadaşlar. Bir kere benim hatunum Elle Greenaway yok,kendisine bayılıyorum ama sonra kendisi 2. sezon başında diziden ayrılıyor, ulan Lola ne istesen yaptık niye çıktın diziden? 13 sezon dizi bir yerden spoi yememek için evden dizi sitesine,dizi sitesinden eve gidiyorum, araştırmıyorum hiç dizi ismini falan djsjdjd Bir de Matthew Gray Gubler'ın fotiklerine bakıyoruuum <3
Konusuna değinirsek dizi, FBI'ın BAU (Behavioral Analysis Unit) denilen Davranış Analizi biriminde çalışan FBI Ajanlarını konu alıyor (lanet olası federaller!). FBI dizisi izlerken Jane Rizzoli'ye çok ihanet ediyormuşum gibi oluyor,sol omzuma oturup ''Yılansın yılannn'' diyormuş gibi geliyor ama yapacak bir şey yok... Neyse konuyu dağıtmıyoruz. Bunlar öyle olay yeri incelemedir, kanıttır bunlarla uğraşmıyorlar. Bunlar olay yerinde ve cesetlerde gördükleri birtakım izler, işaretler vb. şeylerden yola çıkarak katilinin düşünce yapısını anlamaya çalışıyorlar. Normal polis birimlerinden nasıl farklı olduklarını izledikçe anlarsınız zaten. 13 sezon ama final yapmadı,devam ediyor. Bir an önce başlayın derim. Sadece Spencer Reid'in ''Yes I'm Genius'' repliği için izlenir :3



Bir de çoğu ülkeye uyarlanan Criminal Minds, bu yaz Kore'ye de uyarlandı. Açıkçası Yein konuk olduğu için izleyecektim. Ama birinci bölümü izleyip bıraktım. Şahsi fikrim, gerek yok. Lee Jun Ki seviyorsunuzdur eyvallah. Ama konu içinse orijinali dururken gerek yok bence.

Çekim teknikleri,karakterler, oyunculuklar her şey mükemmel gerçekten çok kaliteliydi bana göre. Ama ruhu eksikti. Demek istediğim, ben orijinaline alışmıştım. Bir kere Spencer Reid faktörü eksikti. Spencer Reid rolünü canlandıran kişiyi afişte, altta görüyorsunuz, dizide ismi Dr. Han ve iyi de bir oyuncu. Ama bir Matthew Gray Gubler değildi.
Sonra Derek Morgan yok! Derek'siz CM mı olur?? Ve tam anlamasam da Hotch'ın karşılığı da yok. Böyle eksiklikler yüzünden diziyi bırakmış oldum. Belki arada bunu da izlerim ama orijinalini şiddetle tavsiye ediyorum her şeyden daha önce.




2-) Rizzoli&Isles
İşte benim hatunlarıııım. Ben çılgın bir Tess Gerritsen okuruyum. Onun da cinayet serisi Rizzoli&Isles adıyla diziye çevrildi. Çılgınlar gibi izlediğim bir dizi oldu arkadaşlar. Bir kere kitapları okuyunca Jane ve Maura içinizden biri oluyor zaten. Kitapta dizideki kadar yakın arkadaş değiller yalnız. Sebebi de kitaptaki ve filmdeki Maura Isles karakterinin çok farklı olması. Kitaptaki çok asil, soğuk, mesafeli, metanetli bir karakterken dizideki hafif şapşal, doğallığa takıntılı,çok iyi kalpli, şakacı, tam bir iyi arkadaş profili. Kitapta zümrüt yeşili gözlere ve simsiyah saçlara sahipken, dizide sarışın olmasını hiç saymıyorum. Ve Jane'in şakalarını çoğu zaman ciddiye alıp uzuuun uzun açıklamasına hastaydım.
Ama zaten dizideki olay da biraz arkadaşlıkları üzerinden yürüyor. O kadar imreniyorsunuz ki tüm zıtlıklara rağmen bu kadar iyi arkadaş olmalarına. Jane aynı Jane bu arada, kitaptaki gibi. Dizinin komedi unsuru çoğunlukla bu ikilinin yaptıkları üzerinden yürüyor. Maura elitlik, Jane ise Adams Ale birası peşinde.
Diğer polisiye cinayetlerden farklı bir şey yok ama karakterlere o kadar aşina oldum ki uzun süre üstüne başka bir şey izleyemedim. Boston Polis Departmanı evim gibiydi resmen, her karesini ezberledim :3 Malesef 7. sezonda final verdi :(
Her şekilde izleyin, izlettirin. Özellikle bir paket cips eşliğinde izlenen Rizzoli&Isles mutluluktur arkadaşlar. Ha bu arada, imkanınız olursa kitapları da mutlaka okuyun, serinin ilk kitabı; ''Cerrah''.

Ekibin güzelliği arkadaşlar <3 Lee Thompson Young... Çok seviyorum hepsini. Üçüncü sıradaki kadın da Tess Gerritsen oluyor arkadaşlar.
Kitapta sarışın ve ürkek bir polis olan Barry Frost'u Jane'in sağındaki -sondan ikinci yani- Lee Thompson Young canlandırıyordu. Jane ile kitabın aksine iyi arkadaşlardı ve Frost'un kitapta en çok vurgulanan özelliği olan dayanıksızlığı yoktu. Frost kitapta ceset görünce beti benzi atar, istifra falan ederdi. Dizide ise bu karakter son derece gözü pek, sosyal ve espri yeteneği olan bir polis olarak karşımıza çıkmıştı. Çıkmıştı diyorum çünkü Lee Thompson Young 2013 Ağustos'unda evinde ölü bulundu. Dizide uzunca bir süre masası boş kaldı...


3-) Stranger Things
Valla siz ne kadar biliyorsanız ben de o kadar biliyorum arkadaşlar! Daha önce hiç izlemedim Stranger Things'i. Geçen hafta yine vizelere çalışmamak için her yola başvurduğumuz yağmurlu bir öğleden sonra, arkadaşım diziden bahsetti ve çok övüldüğünü söyledi. Ufak bir gugıl araştırmasıyla cidden çok övüldüğünü ve konusunun tam sevdiğim tarzda, fantastik olduğunu farkettim-Harry Potter ve Percy Jackson serisinin çılgın okuyucusu Kaptan Pırıltı konuşuyor!- Netflix'in sitesinde ''Ufak bir kasabada küçük bir çocuk kaybolunca, gizli deneyler, korkutucu doğa üstü güçler ve tuhaf bir küçük kızın da parçası olduğu bir gizem ortaya çıkar.'' tanıtımı yer alıyor. Ekşiciler olayı daha güzel özetlemekle beraber, Winona Ryder oynuyor diye götü başı dağıtmışlar. Coşkuları için beşşüs puan.

Şu baş belası huyum olan ''Çok Övülen Çok Sevilen Şeylerden Soğuma Sendromu'' baş göstermeden, dizi çok popi olmadan bir an önce izleyeyim. Bu hızla sevilmeye devam ederse kendisine şans veremeden How I Met Your Mother ve Game of Thrones'un yıllardır bulunduğu çöplüğe gidecek,huyum kurusun! Şaka şaka
, bu diziyi tuttum ben, bir şans vereceğim kendisine. Bu pazartesi diyet yerine Stranger Things'e başlayacağım, hadi bakalım. Diyet tarzım değil!


4-) Switch Girl-Switch Girl 2

Hala izlemeyen kaldı mı kalmadı mı bilmiyorum ama benim Motion şarkısının hastası olduğum efsanevi hatun Mariya Nishuichi ve gönüllerimizin prensi Kiriyama Renn'in başrolü paylaştığı bu diziyi izlemezseniz çok üzülürsünüz benden söylemesi. Hem de yanlarında bonus olarak Sho Jinnai var! Sho Jinnai'ye aşık olduğumdan şüpheleniyorum. Adam gibi dizi film çekmiyor, bari instaya efektsiz foti atsa da gözümüz bayram etse, geçen attığı fotoğrafta kendisini yarım saat aradım evet.
Neyse. Kısaca konudan bahsedecek olursak, esas kızımız olan Tamiya Nika bir şalter kızdır. Dışarıda son derece sevilen,şık ve bakımlı bir kızken, evde takım eşofmanlar giyen, babaanne iç çamaşırları kullanan, indirim için canını veren ve türlü iğrençlikler yapan bir kızdır. Okula transfer gelen Kamiyama Arata onun kapalı modunu, yani evdeki halini görür. Bir şekilde aralarında bir yakınlaşma başlar.
İki sezonu olan bu güzide dizinin iki sezonu da çok güzeldi ama bence ikinci sezonda James Bond'luğu biraz abartmışlardı. Spoiler olmasın diye açık açık bir şey söyleyemiyorum ama izleyince ne demek istediğimi anlayacaksınız. Hep bir koşturmaca, hep bir kaos, yoruldum arkadaş. Birinci sezonu daha çok sevenler oldu bu sebeple. Ama siz ikisini de izleyin. Ben canım sıkılınca açıp birinci sezonu bitiriyorum. Bazen ikinci sezonu bitiriyorum. Eğleniyorum öyle ahahaha.
Mutlaka izleyin. *fısıldar* Sho Jinnai ve çene hattı var*


5-) The Time We Were Not In Love
Yok mu ya bize bir Choi Won?? Bu dizi çok ses getirmedi zamanında, izlemeyenler illa vardır ama çok şey kaybedersiniz. Cidden çok şey kaybedersiniz. Ya Lee Jin Wook oynuyor bir kere boru mu?
Dizide Ha Ji Won'un oynadığı Oh Ha Na karakteri ve Lee Jin Wook'un canlandırdığı Choi Won karakteri 17 yıllık arkadaşlığı olan komşular. Öyle güzel bir arkadaşlıkları vardı ki özenmekten kendimden çatur çutur çatlama sesleri geliyordu ara sıra. Öyle de hasetimdir. Neyse. Bunlar aralarında bir çekim olduğunu bir türlü kabullenmek istemiyorlar. Biraz zor oluyor yani.

Sonlara doğru, dizide fazlaca yer verilmiş bir karakter olan -ki bence hiç gereği yoktu- Cha Seo Hoo mumıntları sizi sıkabilir ama sakın diziyi bırakmayın. Son bölümler hepsini telafi etti, lav yu senaristler. Dizi bittikten sonra benim neden Choi Won'um yok diye oraya buraya kapanıp kapanıp ağlıyordum. Herkesin hayatına bir adet Choi Won lazımmış ya onu fark ettim. Choi Won o kadar mükemmel ve düşünceli bir karakterdi ki, on altı bölümde, hiç durmaksızın kalbimi eritti. İkinci kadın karakterin çok baş belası gibi diziye girmesi ama hiç bir kötü icraatinin olmamasını sevdim, vallahi şu Kore dizilerindeki ikinci karakterlerden nefret etmekten kalbim karardı yeter artık.
Ya çok tatlış bir diziydi çok. Evet Cha Seo Hoo'nun olduğu bölümlerde sinir krizi geçirdim çünkü gereksiz uzatılmıştı ama dizi çok tatlıştı yine de. Ben Yoon Kyun Sang'ı görmek isteyince instasına bakıyorum zaten, sen niye diziye boş boş sahne ekliyon?! Hiç!
Ben bunu bu yaz izledim ve hiç pişman değilim. Hala arada açıp son bölümleri izlerim. Dolu dolu romantik bölümlerdi gerçekten. Herkes Ha Ji Won'un oyunculuğuna takıktı ama bence gayet güzel oynamıştı kendisi. Lee Jin Wook var diyorum ya Lee Jin Wook! İzleyin arkadaşlar. Bu kış mutlu olmak için kesin izleyin :3


6-) Queen In Hyun's Man
EN SEVDİĞİM KORE DİZİLERİ ARASINDA İLK ÜÇE OYNAR! ÇOK NETİM BU KONUDA :3 Yoo In Na bu dizide, gezegendeki en ponçik şey. İtiraf edin My Love From The Stars'dan sonra hepiniz bu kadına gıcık oldunuz. Bu dizide tüm ön yargılarınız yıkılacak. Ya böyle şirin, doğal başka bir dizi karakteri görmedim daha önce. Kasmadan sevimli oluyordu şapşik. İlk bu diziyi izlediğim için Stars'da adam akıllı kızamadım bile öyle bir seviyorum :3
Konusuna gelince Kim Bung Do, Joseon döneminde yaşayan dürüst bir devlet adamıdır. Ailesini öldürtmüş olan Başkan Min Am'dan hem intikam almak hem de onun yaptığı yolsuzlukları açıklamaya çalışırken Min Am'ın adamları tarafından suikaste uğrar. Ona aşık olan bir Gisaeng (Koreli kadın şovmen tanımı kullanılmış,bence tam karşılamıyor anlamını ama) tarafından yapılan bir tılsım sayesinde tam öldürülmek üzereyken 300 yıl sonrasına, bir dizi setine ışınlanır. Oyuncu Choi Hee Jin ve geçmişten gelen Kim Bung Do olayları çözmeye çalışırken, Hee Jin Bung Do'ya günümüz dünyasının kurallarını anlatmaya başlar ve kendince yorumladığı kurallar yavaş yavaş ikisini birbirine bağlar.
Diziyi bir beşinciye izleyişim çok yakın bir tarihte olmasaydı, altıncı kez izlemeye başlayacaktım, çok seviyorum arkadaşlar. Kim Bung Do kadar mükemmel bir erkek var mıdır acaba? Bir Choi Won, bir de bu yani. Diziyi izlerken sevgilisiz oluşuma lanedettim... 16 bölüm çok ekşınlı, hareketli geçiyor ama bu hareketlilik yormuyor, sıkmıyor. Daha çok bir an önce izlemek isteği uyandırıyor ve sizi temin ederim ki sizi izlediğiniz bir çok Kore dizisinden daha çok romantizme doyuracak. Ayrıca Yoo In Na'nın oyunculuğu mükemmeldi, ağlama sahneleri içimi parçaladı. Diyorum ya size, Stars, The Time We Were Not In Love, Age of Youth ve bu en fav Kore dizilerimden, durmayın gidin izleyin haydi <3
Ve başrolleri oynayan Yoo In Na ve Ji Hyun Woo'nun çekimler sırasında aşık olduğunu, Ji Hyun Woo'nun bunu basın konferansında açıkladığını, ve diziden sonra da çoook uzun süre çıktıklarını söylemek gerekiyor. Maalesef şu an ayrılar.


7-) Lovely Complex / LoveCom
Fav animem de geldiiii <3 Hala izlememiş olan varsa, buyursun şimdi, şu an başlasın. Hayatımda izlediğim en eğlenceli animeydi. Ne zaman moralim bozuk olsa, modumu düzeltir minnoş şey. Ve romantik yönünü de unutmayalım.
172 cm boyundaki Koizumi Risa, All Hanshin Kyojin (Japon bir komedi ikilisi) olarak anıldıkları ve sürekli kavga ettikleri 156 boyundaki Otani Atsushi'ye aşık olur. Ama Otani'yi kazanmak o kadar da kolay değildir.
Çok eğlenceli başlayan anime, olayların çok uzamasıyla bazılarını sıkmış, animeyi bırakanlar gördüm. Açıkçası ben HİÇ sıkılmadım. Keşke bir 22 bölüm daha olsaydı. Karakterlere o kadar bağlanmıştım, o kadar sevmiştim ki ayrılmak istemedim. Hem olayların uzamasına rağmen her bölümü yine de çok eğlenceliydi.
En başta Nobu-chan, ya ben hayatımda o kadar karizmatik, o kadar hoş bir kız görmedim. Keşke gerçek olsa da benim arkadaşım olsa diye dertlendim. Bir insan hem o kadar sert olup, sevgilisine karşı ''Daaarling :3'' moduna nasıl bürünebilir. Zaten animede en sevdiğim yan karakterler Nobu ve sevgilisi Nakao'ydu. Nakao'nun minnoş minnoş tavırları beni öldürdü. Özellikle Nobu'yu kendinden uzaklaştırmak için ''Bende üç kız daha var!'' diyerek Haruko,Maiko ve Suzuko'yu piyasaya çıkarması efsaneydi djsjdjsd Maity ve Haruka'yı da çok seviyordum yalan yok! Minnoşlar :3
Gerçekten her karakter o kadar sevimli ve izlenesiydi ki, Otani ve Risa bir kaplumbağa hızında ilerleseler de hiçbir bölüm sıkmıyordu. Keşke daha uzun olsaydı. Nobu, Nakao, Suzuki, Chiharu, Otani ve Koizumi benim arkadaş grubumdu sanki :3 Özledim bee...



8-) Asuko March!
Yaşlandık bee! Bu diziyi ilk izlediğimde 9. sınıftım, şimdi üniversitedeyim, o günlere dönmek isterdim... Neyse nostalji kuşağını bir kenara bırakırsak, diziyi Tori Matsuzaka var diye izlemiştim, toplam üç bölüm ya gözüktü ya gözükmedi, abv. 
Dizinin konusu Yoshino Nao sınavda yaptığı hata yüzünden düşük bir puan alır. Dedesinin isteğiyle Asuko Lisesi'ni seçer. Bu meslek lisesindeki iki kızdan biridir ve okuldaki erkekler ondan hiç hoşlanmamıştır. Yoshino Nao bir şekilde okula uyum sağlamaya çalışır.
Açıkçası Emi Takei ve Tori Matsuzaka'yı yine birlikte görünce dizinin aşırı romantik olduğunu sanmıştım. Ama romantizm yok gibi bir şeydi. Ama bu diziyi izleten şey Japonların en iyi becerdiği tema olan arkadaşlık. Gerçekten çok güzel işliyorlar arkadaşlık temasını. Gözlerim yaşarmıştı benim yalan yok. Ama romantik anlamda çok bir şey beklemeyin. Yok çünkü ahahahahjs Ama yine de izleyin. Yer yer komik, yer yer duygusal, güzel bir diziydi. Sadece Tori Matsuzaka'nın gül cemali için izlenir diyeceğim de, doğru düzgün gül cemalini de görmedik.



Benden şimdilik bu kadar. Herkesin izlemiş olma ihtimali olan Man From The Stars, Personal Taste, Descendants of the Sun, Goong, Playful Kiss falan tarzı dizileri tekrar yazma gereği duymadım açıkçası. Bu kış bunları izleyip gelin, yaz başında konuşalım, kapiş ;) Öpüldünüüüüz


15 Ekim 2017 Pazar

Reçel Kavanozum'a Nereden Ulaşırım? / Sosyal Ağlar'da Reçel Kavanozum

Selamlar herkese. Herkesin aklında tek bir soru, size nasıl ulaşırız? (Tamam merak etmiyorsunuz, vurmayın.)

Uzun lafın kısası bana ulaşabileceğiniz,bloga ait bir adet facebook sayfası var ve ikisi de birbirinden flop :( Hal böyle olunca bir instagram sayfası açma gereği duymadım. Twitter olmasa bile herkes Facebook kullanıyor bu günlerde. Uzatmadan hesapları vereyim o halde ben.

Facebook hesabımız: Facebook'ta Reçel Kavanozum

Buyrun efendim. Bize ulaşmak istediğinizde biz hep oralardayız, esen kalın :3

24 Eylül 2017 Pazar

Bloga Yönlendirilen Aramalar 2

Selams. Baya uzak kaldım yine buralardan. Fakülteler arası koşturmaktan,ev yerleştirmekten, yemek yapmaya çalışıp, ders saati koşturmaktan vallahi yıl-dım! Sürünüyoruz he! Ailemizden ayrı,evimizden ayrı... Neyse kendimi acındırma kısmını biraz erteleyip yazıya hafiften bir giriş yapıyorum. Sonbahar geldi mi beni bir heyecan,bir yazma isteği basıyor ya... Enteresan.
Bu yazının ilkini yapalı iki yaz falan oldu sanırım. Şöyle bir baktım yine cins cins ne kadar arama varsa bende maşaallah. Google blogda ne bulup bu aramaları bana yönlendiriyor bilmiyorum ama fena bozuşacağız gugıl,yola gel djsjdjsjs.
Sadece şunu sormak istiyorum: Arkadaşlar ne yaşıyorsunuz????

1-) clc seungyeon rise: Evet bence de benziyorlar. Hatta benzer ünlüler yazılarımdan birinde kendisine yer vermiştim ben de. Üzücü.

2-) kaderleri benzemesin: Yukarıdaki aramayla ilgili olduğunu düşünüyorum. Bence de benzemesin.

3-) fandom ismi mamamoo: Bu arkadaş hala bu soruya cevap arıyorsa, fandom ismi ''Moo Moo''. Ama sanmıyorum eminim bulmuştur.

4-) gruplar ve fandom isimleri: Siz de çok şey istiyonuz canım! Nasıl yazayım hepsini? Grup ismi verin bana isminiii.

5-) love for beginners konusu: Bir ara bu filmle ilgili bir yazım vardı ama sildim çoktan. Rezil bir yazıydı,dünya iyiliği için sildim djsjdjsjs kim bilir Tori Matsuzaka aşkıma yine nasıl yürümüştüm 954837474 paragraf boyunca ahshdhahs

6-) son bahar yağmuru: En sevdiğim yağmur türüdür. Ne yaz yağmuru gibi rüya gibi geçip gider ne de kış yağmuru gibi iliklerine kadar titretir. Yeni yıkanmış bir örtü gibi okşar,tazeler. Ne severim yağmurda kahve içmeyi :3

7-) belki su an ayni sarkiyi dinliyoruz: Belki de???? Bilemem yani...

8-) momokizi tumblr: Bunu anlamlandırabilmek için çok uğraştım. Aklıma ilk grup olan Momoland geldi ama kizi ve tumblr'ı bir yere sokalayamadım. Sonra acaba TWICE Momo'nun tumblr fotoğraflarına mı bakmak istiyor dedim? Yani hala ne demek istediğini bilmiyorum,bu arkadaş daha açık olursa belki yardımcı olabilirz,belki,yani...

9-) solar mamamoo üyesi hakkında: 91 doğumlu,grubun lideri,ışıltılı bir gülümsemeye sahip,tam sıkılarak sevmelik yanağı var falan filan.
Daha fazlası için Mamamoo Tanıtım Yazım bir tıkla karşınızda!

10-) mamoo hakkında: Ne demek istediğinizi az çok anladım gibi,lütfen üstteki linke tıklayınız,bizi tercih ettiğiniz için teşekkürler.

11-) clc üyeleri tanıtım: Buyrun o da tek tıkla ayağınıza geldi ajahshhsaj

12-) üç tane kız: ?????? Bu ne şimdi Allah aşkına??? Loona Odd Eye Circle'mı yani,üç tane kız ne???

13-) mamamoo üyeleri boyları: Anam bizim Mamamoo'muz ünl mü olmuş,aranıyor bir sürü. Çen ünlü mü oldun çen :3
Solar 163 cm, Moonbyul 165 cm, Wheein 162 cm ve Hwasa da 162 cm oluyor efenim.

14-) mamamoo üyeleri hakkında bilgi: Mamamoo'cular sakin olsun ve hızla 9. aramadaki linke tıklasın tşkrlr.

Google'cığıma bu aramaları benim flop bloguma layık gördüğü için teşekkür ediyor,sizleri selamlıyorum. Sonunda benim bloguma gelecekseniz,hangi aramayla geldiğinizin hiçç önemi yok <33 Hade öpüldünüz <3


5 Ağustos 2017 Cumartesi

Mutlaka Takip Etmeniz Gereken Az Tanınan Erkek Grupları

Beni bu yazıyı yazmaya iten sebepler, kaç yıllık grupların Produce 101 gibi saçma sapan şovlarda popülerliği yakalamaya çalışmak zorunda bırakılmaları ve buna benzer bir sürü olay... Nu'est'in birbirinden harika üyeleri bu haldeyse suçlu başta Pledis olmak üzere MNET,Kore halkı,siz,biz,ben,hepimiz. Hoş her comebackte verebildiğim kadar destek verdim ama yetmemiş. Bir ödül bile aldıramadık çocuklara, ve şirket de hiç umursamadan çiğneyip geçti zaten. Bir sürü grup var bu durumda. Hepsi erkek grupları da değil, bir çok kız grubu da var. Bir yazı da onlara yazmayı düşünüyorum.

NUEST
Başa bu çocukları koyacağım belliydi zaten. Şimdi Minhyun'u Wanna One'a kaptırmış olsalar da dört üyeli bir geri dönüş var ufukta. Ne olur hepimiz stream kasalım. Hello'yu da yükseltmeye çalışalım. Hello ile müzik şovlarına adaylardı geçen haftalarda. Şu an değiller sanırım ama şarkı hala listelerde yükseliyor.
Ve TWICE ellerinden alana kadar en yüksek izlenmeye sahip debut klibi rekoru da Nu'est'deydi. Muhteşem debut şarkısı ve klip: NUEST-Face
Ulusun lideri lakaplı Jonghyun bu sene Produce 101'dan çok şaşırtıcı bir şekilde elendi. Daha öncelerde ''Size iyi bir lider olamadığım için üzgünüm.'' deyip ağladığını hatırlarsınız.
Üyelerin hepsi çok yetenekli,çok yeterliler. Onlara bir ödül aldıralım olur mu? Hakediyorlar hem de sonuna kadar.
BOYS REPUBLIC
Bak ben vallahi bu çocuklara da çok üzülüyorum. Bir türlü popülerliği yakalayamadılar. Halbuki visual,vokal,dans falan var yani,Allah ne verdiyse. Ay bir de rapperları çok iyi maşallah. Eksikleri olmamasına rağmen popüler olamıyorlar. Yine şirkete dayandı işte iş. Bundan kızıyorum o şirketlere. Bu çocuklar ''Gedawngedawngedawn'' zamanı popüler olacaktı işte. Boys Republic'e de mutlaka göz atın. Çok yetenekliler.
-Boys Republic-Get Down ->Şaheserleri
-Boys Republic-Hello -> Yine bu da en iyilerinden. Helohelohelo diye aklınıza takılacak.Ama zararı yok çünkü çok güzel :3


24K
Şimdi size Two Four Key desem hiçbiriniz bilmezsiniz ama ''Yananana!'' desem bilirsiniz dimi vicdonsızlar! Bu çocuklar da baya güzel şarkılar yaptılar. Yananana gibi (Super Fly'dan bahsediyorum). Ama yine underrated yine! Şirket anacım,şirket faktörü çok önemli. Bir sürü insan afedersiniz boşuna kıçını yırtıyor SM SM diye. Var elbet sebebi.
Aranot: Şirkete sövmek için ismine baktım. Acıyıp sövemedim,Choeun Entertainment ne yahu?!
Fan olacak bir grup arıyorsanız bu hakkınızı 24K'de kullanabilirsiniz. Yetenekliler daha ne? Valla boşa gitmez ya.
-24K-Super Fly ->Hala en ünlü şarkıları
-24K-Still 24K ->Mükemmel bir beat'e sahip olan şarkı


UNIQ
Geçen yazın başında stanlemek için, çok yetenekli ama kıyıda köşede kalmış olan bir erkek grubu arıyordum. Sonra ben KNK bebeklere kapılıp gittim ama o macera süresinde UNIQ'nun da durağında beklediğim oldu. Niye olmadı, niçün Unicorn olamadım inan hatırlamıyorum ama UNIQ harika bir grup arkadaşlar. Fandom konusunda biraz multiyim şu aralar,bir düzene soksam UNIQ'nun fandomına da gireceğim. Starship çocukları çoktan unuttu bile ama mükemmel bir grup be,insan bekliyor işte. Bir de o kadar iyiler ki. Visual açısında hiçbir eksiği olmayan nadir gruplardan,o kadar iddialıyım. İlk sıralara oynarlar. Vokal ve rap alanında da iyiler. Gördüğüm kadarıyla dansları da iyi. E siz daha ne istiyorsunuz bu çocukları popüler etmek için?
UNIQ da şirket kurbanı aslında. EOEO döneminde popüler olmayı teğet geçtiler,çünkü Starship salak.
Hele bir Wenhan'ları var ki... Sormayın gitsin. Yakışıklı be. Şşşt,gri kazaklı! Naber ;)
Yine konu dağıldı. Diyordum ki, UNIQ çok güzel bir grup be. Yıldızlarının sönmesine izin vermeyelim.
-UNIQ-EOEO -> En ünlü şarkıları olmakta
-UNIQ-Best Friend -> Şarkının güzelliği bir yana,klipte birbirleriyle ilişkileri ve fanları temsil eden o Unicorn'a davranışları nasıl minnoştu öyle :3 Siz bu sektörde yitip gitmeyin istiyorum...
-UNIQ-Falling In Love -> Bu şarkı bir harika. Vokallerinize hastayım.



ROYAL PIRATES (RP)
Ah,RP. Kore'de band gruplara olan bakış açısını biliyorsunuz. Öyle bir sektör ki,JYP'den de çıksan,harcıyorlar (bknz. DAY6) Bu sektörde tutunmayı başarabilen band gruplar CNBLUE ve FTISLAND ama her band öyle güzel şarkılar yapıyor ki,ağlamak istiyorum. RP de bunlardan biri. Herr şarkıları sanat eseri ama kim biliyor? Cevap: Kimse. Vay ben nerelere gidem ya?
Vokalistlerinin sesi o kadar güzel ki. Resmen huzur yahu,huzur :3
Benim en sevdiğim gruplardan biridir. Band sevenler yine genellikle DAY6'i de destekliyor da,henüz Royal Pirates destekleyen görmedim,görürsem sevinirim ahahaha.
Lütfen Royal Pirates'i sevin,koruyun,lütfen :3
-Royal Pirates-Drawing The Lines -> Bir şaheser değil mi?
-Royal Pirates-Run Away -> İlk dinlediğim RP şarkısı. Üstünden iki yıl geçti. Hala mükemmel olduğunu düşünüyorum. Bu kadar çekici altyapılara çok nadir rastlıyoruz. Ve altyapıdaki tınıların zenginliği bana One Ok Rock'ı anımsattı. Bir gün band alanında Royal Pirates'i de OOR kadar başarılı görmek dileğiyle :3
-Royal Pirates-Love Toxic: Eğlenceli beat+mucizevi vokal=Kulaklarıma ilaç :3


MADTOWN
Geçtiğimiz şirketler yazılarımın birinde Madtown'un dağılmak yerine başka bir şirkete geçtiğini öğrenip pek bir sevinmiştim ya, işte nen çok yanlış yapmışım. Beteri beteri varmış,bu şirket de en az J.Tune kadar pislik çıktı Rıza Baba. Şoklardayız. Geçen baya uzun bir makale okudum da, aklımda kalmıyor, bu konuda berbatım. Ama bildiğim bir şey varsa Madtown'ın huzura erememesidir. Çok yetenekli bir grup,debut klipleri çoğu gruptan iyiydi ama olmadı. Yıldızları parlamadı.
-MADTOWN-Yolo: Çok çekici ve eğlenceli bir ritme sahip,başarılı debut şarkıları.
-MADTOWN-OMGT: Yine sevdiğim,eğlenceli ve çekici şarkılarından biri. Hiphop alt tınıları olan eğlenceli bir funky dans şarkısı. Sektörde harcanan bir şarkı.
-MADTOWN-Emptiness: Ah işte şaheser! Bu şarkı gerçekten muhteşem. Gerçekten aşığım bu melodiye,sözlere! Mutlaka dinlemeniz gereken bir şarkı. Sırf böyle güzel şarkılar dinlemeye devam edebilmemiz için MADTOWN'ın bu sektörde dimdik ayakta durması gerekiyor. Böyle bir şarkı daha verin bana. Pes etmeyin lütfen!



CROSS GENE
Aah ah! Bu konuda çok dertliyim (yarım sayfa yazı yazdı). Cross Gene uzun süre fan kafasında dolandığım bir grup oldu. Sonra ne oldu hatırlamıyorum (Fanlık hayatımın özeti: Sonra ne oldu hatırlamıyorum) ben bir koptum bir şeyler oldu. Ama Cross Gene'i ve Takuya'yı her zaman destekledim. Sonra noldu?? Şirket salak çıktı (şaşıranlar???).
 Cross Gene'i bir aralar fan gibi takip ettiğim için bireysel olarak da bilgiye sahip. Üyelerin hepsi çok yetenekli,çok değerli. Sen böyle insanların bul buluştur, bir gruba koy, onlar popüler olamasın! Yok böyle rezalet allasen.
Bu çocukların popüler olamamasının tek sebebi SALAK şirketleridir,böyle bilinsin!
Her şey bir yana,umarım bir an önce popüler olurlar,ciğerim yanıyor CG süründükçe :(
Burada size de iş düşüyor anacım. Fan olmasanız bile desteklemeniz yeter. İki stream kasın ayol!
-Cross Gene-La Di Da Di: O zamanlar çokça var olan, iki çiğköfte alana bedava verilen bir beati olan debut(snrm yani) şarkısı. Hala dinlemeyi seviyorum,hayır güzel bence size ne????
-Cross Gene-Ying Yang: Öyle güzel bir beati var ki,sadece ona bile aşık olabilirim. Şarkının müptelası oldum,ama kimse şarkıyı bilmiyor ya yemin ederim içim acıyor. Bu sanat eserine tek başına sahip olmak bile beni mutlu edemiyor CG'in halini gördükçe. Aşığım ulan!
-Cross Gene-Play With Me: En sevdiğim şarkılarından. Eğlenceli bir melodisi var. Ve Takuya klipte çok yakışıklı,evet :3
(Ben Cross Gene'in slow müzikte çığır açtığını da görmek istiyorum diyenler için de tık)



HISTORY
Şimdi bir şey diyeceğim ama kızmayın. Ben bir ara History'ye de fan olmak istemiştim. Amaaan ne dönekmişim ben de,her salatalığım var diyene elimde tuzlukla koşmuşum zamanında. Ama zaten sadece istekti benimki. Somut olmadı hiç. Baktım underrated gruplardan ciğerim yanmış zaten, Pırıltı dedim,hiç bulaşma. Ama o fan olmak isteme kısmında göz attığım kadarıyla iyi çocuklardı,eğlencelilerdi. Ama sanırım dağılmadan önceki son dönemeçteler :(
 Bakın şimdi size bir isim vereceğim,siz niye popüler olamadıklarını anlayacaksınız: LOEN :D.D.d
Acı ama gerçek. Loen Ent.'ı bilen bilir,şirketteki tek sanatçısının IU olduğunu sanar,gözü sadece IU'yu görür,promosyon eksikliği yönünde Cube Ent ile kapışır, History'yi nereye koyduğunu bile unutmuş olabilir.
Neyse şirketlere sövdüm zaten geçen (rahatlayamamışım hala,ne kindar ne pis bir şeymişim ben de yaa).
-History-Might Just Die: Göbüş falan açıyorlar O.o Şaka bir yana, şarkı çok güzel gerçekten,eski k-pop neymiş hatırlıyoruz böyle güzel şarkılar çıkınca.

ŞU AN BAKTIM,DAĞILMIŞLAR,LANET OLSUN BU HAYAT! DEPRESYONA GİRECEĞİM BİR SANİYE!

HOF TÜM YAZMA İSTEĞİM KAÇTI YA.

-History-Queen: Dağılmadan önce son şarkıları buymuş sanırım. Son derece hareketli bir şarkı. Büyük ihtimalle daha devam edeceklerini düşünmüşlerdi.




N.FLYING
Benim minik bebeklerim :3 Yarım bir N.Fia sayıldığımı herkes biliyor(yeter ulenn diye bağırmak yasak,lütfen).
N.Flying Han Başgan'ın bir türlü popüler edemediği bir grup. Çünkü canı istemedi. Canı istediğini nasıl popüler ediyor biliyoruz. Kore'de en nefret edilenler sırasında ilk üçe oynuyor ama AOA'i popi etti naber?
Her neyse. N.Flying popüler olsun istedim ısrarla. Çünkü bir gruptan CNBLUE dinlediğimde aldığım o hissiyatı almayalı o kadar çok olmuş ki N.Flying eski bir dost gibiydi. İlk albümü bir harikadır. Bakmalısınız.
Umarım yeni üye ve yeni albümlerinden sonra popülerliği yakalarlar. Han Başgan'ın alelacele Honeyst'i çıkarmasına hala çok kızgınım. Afedersiniz ama bok mu vardı yani. Kaçıyor mu bu ne acele?
Seunghyub hem rap hem vokal konusunda çok yeteneklidir. Kwangjin ise CNBLUE'nun eski bassçısı oluyor. Hwiseung yeni üye ve vokalimiz oluyor. Hun yakışıklısı gitarist,Rainbow Jaekyung'un kardeşi Jaehyun'umuz da bateristimiz oluyor. Hepsi çok yetenekli müthiş çocuklar. Lütfen bir şans verin!
-N.Flying-The Real: Bu şarkı en yenisi. Tam yaz şarkısı,bol hareketli eğlenceli. Jang Moon Bok da deniz kızı olarak oynuyor ahahaha. Şarkının çok sürükleyici bir melodisi var. Benim en sevdiğim N.Flying şarkılarından bir oldu.
-N.Flying-Awesome: Eskiler asla eskimez! DEbut şarkımız harikalar harikası Awesome. Tam bir band havası olan şarkı özlediğimiz vibe'ı bize veriyor. Açıkçası CNBLUE'nun son zamanlar soft bir tarza yönelmesi bana 'band' havasını çok özletmişti. N.Flying hala o band havasını korumuştu albümde ve şarkıda
-N.Flying-All In: Bu ilk albümden bir b-side track. Tam bir band havası alacağınız asıl şarkı bu aslında. Ve benim hala favori N.Flying şarkılarımdandır. Bence All In N.Flying'in en özgün,en kendileri olan şarkıları.
Yavaş tempolu olarak Lonely şarkısını da dinleyebilirsiniz. O da güzel bir şarkıdır.



MYNAME
Ciğerimin yandığı bir başka çıcıklar. MYNAME'de yine Gunwoo'ya duyduğum yüksek ilgi nedensiyle baya yakından takip ettiğim bir gruptu. Hayır biliyorum potansiyel yüksek ama olmuyor işte,promosyon yok. Ama yine de dağılmazlar diye düşünüyorum çünkü şirket baktı Kore'den iş çıkmadı,dedi yallah Japonya'ya,saldı çocukları. Anam bunlar bir tutsun,Caponlar bunları bir sevsin! Şimdi çocukları Japonlardan alamıyoz. Şaka bir yana,Japonya'dan iyi para kazandıklarını düşündüğüm için dağılmazlar diye düşünüyorum. Temel sebep bu değil mi zaten? Her şirket hayır kurumu değiliz mantığı adı altında para getirmeyen grubu dağıtıyor. MYNAME de giderleri karşılayacak parayı Japonya'dan kazandığı için sanmıyorum sorun olacağını. Zaten tutulduktan sonra Kore Japonya önemli mi ya? İsterse Tayland olsun. Ama işte Japon fanlar biraz cimridir,konser videosunu falan bir ay sonra atarlar internete,sen çatlarsın.
Neyse gevezelik etmeden MYNAME'in harika bir rapper JunQ'ya ,sempatikgiller başkanı Insoo'ya,koca göz minnoş Gunwoo'ya, ponçikler prensesi Seyong'a ve bebek maknae Chaejin'e sahip olduğunu da söyleyelim.
-MYNAME-Baby I'm Sorry: Hala K-Pop'ın en güzel kliplerinden biri olduğunu düşündüğüm,mini drama tadında Baby I'm Sorry. Her izleyişimde de ağlarım bir de. Şarkı bir yana klip bir yana gerçekten. Şarkının zaten Myname'in en güzel şarkılarından biri olması yanında klip de drama tadında,çok kaliteli,çok duygusal bir klip. Gerçekten harika. İzleyince anlayacaksınız. Şarkıyı kesintisiz dinlemek için audio versiyon için de tık tık
-MYNAME-Day By Day (ft. D.O): Bu dünyada şu şarkı kadar güzel olan çok az şey var,ciddiyim. Sanat eseri değil mi arkadaşlar? 1-) Mona Lisa 2-) Bu şarkı. K-Pop dediğimiz şey bu aslında ama malesef gittikçe 0-6 yaşa hitap eden bir sektör olmakta kararlı gibi. Bugün de bozulan K-Pop'a yakalım ama önce bu şaheseri 496992972 kere dinleyin.
-MYNAME-Too Very So MUCH: Sıradaki şarkı MYNAME hep böyle melankoli mi diyenler için. Son derece eğlenceli bir klip ve şarkı gördüğünüz gibi. Yayınlandığı dönemde en çok dinlediğim şarkılardan biriydi ama Cross Gene-Play With Me ile karıştırdığım için şarkıyı bulmakta epey zorlanmıştım :( Eee MYNAME-Play With Me araması yapınca youtube da yardımcı olamıyor maalesef.
Gayet güzel hareketli bir şarkı. Dinleyin dinlettirin.




Sizin de çok yetenekli olduğunu düşündüğünüz tanınmamış gruplar varsa bunları yorumlarda konuşabiliriz :3  Lovexx


23 Temmuz 2017 Pazar

Kpop'tan Gelişmeler #1

Fandom war is coming! Herkesin aynı anda dönmeye yemin ettiği Temmuz ayında ortalık daha çok karışacak. Bunlar daha iyi günlerimiz yani ahahaha.
Biz de oturup kimler harika şarkılarla döndü,neler yaptı,hangi fandom grubunu yukarı taşımak için uğraştı onu izleyeceğiz. (VIXX ve BTS comeback yapmadığı sürece benim tuzum kuru ahahaha)

HOTSHOT-JELLY

Bir üyesini Produce 101'a veren Hotshot grubu geri dönüş yaptı. Bir erkek grubu EDM'le dönmeyeli kaç yıl oluyor? 3 yıl? 5?
EDM'in modası çok çabuk geçti. Oysaki ben sevmiştim. Neyse ki SM'ciğim de benim gibi düşünüyor gibi görünüyor.
Neyse. Ravi'ciğim şarkıyı paylaşınca ben de merak ettim açıkçası. Gerçekten güzel bir şarkı olmuş. EDM olması da +1 puan. Hotshot da sektörde uzun süredir popüler olmak için uğraşan gruplardan. Umarım şu çocuklar da popüler olur da,popüler olmak için Mnet şovlarına çıkmak zorunda kalmazlar. Çaylak gibi muamele görüyorlar,üzülüyoruz.




NUEST-HELLO (2017 ver.)

Nu'est bebekler de Lobıdılara teşekkür etmek için Hello'nun 2017 versiyonunu yayınladılar. Maalesef Minhyun yok. Altyapıyı değiştirmişler,bazı yerleri daha sade bazı yerlerde daha zengin piyano tınıları var. Bu versiyonu da güzel ama keşke Minhyun da olabilseydi. Nu'est, bundan sonra hiç durmaksızın yükselelim!


JESSI-GUCCI
Açıklamalarıyla,güzel vücuduyla hiç gündemden düşmeyen Mama Monster Jessi de geri dönüş kervanına katılanlar arasında. Şarkıyı sevdim,gerçekten Jessi'nin rap tarzını ve husky sesini seviyorum. Tam yaz şarkısı yapmış ayrıca şarkı çok evrensel bir tarza sahip. Bu sefer deniz aşırı ülkelere de uzanacak gibi bizim güzellik. Bu kış bir de Lucky J ile birlikte No Love gibi bir şarkıyla dönersen aramızı kimse bozamaz Jessi Unni,biliyorsun değil mi? (Aegyo yapar)



WJSN-Kiss Me
WJSN bebekler de Kiss Me adlı bir marka için,aynı adlı bir şarkı yayınladı.(Yani benim bildiğim bu).
Şarkıyı kendi geri dönüş şarkıları olan Happy'den daha çok sevmem beni kötü biri yapar mı?
Klibin aydınlık renklerini çok sevdim,içimi açtı izledikçe izleyesim geldi. Kızlar inanılmaz güzeldi. Oh my Baby Dayoung :3
EXY'nin rapi hakkında bir şey yapması gerekiyor. Rap yaparken ses tonu fazla yavan. Ama oradaki Lalalalala kısmını sevdim. Şarkı genel olarak güzeldi.



STELLAR-TREE OF THE SEPHIROTH
Stellar da yeni bir üyeyle geri döndü. Malesef albümleri hala yayınlanmadı. Şirket...
Şarkı çok güzel bir etnik ezgiyle başlıyor. Aslında gerçekten çok güzel olmuş.Gizemli konsept kızlara uymuş,seksi konseptin ölçüsünü kaçırmamışlar. Ama hala bir değişim yok malesef. Belki yılın en güzel şarkısını çıkardılar ama yok yani,olmadı.



CLC hanımlar da altıncı mini albümleri olan FREE'SM için teaser yayınladılar. Açıkçası Hobgoblin'den sonra böyle bir şey beklemediğim için şaşkınım ama ben herkesin aksine Hobgoblin'i hiççç sevmediğim için mutlu ve umutluyum da. Bakalım. Cube konsept için yeni,gizemli ve rüya karışımı bir konsept dedi. Açıkçası kızlar asıl patlamayı bununla yapacaklar diye düşünüyorum. Harika bir şey gelecek gibi duruyor çünkü.



JOOHEON & I.M-BeMyFriend
Monsta rapperlar geri döndü. Bir mixtape ile dönen çocukların parçası gerçekten harika. (Jung Hoseok duyuyorsun değil mi? Sıradaki mixtape söz verip tutmayan Jung Hoseok'a geliyor.)
Neyse. No Mercy zamanları ''Ben onunla arkadaş olmam aga'' diye ahkam kesen Jooheon'a da kahkaha atıyorum. Böyle olursun işte şekerlenmiş bal djsjdsj
Parça tam yaz parçası,bir şans verin seversiniz.


K.A.R.D-Hola Hola
İşte bebeklerim :3 Dört gözle beklediğim biricik K.A.R.D'ım resmi çıkışını yaptı nihayet. Şarkı baştan özellikle Don't Recall'un ve Rumor'un altında gibi dursa da dinledikçe insanı çeken bir melodiye sahip. Ama K.A.R.D şarkıları genellikle böyle. Ben Oh NaNa'dan sonra Don't Recall'u,Dont Recall'dan sonra Rumor'u beğenmemiş,sonra müptela olmuştum. Hola Hola da gittikçe daha çok sevdiğim bir şey oldu. Ulan DSP,26 yıllık hayatında ilk defa harika bir şey yaptın,alkış yani,K.A.R.D mükemmel bir hamleydi.



Jung Yong Hwa-That Girl
Sesine kurban olduğum Yonghwa'm solo çıkarmış. İlk solo deneyiminden çok daha iyi,tecrübe işte. Gerçekten uğraşmış,dans falan ediyor ahahaha. Boice'ler iyi bilir Yonghwa dans EDEMİYOR arkadaşlar djsjdjs Nasıl yaptı,etti biz de bilmiyoruz,şaşkınız (Hoş çok da ediyor sayılmaz,PoP!'tan Alex Fletcher gibi freestyle takılıyor.) Kendisinin solosunu çok beğendiğimi,ama bir CNBLUE geri dönüşüyle gelirse aşk yaşayacağımı biri iletebilir mi? *Anti solo lobisini dinlediniz,tşkrl*


AKMU-DINOSAUR
Benim bebeklerim de buradaymıııış. YG'nin kusursuz kardeşleri yine harika bir şarkıyla dönmüş,teşekkürler AKMU. Onlarda Re Bye 0.2 istemiştim ama bu da bir harika. AKMU her seferinde daha farklı dönmeyi nasıl başarıyor bilmiyorum. Sohyun,şeker şey,tüm klip boyunca yanaklarını sıkmak istedim :3 Şarkının çok tazeleyici bir havası var. Dinleyin derim.
(YG'ye not: Bebeğim,böyle geri dönüş falan yaptırıyorsun sanatçılarına,iyisin değil mi?)



Şimdilik bu kadar yeter bakalım. Yine heves ettim başladım bir seriye ama. Çok ters bir zamanda yazdım bir de. Tatile gideceğim ve döndüğümde bunların üstünden baya bir zaman geçmiş olacak. O yüzden şimdilik son gelişmelerimiz böyle beklesin. Serinin bir diğer yazısında,görüşmek üzere :3

10 Temmuz 2017 Pazartesi

Albüm İncelemesi: Red Velvet - "The Red Summer"

Sıcak,çok sıcak,daha da sıcaak olacak, bu gecee.

Uyuyamıyorum a dostlar. Klimanın içine yatacağım bu gün. Ama önce Kırmızı Kadifelerimizin en az onlar kadar kırmızı olan yaz albümleri hakkında konuşacağız. Ar yu ledeğ?

Efenim SM teaser resimlerini ''bas bas paraları Leylaaa'ya'' tadında üçer beşer akıtırken ben yine resimleri beğenmedim (çok mu oluyorum artık?). Ama gerçekten SM çok daha iyi çekimler yapabilir. Özellikle Irene'in bireysel fotoğrafları beni yaktı geçti. Yahu hangi teknoloji Irene'i benim anneanneme benzetti,bilmek istiyorum.
Wendy,Seulgi ve Yeri'nin bireyselleri yine iyiydi bak,onları beğendim.
Ama ilginç olan fanlar fotoğrafları beğendi. Gariplerim ''bu gözler neler gördü,bu koyar mı be!'' deyip hallerine şükrediyorlar sanırım ddshdjs


1-) Red Flavor *title*

Şarkı bağımlılık yapacak bir yaz şarkısı. Kızlar bunu ilk SMTOWN konserinden sergiledi. Rookie'den sonra nasıl ilaç gibi geldi anlatamam. Madem böyle şeyler yapabiliyordun,kızlara neden Rookie gibi bir şarkı verip bize de onlara da yazık ettin. Gerçekten müzikal bir acıydı Rookie. Savunanlar Rookie'nin liste başarısını övüyorlar ama, bir şarkının listelerde üst sıraya oynaması kaliteli olduğunu göstermez, hele de orası fanlık lobisinin müzik sektörünün %95'ini etkilediği Kore'yse. Yani demem o ki, Red Velvet sadece mırıldansa bile o şarkıyı üst sıraya taşıyacak,hatta birincilik aldıracak bir fan kitlesi oldukça, şarkının sıralamasını kalite ölçütü olarak kullanamayız, gerçek bu.
Kızların vokalleri gerçekten parlamış şarkıda. Irene'in bu kadar güçlü bir sesi olduğunu bilmiyordum mesela. Şarkının bağımlılık yapan bir soundu var,tam yaz şarkısı tınıları var içinde. Bize böyle bir yaz şarkısı verdikleri için onların ponçik yanaklarını öpüyorum. Sabahtan beri mırıldanıyorum. Bir de duyumlarıma göre rap kısmını minnak Yeri yazmış. Doğan büyüyor arkadaşlar ahahaha.
Seulgi,Wendy ve Joy'un vokallerine teşekkür edebilir miyim. İlaç gibisiniz vallahi yaz sıcağında,ilaç!
Klip hakkında diyecek bir şeyim yok.Sevdim mi sevmedim mi tam anlamadım çünkü şu an.


2-) You Better Now


You Better Now'u müzik şovlarında da sergileyecekler. Şarkının melodisi çok yavaş başlıyor,sonra nakarat köprüsünde tınılar zenginleşiyor ve tam nakaratta güzel bir patlamayla nakarat giriyor.

Çok zengin bir altyapıya sahip bir şarkı ve kızların vokalleri de baya iyi şarkıda.

Şarkı bana bir şeyleri andırıyor diyordum ki f(x)'in Cash Me Out şarkısı olduğunu fark ettim. Nakarattan önceki kısımda bir şeyler benziyor bence. Zaten SM'de işler böyle herkesin şarkısında,biraz diğerinden tını var.

SM'e bu albüm için teşekkür etmem lazım sanırım. Harika bir albüm olmuş.

Yaz gecesi yıldızları izleyerek dinlenicek şarkı You Better Now. Teşekkürler ReVel :3

Sevdim bunu.




3-) Zoo

Zoo'nun başındaki ıslık sesiyle evlenmem mümkün olur mu acaba? Çok güzel bir altyapısı var bu şarkının da. Güçlü bir girişi var. Çok bağımlılık yapan bir ritme sahip, tam bir Red Velvet şarkısı.
Nakaratı tam anlamıyla mükemmel. Sizi seviyorum ReVel,seni seviyorum ıslık :3
Çok eğlenceli de bir şarkı. Dinlerken eğleniyorum. Nakarattaki ritim çok güzel. Keşke bunun da canlı performansını görsek bir yerde.
Kızların vokallerine bir kere daha övgülerimi bahşediyorum. Şarkıyı çok güzel taşımışlar.
Netizenlerin sürekli salladığı Irene ve Yeri bile vokal olsun rap olsun mükemmel gelişme sağlamışlar.
Yeri'nin rap partından sonra gelen ''Ooh la la la la'' kısmının da hastası oldum sanırım.
Aşk'ın bir hayvanat bahçesinde benzediğini söylemeleri ise sektörde son derece yeni bir atılım,sevdim ahahaha.
Seulgi'nin Tarzan bağırışına da bayıldım :3
Albümün en sevdiğim parçalarından biri de Zoo.




4-) Mojito


Severiz! Mojito çok karışık bir altyapıyla ve buğulu seslerle başlıyor. Yine bir sis perdesi altından gelen seslerle devam ederken hareketli bir nakaratla birleşiyor.

Eğlenceli bir şarkı ama onun dışında herhangi bir olayı olmadığını düşünmekle beraber,şarkıda neden helikopter sesi olduğunu merak ediyorum. Olur olmaz giriyor. Bir de tınılar çok değişken,geriliyorum,noluyor ya??

Kırmızı kızlar sevdikleri beye ''Sen benim mojitomsun.'' diyorlar. Ben de aynı etki olmuyor işte! ''Sen benim Capri-sun'ımsın.'' ne?

Hoş,hafifçe karışık bir şarkı,deniz kıyısında, akşam üstü uzanırken iyi gider diye düşünüyorum,kampta bunu deneyeceğim.






5-) Hear The See


Hear The Sea piyanoyla başlıyor. Automatic gibi bir alt tınısı var. Çoğu albümdeki son şarkı gibi yavaş tempolu bir şarkı.

Şarkı o kadar Red Velvet tarzı ki,başka bir grup söylese bile Red Velvet şarkısı olduğu anlaşılır.

Şarkıyla çok bir duygusal bağ kuramadım açıkçası,beni çok sarmadı ama güzel bir ritmi var. Dinlendirici gibi görünüyor.

Ama Red Velvet bu tarz daha güzel şarkılar yaptı. Şarkıyı özlenilen sevdiceğe yazmışlar.

Kızların vokallerinin -özellikle Joy bu tip şarkılarda çok parlıyor- pambık gibi geldiği bir şarkı. Belki yaz günleri için değil ama geceleri için ideal olabilir.
Bir albüm sonu şarkısı olarak güzel bir şarkı. Ama daha güzelleri var bu albümde.








Rookie'den sonra iyi geldi gerçekten bu albüm. Ama son tam albümleri 2015 çıkışlı The Red albümleri. Şu vokallerini bol bol dinleyebilmek için onlardan bir tam albüm istiyorum. The Velvet albümü gibi ballad ağırlıklı da olabilir ya da çoğunlukla geri dönüş yaptıkları yaz albümleri gibi de olabilir,kaliteli albümlerle geldikleri sürece her şekilde dinlenirler. Umarım en kısa zamanda bomba gibi bir tam albümle görürüz ReVel'i.

Albüm hakkında son olarak ReVel'in en güzel albümlerinden biri olduğunu söyleyebilirim. Bir ay döndürür dinlerim ben bunu. Teşekkürler Red Velvet,teşekkürler güzel yaz şarkıları,teşekkürler SM.


5 Temmuz 2017 Çarşamba

L.DK / Film İncelemesi

Günler uzun,havalar sıcak,çoğunuzun da yapacak işi yok (12. sınıfa geçenleri saymıyorum onlar YGS kurslarına başladılar nihahahah, temel kavramlar çözün siz) Ben de dedim film izlesin kuzucuklar.
Hani böyle bazı filmler olur. Pançak pançak, aşırı romantik,peri masalı tadında. Baştan sona hiç saç baş yoldurmaz,mutlu mutlu izlersiniz ya. Hah L.DK tam o filmlerden biri.
Aradığınız derin anlamlar içeren bir şey ise kesinlikle beklentilerinizi karşılamaz. Ama eğer ''hıahıa'' sesleri eşliğinde böyle romantik şeyler izlemek,zaman geçirmek istiyorsanız, iki saatliğine odaya kapanabilirsiniz. Ben severim böyle şeyleri, klişeleri. O yüzden filmi aşırılı sevdim. Çok hoşuma gitti :3

Başrollerini Yamazaki Kento ve Gouriki Ayame paylaşıyor. Şimdi bilenlerin gözlerinden kalp çıktı Yamazaki Kento deyince ama Japon film,dizi ve her türlü J-Sektöre (Japon Eğlence Sektörü ile tek ilgim çokça One Ok Rock,Tori Matsuzaka ve azıcık Miyavi belki biraz da Gackt ama baya biraz) yabancı olduğum için filmde çocuğu görünce ''hımm yakışıklıymış'' dedim. Bu sadece. Çünkü daha önce ismini duysam da -o kadar da değil yani höh- daha önce hiç görmemiştim kendisini. Yani aslında görmüşüm de... Neyse geleceğim oralara. 

Başroller güzel. Oğlan yakışıklı, kız güzel ayıla bayıla izledim.
Filmi izlemek için kapı gibi bir neden sunayım. Ay ben filmi izlerken ne göreyim?Kimler buradaymııış. Switch Girl'ün yakışıklı Arata'sı Kiriyama Renn oynuyor filmde. Süper iyi kalpli ikinci erkek karakterimiz olmakta kendisi. Switch Girl'ün başlarında odunluğun kitabını yazan tripli çocuğumuzu- bunlar da hep geçmişten dolayı tripli ,üf be yeter- burada böyle ''Aşkın maaapushaneee'' görünce bi hönkledim yalan yok.


Aynı isimli mangadan çevrilen film esas kızımız Aoi'nin en yakın arkadaşı Moe'nin esas oğlumuza herrrkesin önünde aşk ilanı etmesi ve utandırıcı bir biçimde reddedilmesi ile başlıyor -heheeey bu klişe ne ki daha neler gördük neler-

Neyse daha sonra Aoi havalı biçimde ayağını falan koyuyor duvara ''Hayırdır gardaş sen benim arkadaşımın duygularını nasıl incitirsin?!'' falan derken sinirlenmesi ile Aoi tekmeyi bastığı gibi çocuk merdivenlerden paldır küldür.

Sonra çocuğun ayağım acıyor diye naz yapması ile Aoi bunu eve kadar sırtında taşıyor bir de ne görsüüün? - anlatıma bak djsdhshd- çocuk onunla aynı pansiyonda kalıyor. Pansiyon dediğim de böyle 1+1 odalar var kira. Çocuk kızın yan odasında kalıyor kalmasına ama çocuk etrafı toplatıyor kıza. 

Kız bir takım sakarlıklar sonucu yangın alarmını çalıştırıp otomatik sistemle ortalığı göle çevirince oğlan bunun afedersiniz ama kıç kadar odasına taşınıyor. Diğer bir klişe de bu. Zaten filmden klişe akkkkıyor. Esas oğlanın geçmişten gelen aşkısı,esas kıza yazan abisi,esas kıza yazan bir adet yakışıklı ve ekstra iyi kalpli ideal ikinci erkek,en yakın arkadaşınla aynı kişiye aşık olma durumu,esas oğlanın eski aşkısının esas kıza ayar vermesi falan ohooo. Ve bakın koskoca dört ada üzerine kurulmuş ülke Japonya'da hepsinin birbirini tanıması. Şaka gibi djsjdsjd
Sonra da olaylar olaylar işte tahmin edeceğiniz gibi.




Spoiler boy boy geliyor heheey.
Ben uyardım.

Şu oğlanın eski aşkı Satsuki miydi ismi çok sinir etti beni hof. Kız filmdeki otuzuncu dakikadan itibaren karşımıza çıktı ve tüm amacı bizi delirtmekti,böyle karakter mi olur yönetmen amca? Ama Shuusei'nin (esas oğlumuz) Satsuki'ye karşı olan son derece gereksiz vicdan azabı beni öldürdü.
Kız sadece BAYILDI. Bayıldı ya ölmedi,kendini pıçahlamadı. Ne bu ''Benim yüzümdennn'' tavırları??? Bir tripler falan. Sinirlendirdin beni Yamazaki Kento! Neyse salak abisi konuştu bununla da, doğruyu buldu salak çocuk.

Shuusei'nin balll gibi aşık hatta maşuk olup kızı reddetmesi beni üzdü. Her filmde bir adet var bu sahneden ama bıkmadan usanmadan üzülüyom işte kalbimiz var napalım. Sonra noldu beyefendi??? Eşek efendi gibi eğildin kızın önünde. Bağırıyordun ''Seni görmek istemiyorum!'' diye??

Kızın odası mı evi mi o kıç kadar yer o kadar güzeldi ki. Nasıl isimlendirsem bilemediğim bir yerdi ama öyle bir yerde kalmak isterdim. Benimkinde bir adet Yamazaki Kento olmayacak ama olsun,buna da şükür.

Aoi niye saçını kestirdi ya? Tamam yüzü çok tatlıydı o da yakıştı ama bence uzun saçla çok güzeldi. Hem de o tarz bir uzun saçla. Düşünün artık. Kendisini best kuaförüme götürüp kesimini düzeltesim gelmişti ki kendisi kökünden halletti sorunu. O kadar kısa olmasa eyiydi ama.

Kiriyama Renn çok dozunda bir karakterdi sevdim. Öyle gerekli gereksiz salça olmadı. Gül cemalini az gördük ama olsun.

Bu Japonların genişlik mi desem iyi arkadaşlık mı desem bu tavırları beni öldürüyor. Kızlar bizim burada arkadaşının sevdiceğine,helaline bakmanın sonunu biliyorsunuz değil mi? Bizim kitapta yazmaz aga! Yok öyle şey. Ama iyiler iyisi Moe çocuğu kız arkadaşına bahşetmekle kalmadı bir de taktik verdi, Hey Allahım sen aklımı koru. Şirin bir karakterdi.

Ya sizden rica ediyorum. Filmdeki kolyeye benzer bir kolye görürseniz bana fişekleyin. Hastasıyım.

Gök gürültüsü sahnesinde içim eridi. Söylemeden geçemeyeceğim. Çok romantikliydi gerçekten. Buraya fotik koymayayım da izleyin. (İzlerken çekmeyi unuttum,şimdi de üşeniyorum demiyor da.)
Ama cidden çok tatlıydı,izleyin yaa.

O Shuusei'nin abisi de çok gerzek bir karakterdi. Tüm film boyunca bize kattığı tek şey Shuusei'ye gidip ''Oğlum sen Satsuki'nin kopppeee olmuşsun!'' demesi. Çocuğun gözünü açtı. Film hakkında en trajikomik şey olarak da filmdeki ilk öpüşme sahnesi bunun ve Aoi'nin arasında geçti. Resmen dram. Var mı lan kitabında kardeşinin helaline bakmak? -varmış-

Sonu son derece tatlış bitti. Öyle festivaller,öpüşmeler, bir film sonu klasiği olan ikinci erkek karakteri reddetmeler falan.

Canımız kolyemiz de bu.

Bu arada film bittikten sonra,anın mesut havasıyla film oyuncularına baktım ve sürekli ismini duyduğum Yamazaki Kento'nun burada oynadığını duyunca şoklandım. Sonra usulca araştırmaya koyuldum ve Kyou Koi Wo Hajimemasu'da oynadığını gördüm. Ulan filmdeki iki erkek karakterden biri bebeğimiz Tori Matsuzaka'ydı. Geriye Kyouta'nın yakın arkadaşı Nishiki kalıyordu. Ee kimi oynamıştı bu çocuk,ağaç falan mı?
Nishiki'ymiş!!! Bir 20 dakika falan inanmak istemedim. Nishiki o kadar saçma,gereksiz,salça bir karakterdi ki bağdaştıramadım... Neyse.

Sonuç olarak filmin oyuncu kadrosu baya iyiydi. Herkes güzel,yakışıklı,oyuncular iyi. Çekimler falan iyiydi,açıdır odur budur, Aydınlıktı içim açıldı.

İki saatliğine mutlu olup pembe baloncuklar çıkarmak isteyen herkesin izlemesi gereken bir filmdi. İki saatiniz boşa harcanmış olmaz yani. Ben filmi çoook sevdim :3

Size de iyi seyirler. İzleyin. Yorumlara fikrinizi bırakın. Öpücük :3