26 Mayıs 2021 Çarşamba

Albüm İncelemesi: GWSN-The Other Side Of The Moon



Sonunda o gün geldi, herkes sığınaklara! Evet arkadaşlar, en son geçen sene Nisan'da dönüş yapan GWSN'muz sonunda geri dönüş yaptı. Diğer albümler de bir yana, hem Soso'nun tekrar aramıza döndüğü, hem de kızların gerçekten farklı farklı kaynaklardan beslediği bu albümü yazmayı çok istiyordum, bir de GWSN son yıllarda adam gibi stanlediğim tek kız grubu o yüzden... Let's go. 

GWSN'yu ilk albümleri The Park In The Night pt. 1'dan beri ilgiyle takip ediyorum. Eşsiz gezegen ve rüya konseptleri gerçekten çok ilgi çekiciydi ve takvimlerini dolunaya göre düzenliyorlardı. Bunlar hep ilgimi çekmişti ve ilk albüm de diğer albümler gibi kaliteliydi, hatta bir debut albümü için fazla bile sayılabilecek kadar. Tüm bunlar GWSN'yu -en azından benim için- birlikte çıkış yaptıkları çaylaklardan ayırdı. Şimdi bu bebişlerin beşinci albümü ve belki aralarında en farklı olanı.

Şarkıları tek tek ele almadan önce albüm hakkında konuşmak istiyorum. Albümün ön yayınından da çok net anlaşıldığı gibi bu albüm Gongwonseonyeo'nun en farklı tarzlara sahip albümlerinden birisi. Albümü belki kısaca dance kategorisine alarak basite kaçabiliriz, ancak tüm parçalar farklı tarzlarda üstelik bunların çoğu GWSN'nun yeni denediği tarzlarda. Eşsiz konseptlerini ve hikaye anlatıcılıklarını aynı potada eritmişler ve ortaya harika bir müzikal konsept çıkmış yani, hem de daha önce hiç yapılmamış. Ancak GWSN bu yenilikle, kendi konseptlerini öyle güzel harmanlamış ki bu tamamen farklı tarz üzerlerinde emanet gibi durmuyor, sırıtmıyor. 

Parçalar albümde olsun, yer kaplasın mantığıyla oluşturulmamış. Zaten birkaçında kızların da eli, emeği var. Tüm parçalar cidden iyice planlanıp albüm oluşturulmuş. Şu anda, hala en fazla parçaya sahip olan The Park In The Night pt. 2 albümünü tahtından edecek bir albüm varsa, o da bu.

Ay'ın arkasını konu alan konsept, gökyüzünde heybetli görünen Ay'ın karanlık arka tarafından bahseden bir metafor. Bu metafor insanların içsel duygularını ve arkada yatan ve kimsenin önemsemediği benliğin yaralarını işaret ediyor.



Tracklist
1. Burn
2. I Can't Breathe 
3. Like It Hot *title*
4. e i e i o
5. Starry Night
6. I Sing (lalala)


LIKE IT HOT *TITLE*

Albümün başlık şarkısı Like It Hot klibiyle ve altyapısıyla GWSN daha önceki uzay-rüya konseptini korumaya devam ediyor. Ancak şarkının gidişatı, nakarattan önce köprüden itibaren diğer şarkılarından farklı bir tarza evriliyor. Elektropop vuruşlarıyla birlikte soslu bir dans şarkısı oluyor ki bu da nakaratın kafanıza tam anlamıyla kamp kurmasını sağlıyor. Köprüler ve rap partları doğru şekilde yerleştirilmiş. Dinlemekten keyif alabildiğim şarkılardan, GWSN'nun da en iyi title parçası. Açık ara. Kızların seslerine uygun, akılda kalıcı bir parça. Yine akıllıca bir hamle olarak, albümde title olmaya en uygun şarkıyı title yapmışlar.
 
MV, daha önceki kliplerinden olan Puzzle Moon ile anlamlı benzerlikler içeriyor *teoriler dönmeye başlar* Özellikle yürüdükleri koridor ve albümün başındaki resim ve merdivenler, Puzzle Moon'un bitişini oldukça andırıyor. 

Kişisel bir rica: Lütfen hime saç kesimini dünya üzerinden silin ve Lena dahil olmak üzere hiçbir idolde kullanmayın, yalvarıyorum.


1. Burn
Burn intro görevi gören, kısa bir açılış parçası, albümü açan şarkı olmaya uyacak bir şarkı, yüksek vokaller ve vurucu altyapısı birbiriyle uyumlu bir hava yakalamış. Sözleri ise dikkat çekici, acı veren geçmişi yakıp yeni bir insan olarak yeniden doğmaktan bahsediyor (beni yak kendini yak, her şeyi yak diyor yani kısaca). Intro olduğu için, altyapısında kullanılan çok elektronik sesleri görmezden gelebilirim. Albümü açmak için uygun, arkadan gelecek müzikal çeşitliliği işaret eden bir hali var, ancak benim favorim olmak için hem kısa, hem de fazla deneysel. 



2. I Can't Breathe
I Can't Breathe şu ana kadar GWSN'nun hiç denemediği bir tarza sahip. Nötr bir girişle başlayan şarkı köprüye kadar pes seslerle gidip köprüde yükselirken nakarata bağlıyor. Nakarat ise tam bir şaheser. Kısık vokaller ve alttan gelen elektropop dans ritimleri dünyayı güzel bir yer haline getiriyor. Ancak nakarattan sonraki ikinci kısım çok k-pop. Farklı şeyler yapmışlar ve şarkı bu çizgide ilerlese kim bilir neler olurdu...
Yine de albümdeki en farklı çizgide ilerleyen ve en güzel parçalardan birisi. Seviyorum çekinmeden farklı işler yapan grupları. Hele de altında yüzlerinin akıyla çıktılarsa. 



4. e i e i o
Albümün en eğlenceli parçası ve farklı ritimleri konu etse de dibine kadar pop olma iddiasında bir şarkı. Komik sözleri ve sağlam bas vuruşları şarkıyı ve nakaratı yükseğe taşıyor. Nakarat tamamen akılda kalıcı ve dinlemesi cidden çok eğlenceli! Pop düzgün bir şekilde, olması gerektiği gibi yapıldığında çok eğlenceli bir şey cidden. No more ön yargı. Nakarattaki altı dolu baslar şarkının benzersiz havasını destekliyor. Bu bilgiler ışığında, eieio her zaman dinleyeceğim eğlenceli bir dans şarkısı. Ve bu kadar övdükten sonra, doğal olarak da bir başka favorim.



5. Starry Night
Albümün görece daha yavaş parçası Starry Night tür olarak R&B/Soul tarzında bir parça. Yavaşlayıp hızlanan tempo nakaratta kendini yüksek vokallerle bezeli bir akışa bırakıyor. Şarkının havası GWSN'nun eski şarkılarına yakın bu yüzden en tanıdık tınıları bu şarkıdan alıyoruz. Melting Point, Growing for Groo'ya yakın bir havası var. Aynı zamanda gece, bir parkta oturmuş dinliyor gibi hissediyorum kendimi, GWSN'nun konseptine de uyan bir şarkı. Sözleri içsel yalnızlığı konu alıyor.
Bu yavaş ritim, bize albümün kapanışını sezdirdiği için albümün son kısımlarına uygun bir tarzı var. 



6. I Sing (lalala)
I Sing albümün son şarkısı ve Starry Night'tan farklı olarak tamamen R&B bir şarkı. Şarkının havası, bir jazz barda, peçeteye karalanmış sözlerden oluşuyor gibi bir his veriyor. Bu yavaş R&B ve jazz benzeri havası albümün son parçası olmak için tamamen uygun ama benim kalbimi fethetmek için yeterli değil kkkk. Albümdeki varlığını ve yerini takdir ediyorum, kızların gerçek bir R&B üzerinde çalışmaları hoşuma gitti ancak albümün yıldızı olmak için I Sing'den daha iddialı şarkılar var. Yalnız yine de sakin ve yatıştırıcı havası bu yaz gecelerine çok yakışır bence. Balkonda, üstünüzde ince bir battaniyeyle dinlemeye uygun. Albümü bitirip kapattıktan sonra da başka bir şeyle uğraşırken i sing lalalalalalala diye en çok mırıldandığım şarkı oldu, bu da bir başarıdır bence :)

Sonradan gelen edit: I Sing'i beğenmeyen kulaklarım adına herkesten çok özür diliyorum çünkü kendisi albümün en güzel parçalarından birisi şu an son tahlilde. Albümleri soğumdan yazmanın en kötü yanı bu işte. Yorumladığım albümlerin son parçalarında bu hataya çok sık düşüyorum. Çok yüksek parçalardan sonra son parçalar arada kaynıyor ve çok fazla şarkıdan çorbaya dönmüş olan ses sistemim resmen şarkıyı algılamıyor ki I Sing tam da böyle bir şarkı. İlk anda içine alan değil de altyapısının belli yerleri, vokal oyunlarıyla parlıyor. Starry Night ile kapışır  hatta geçer diyorum, namın yürüsün I Sing'im <3



GWSN'nun şimdiye kadar olan albümleri için The Park In The Night'ın part 2'si ve bu albüm zirveye yerleşti bile. Part 2 bu albümün zıttı olarak tam olarak GWSN tarzı ama lezzetli şarkılarla doludur. Bu albüm ise GWSN'nun kendilerine elleriyle çizdikleri o müzikal sınırı kırmalarını gösteriyor bize. GWSN'nun kendilerine oluşturdukları o eşsiz tarzı çok sevdiğim için o sınırın içinde olmaları harika, yeni şeyler denediklerini duymak da öyle. O yüzden ilk üçleme ve The Keys albümünü GWSN ile tanışmak için kullanabilirsiniz. Daha sonra The Other Side Of The Moon ile GWSN'nun hem çok kendileri, hem de çok başka bir tarzı nasıl harmanladıklarını daha iyi görebilirsiniz. 

Tüm bunlar ışığında, bu albümü gerçekten çok sevdiğimi tekrar söylüyorum. Bu albüm bir kırılma noktası. GWSN'nun başka nasıl tarzlar ve konseptleri, kendilerinden bir şeyler katarak deneyeceklerini hep birlikte göreceğiz. Ama şimdilik bu albüm bir şaheser. Dinleyelim, dinletelim. 
Waiting for you, GWSN!




16 Mayıs 2021 Pazar

Büyülü Sesler: NIve


Değerli ballı çöreklerim! Daha önce kimlerin kimlerin geldiği geçtiği, DEAN'den Punch'a, Kim Feel'den Eric Nam'a (tabi taslak olduğu için henüz okuyamadınız, bu hızla aktifliği devam ederse de hiç okuyamayacaksınız) kimleri kimleri ağırladığımız bu köşede, şimdi de NIve var. *alkışlar*

Peki biz NIve'ı neden hiç duymadık diyorsanız, normal. Kendisi şimdiye kadar hep başkalarına şarkı yapıyordu, yapımcı kimliği daha öndeydi. Ancak kendi sesinin nasıl bir nimet olduğunu fark etmiş olacak ki bizi bundan mahrum bırakmadı. Çok da iyi yaptı gerçekten, NIve eşsiz bir cevher. O zaman izninizle NIve'ı bol bol öveceğimiz, seveceğimiz, şarkılarından bahsedeceğimiz yazımıza başlayalım? Hazır mıyız?


NIVE
Gerçek Adı:
 Jisoo Park
Doğum Tarihi: 9 Haziran 1993
Plak şirketi: 153 Entertainment

NIve, melez yakışıklılar kervanının bir ayrı üyesi. Kendisi Kore-Amerika melezi bir yakışıklı. Amerika'da doğmuş ancak Kore'de büyümüş. Söz yazarı, bestekar, yapımcı, ne derseniz çünkü bunların hepsini yapıyor. New York'ta okurken yaptığı All Of Me coverı viral oluyor bir anda. Superstar K6 yarışmasına da katılıp 9. olarak bitiriyor yarışmayı. 2018'de şimdiki şirketiyle sözleşme yayınlamasının ardından ilk teklisini çıkarıyor.
Ancak resmi Kore çıkışını 2 Nisan 2020'de yapıyor.

Youtube hesabını takip etmenizi şiddetle öneriyorum. Coverlarını, çalma listelerini hep burada paylaşıyor. Canlı performanslarını topladığı bir çalma listesi var ki canlı performansları gerçekten müthiş, bazıları stüdyo kaydından bile iyi. Onun dışında In The Lab videoları da yapımcısı olduğu şarkıları nasıl yaptığı hakkında, işin biraz daha mutfağını anlatıyor yani. Nasıl yapıyor, süreç nasıldı, bunlar hakkında konuşuyor. Çoğunun da ingilizce altyazısı var.

Şurası instagram hesabı, thisisnive
Burası twitter hesabı, thisisnive
Ve burası da youtube hesabı, NIve




Peki, biraz elinin değdiği işlere bakalım. Chen'in Beautiful Goodbye parçasının hem söz yazarı hem de bestecisi. EXO Groove'un ise söz yazarlığını yapmış. Super Junior'ın Burn The Floor parçasının hem bestesi hem aranjesi NIve'a ait. Aynı zamanda Taehyung'un aslında ilk mixtape'inde yer alması gereken ancak sonradan BE albümünde yer alan Blue&Grey sözlerinde, bestesinde ve yapımında Taehyung'a yardımcı olmuş. 
Hatta bu baya olay olmuştu Yoo Hee Yeol'ün programında Blue&Grey'in yapımcılığını tek başına üstlenmiş gibi konuşmuştu Yoo Hee Yeol, NIve da düzeltmemişti falan. İnsanlık halidir, olabilir. Sonradan özür dilemişti zaten ki Taehyung'la epey yakın arkadaşlar.
Bunun dışında CLC, NCT U, Park Bogum, SF9, Kim Wooseok, Jung Sewoon ve daha bir çok ünlü ismin şarkılarında emeği bulunan biri NIve.

1. Bölüm: US Çıkışı ve İngilizce tekliler.

İlk Single: Getaway (ft. JMSN)
Getaway NIve'ın indie bir söz yazarı-şarkıcı olan JMSN ile iş birliği yaptığı ilk single çalışması. Daha o zamandan uzun saçlarını gönlümüze bağladık tabi çözülmüyor. Parça blue ve jazz esintileri taşıyan hafif bir parça. Sözlerin büyüsü NIve'ın başarılı ses kullanımıyla birleşiyor. Kafa sesini kullanma biçimine inanabiliyor musunuz? Benim kafamda hala yankılanıyor da. 
Bu şarkı için NIve "Hepimizin hak ettiği mutluluğu bulmak için bazen hayatta yaşadığımız acıdan kaçmakla ilgili bir şarkı. İletmek istediğim tek mesaj, iyi olmamanın sorun olmadığı yönündeydi. Arada sırada, sadece kaçmanız gerekir ve bu sizi en sonunda ait olduğunuzu hissettiğiniz bir yere geri getirecektir." diyor. Çok da iyi söylüyor. Getaway bu yönüyle, sizi iyileştirebilecek bir şarkı. Audio versiyonu ise şurada, Getaway (Audio)

8 Aralık 2018: From:Me

Getaway ile halk arasında tanınırlığı artan ve beklentileri epey artıran NIve, bu sefer 2018 sonunda From:Me ile geliyor bize. From:Me iki şarkılık bir tekli olarak geliyor, heveslenmeyin ama diğer şarkı Getaway. From:Me sözleri itibariyle hoş bir aşk şarkısı. Yavaş tempolu ve zengin tınılarla güçlendirilmiş bir altyapısı var. Dinlemekten hoşlanacağınız ve kolay kolay sıkılmayacağınız şarkılarından birisi. Lyrics video yayınlamasını da görmezden gelebilirim bu seferlik, ama yüzünü görsek daha makbule geçerdi, evet. 


2019 yılınca Chen'in Beautiful Goodbye'ı başta olmak üzere birçok ünlü sanatçının, birçok ünlü parçasının yapım sürecinde yer alınca yapımcı kimliğiyle iyice ünleniyor tabi NIve'ımız. Ve daha sonra, yine aynı yıl, 2019'da hala en sevdiğim şarkılarından olan teklisini patlatıyor: Who I Am.

Who I Am?

Bu güzeller güzeli şarkı, 10 Mayıs 2019'da yayınlanıyor. Şarkıda basitçe kendini bulma sürecinden bahseden NIve, kendini eleştiren kişiye, "Ben buyum." diyor. "Ben buyum, kim olduğumu biliyorum ve değişmeyeceğim." çok güzel sözleri var. Zaten şimdiye kadar bahsettiğimiz tüm şarkıları İngilizce, yeri gelmişken belirteyim. Canlı bir altyapısı ve sağlam gitar rifleri şarkıyı hep yüksek tutuyor. Tür olarak pop olsa da altyapısının sağlamlığı şarkıyı gerçekten ayrı bir yere koyuyor. Klibi de çok eğlenceli, kendini kötü hisseden insanları nasıl neşelendirdiğiyle ilgili. Klibi izlemeniz için gerekli diğer husus ise... NIve'ın arkadan minik bir at kuyruğuyla toplu saçları tabiki, gidin izleyin işte arkadaşlar ahahsha Gerçekten orantısız bir yakışıklılığı var bu çocuğun. 
2020 Ekim'deki online konserinde söylediği canlı performansını da mutlaka izleyin, buraya bıraktım. Who I Am (Online Concert) Canlı da olsa stüdyo kaydı da, hiç değişmiyor. Hep mükemmel.


Who I Am listelerde üst sıralarda oynuyor, bir çok kişi şarkıyı çok seviyor. Birçok türde müzik yapabilen bir insan olduğu için epey takdir topluyor. Temmuz 2019'da ise Liberated geliyor.

Yorulanlara: Liberated

NIve'ın "Hayatta mücadele eden, yorulan herkes için umut verici bir şarkı, bir marş." olarak tanımladığı Liberated 9 Temmuz 2019'da yayınlanıyor. NIve'ın kafa sesiyle başladığı köprü yerini tok bir nakarata bırakıyor ve yükselen tempo gitar rifleriyle devam ediyor. O kadar ihtiyacımız oluyor ki böyle sözlere hayatta. O yüzden NIve'ın "Her şey yoluna girecek." demesi, çok iyi hissettiriyor.
(Biraz da NIve'ın jawline'ını, beyaz gömleğinin ona ne kadar yakıştığını ve uzun saçlarını övebilir miyim? lütfen övsek ya.) Yine aynı canlı konserinden bir performans da bırakalım, buyrun Liberated (Online Concert)


Tired

Eylül 2019'da yayımlanan Tired, aynı ismi gibi sözlere sahip. NIve yorulduğunu, kalbinin kırıldığını ve büyümenin böyle bir şey olup olmadığını soruyor içli sesiyle. Hepimizin yaşadığı çok benzer şeylerden bahsediyor aslında. Hepimiz adına konuşuyor. Biraz daha yavaş tempolu, gitar altyapısının yakıştığı bir şarkı olmuş. NIve'ın sesinin şarkıyı ayrı bir yere taşıdığını kabul etmek gerekiyor ama.





2. Bölüm: Kore Resmi Çıkışı

Geldik NIve'ın artık Kore çıkışını gerçekleştirdiği bölüme. Daha önceden de şarkılarının yapımcılığını üstlendiği Sam Kim'le iş birliği yapıyorlar ve böylece NIve'ın resmi Kore çıkışı, Like A Fool ile oluyor.

Kore Resmi Çıkışı: Like A Fool (ft. Sam Kim)

2 Nisan'da çıkan Like A Fool ile çıkış yapıyor. Yavaş tempolu bir aşk şarkısı olan Like A Fool, aptalca sevilen birisinden bahsediyor. Bir çok yönden güzel bir iş birliği olmuş çünkü Sam Kim ve NIve'ın sesi birçok yönden benzer. Bu yüzden dinlemesi keyifli, aynı tınılar var ve yavaş tempo hep kendini koruyarak sürprizlerle akışı bozmadan ilerliyor. Bu şarkı MelOn'da 79. sırada kendine yer edinirken, diğer müzik listelerinde de çeşitli sıralamalar elde etti. Açıkçası fandom etkeni olmadan, ve Like A Fool'un halkın çoğunluğunun dikkatini çekecek bir şarkı olmamasını da işin içine katarsak, 79 harika bir sıralama.
İkisinin harika bir canlı performansı (şaka değil, stüdyo versiyonundan daha iyi) şurada, NIve X Sam Kim Like A Fool (Live Ver.)
NIve X Sam Kim-Like A Fool (Quarantine Ver.). Bu da yine keyifli bir video
Ve son olarak da JTBC'nin Begin Again programı için NIve'ın tek başına Like A Fool performansını da bırakayım. NIve-Like A Fool (JTBC Begin Again)


NIve-New Start: Haziran 2020'de It's Time To Start isimli animasyon için New Start isimli bir şarkı seslendiriyor. Sesi inanılmaz yakışmış şarkıya. Parçanın hareketli altyapısı gerçekten kaliteli. Bir iki dinleyişten sonra kafanızda çalmaya başlayacak.


Bandages Single

Tracklist
1. How Do I
2. New Light


How Do I

Harika bir R&B olan How Do I, 12 Ağustos 2020'de çıkıyor ve türünün hakkını vererek NIve'ın sesiyle bizi bambaşka yerlere götürüyor. Güzel bir aşk şarkısı ve retro çekimleri hatırlatan güzel bir klibi var. Klibin hikayesi de güzel, izleyin, izlettirin.
How Do I, NIve'ın sesini ustalıkla kullandığı şarkılarından. Kafa sesi ve sonra birden daha genizden kullanılan bir ses, ve How Do I işte. NIve, gerçekten çok özel bir sanatçısın.
Chen ile birlikte söyledikleri şu canlı performansı bırakayım. NIve x Chen-How Do I
Chen'in vokal eğitimi hepimizin malumu. İkisinin kafa seslerini kıyaslayarak da NIve'ın bu işte ne kadar iyi olduğunu anlayabilirsiniz. 
Bu da çok başarılı canlı performanslarından NIve-How Do I (Onstage)


New Light

New Light benim albümde görece daha çok sevdiğim şarkı. İçim rahat şekilde favorim diyebilirim. Akıp giden gitar ritimleri, altyapısı ve NIve'ın içimi saran sesi... "Yalnız değilsin, ben buradayım, her şey iyi olacak." diyen sözleri de New Light'ı en azından benim için How Do I'ın önüne taşıyan bir başka etken. Gerçekten öylesine güzel ki. Arabanın camına başınızı dayayıp, yağmur yağarken dinlenebilecek bir şarkı. Ya da güneşin battığı bir sahilde. Her ne olursa olsun, özel bir şarkı, değerli. Söyledikleri, güzel şeyler. Ne zaman modunuz düşerse dinleyebileceğiniz, yalnız olmadığınızı hissettirebilen sözler.
"Tek başına yürümene gerek yok, elini bana uzat. Sana yeni bir ışık vermek istiyorum."
Harika bir akustik performans bırakayım buraya. Deniz, NIve, gitar. Şöyle bir hayal edin. NIve-New Light (Acoustic Ver.)
Bir diğer canlı da yine online konserinden. Harika ya, delireceğim NIve-New Light (Online Concert)


2easy (ft. Heize)

İşte, geldi sonunda. Bir başka en sevdiğim, yoluna yoldaş olduğum şarkı bu da. Yani nasıl anlatsam bilmiyorum ki. Youtube'un algoritması sayesinde önüme düşen ve tıkladığım, sonra ilk andan itibaren nefes almadan dinlediğim bir şarkı. Heize'nin sesi, NIve'ın sesi, şarkının ritmi, sözleri... Her şeyi öyle kusursuz ki.
Yeni sayılabilir, 26 Kasım 2020'de çıktı. Günlerce dinlemiştim ilk çıktığında, hala da aynı hevesle dinliyorum. Ne yakışmış sesleri. Basitçe söylenirse, bir ayrılık şarkısı aslında. Ama şarkının o havası ve ikisinin sesi de öyle gitmiş ki bu şarkıya, dinlemiyorsunuz, içiyorsunuz sanki parçayı, hissediyorsunuz. 
Bu da canlı videolarından, NIve-2easy (ft. Heize) [LIVE]




JTBC'nin Begin Again programında da son derece aktif NIve. Jamie Park'la düetleri var, NIve'ın harika coverları var. O programdan da birkaç performans bırakmak isterim tam buraya.
NIve-Perfect (Ed Sheeran Cover)
NIve-Wake Me Up (Avicii Cover)
NIve-Every Day, Every Moment (Paul Kim Cover) [LIVE]
NIve-Every Day, Every Moment (Paul Kim Cover)
Jamie ft. NIve-A Gloomy Clock (IU&Jonghyun Cover) [LIVE]
Jamie ft. NIve-A Gloomy Clock (IU&Jonghyun Cover)
Bunların hepsi JTBC'deki Begin Again performansları, çok da sevilenler aynı zamanda. 

Dediğim gibi youtube kanalını yukarıda da paylaşmıştım, mutlaka takibe alın. Orada bir çok farklı şarkı coverlarının paylaşıyor ve hepsi muhteşem cidden. Sesi öyle özellikli her şey uyum sağlıyor, her türlü muhteşem gidebiliyor.

Sanırım söyleyeceğim başka bir şey yok. Uzun süredir bu köşeye yazmamıştım, cidden özlemişim. NIve'ı her şekilde takibe alın. Zira ben bundan sonra yapacağı işler için de inanılmaz heyecanlıyım. Eminim bal sesiyle daha bir çok özgün parçalar çıkarıp sektörü domine edecek. Yorumlarda fikirlerinizi benimle paylaşın. Hepinizi çoook öptüm!




Pazar Yayını! / Yeni Hafta Şarkıları (17.05.21)


Herkese tekrardan merhabalar. Blogdaki aktifliğimü büyük oranda artırdığı ve uzun süredir kdrama haricinde hiçbir şey konuşulmayan bloguma biraz da olsa k-pop esintileri getirmeyi başardığı için Pazar Yayını köşesine teşekkürlerimi sunmak isterim başlamadan. Öte yandan ise, önerdiğiniz her türlü şarkıya açığım. Yorumlarda hafta şarkılarınızı benimle paylaşabilirsiniz. 
Her şeyi söylediğime göre, bu hafta için önerdiğim şarkılara geçebiliriz.


Enerjik Pazartesi: INFINITE-Dilemma

Infinite'in diskografisine bakınca aklıma gelen ilk şey fanlarını hiç hayal kırıklığına uğratmadıkları oluyor. Woollim belki bir çok yönden -özellikle son zamanlarda- çuvallamaya başlamış bir şirket olabilir ancak Infinite'in aktif dönemlerinde Infinite için tutturdukları stratejinin harikalığı su götürmez. (özellikle de Sweetune ortaklığı:P)
Burada sözü uzatmak niyetinde değilim aslında ama sektöre The Chaser, Destiny, Last Romeo, Bad, The Eye gibi şarkıları sektöre kazandırmış olan Infinite'in adını öylece söyleyip gidemem değil mi? En sonunda eski kpop diye ağlayan dinozorlardan olduğuma inanamasam da şöyle müzik yapan tek bir grup bile kalmadı... Dilemma da yine en güzel şarkılarından birisi, hem Rock'a göz kırpıyor hem de Japonca. İkisi bu dünyanın en iyi ikililerinden.
Pazartesi için harika bir seçim olduğuna inanıyorum bu şarkının. Hele o solosu var ya, bütün hafta gidersiniz o kısmın gazıyla :P



Huzurlu Salı: Masaki Suda-Sayonara Elegy

J-Rock'la başladık, öyle gitsin. Masaki Suda'nın bu yaz tanıştığım bu şarkısı harika bir altyapıya ve muhteşem sözlere sahip. Özellikle gitar rifleriyle bezeli o altyapısı beni tüm yaz bu şarkıyı son seste dinlemeye iten yegane sebepti. Salıyı huzurlu geçirmeniz için uygun bir seçim mi emin değilim ama kesinlikle kaliteli bir salı olacağını garanti ediyorum.
Magazinsel not: Adı GD ile aşk iddialarına karışan Nana Komatsu'yla 2019'dan beri çıkıyor Masaki Suda. Nana Komatsu'ya başarılar diliyor, kendini kurtardığı için kutluyorum :P (Linç gelir mi, sanmam.)



Renkli Çarşamba: Yeeun (CLC)-Barbie

Bu da bu yaz severek dinlediğim parçalardan birisi. CLC'nin rapper güzeli Yeeun, Good Girl programında yapmıştı bu şarkıyı. Bence rapper pozisyonunda olan birisi için çok iyi bir performans çünkü ses renginin diğerlerinden ayrılan bir yönü olmasa da sesini nasıl kullanacağını biliyor. Bu bir artı çünkü dinlemesi keyifli, ki Jang Yeeun laf olsun diye rapper yapılan bir üye değil, gerçekten rap anlamında bir altyapısı var. O yüzden vokalini övmek isterim. Beni bıraksanız ben sabaha kadar CLC'nin tüm üyelerinin keşfedilmeyi bekleyen mücevherler olduğundan, neden hala patlayamadıklarından ve Cube'a olan nefretimden ve son olarak Nu.clear albümüyle bodoslama daldıkları (kötü bir hamle) girl crush konseptin potansiyellerini örttüğünden bahsederim. O yüzden çarşambanın eğlenceli havasına uyan Barbie'yi bırakıp gidiyorum. Mcountdown performansını izleyip yaşayan barbie Yeeun'ı görmek için de şöyle tık tık



Nostaljik Perşembe: Nine Muses-Ticket

Ah, Namyu. Bu grup için de söyleyecek çok şeyim var aslında. Ancak burası yeri değil susuyorum. Ticket nostaljik perşembede yer alabilecek kadar eski bir şarkı. Ancak tam olarak eski k-pop denen şey olsa da günümüzde bile insanı heyecanlandıran bir melodiye sahip. Şu hareketli altyapısı, akla dolanan nakaratı... Ağlamıyorum ya gözüme old k-pop kaçtı... Nine Muses da çok potansiyeli olan ve çok güzel şarkılar çıkaran bir gruptu her zaman ama malesef Star Empire'da çıkış yapmak zaten başlarına gelen en kötü şeydi.. Biz de nostaljik perşembe vasıtasıyla doya doya dinleyelim Ticket'i. Çok güzel gerçekten, çok. Geniş yelpazede yazmak istediğim için tekrar Namyu şarkısı yazar mıyım bu köşede bilmem ama aramızda kalsın, gidin bir de Gun, Hurt Locker ve Drama dinleyin, fav üçlüm.



Güneşli Cuma: Kim Sunggyu-Sentimental

Her şeyiyle bir şaheser olan (özellikle title True Love) 10 Stories albümünün albümün geri kalanı kadar mükemmel olan şarkılarından birisi Sentimental. Öyle güzel bir enerjisi var ki. Bu enerji de Sunggyu'nun dilinde hayat buluyor, bayılıyorum. Bu albüm çıktığında Eskişehir'deydim, yola çıkmadan önce albümü indirmiştim. O yüzden her dinlediğimde memlekete gelirken albümü loopa aldığım o gece yolculuğu gelir aklıma. Güzel günlerdi, seyahat edebiliyorduk ve Sunggyu aktifti :( Daha fazla üzmüyorum kimseyi ve cuma gününü Sentimental ile taçlandırmayı teklif ediyorum.



Hareketli Cumartesi: NCT U-Make A Wish (Birthday Song)

Cumartesi için sesi biraz açın, modu yükseltme vakti! Doğum günümde çılgınlar gibi dinlediğim Make A Wish ile huzurlarınıza döndüm! NCT benim düzenli olarak dinlediğim ya da çıkardıkları şarkılara özellikle baktığım bir grup değil çünkü bir türlü sistemi çözemediğimden tamamen peşini bıraktım :P Hatta bununla birlikte bildiğim şarkı sayısı iki oldu, önceden sadece Love Me Now'ı biliyordum. Ama söylemem gerekiyor ki fena halde SM tarzı bir grup, dünyada SM olmasaydı bile böyle olurdu. EXO müziğini özleyenler için bir nimet, o yüzden güzel şarkılarını mutlu mutlu dinliyorum. Make A Wish de cumartesi için uygun bir parti şarkısı.
Sonradan gelen edit: NCT Dream'in Hot Sauce albümüyle bildiğim şarkı sayısı arttı. Herkes gibi benim favori şarkılarım Rainbow ve My Youth oldu. 



Sakin Pazar: Raiden X Chanyeol-Yours (ft. Lee Hi, Changmo)

Hof. Yaz yaz bitmedi, duyan gelmiş arkadaş, düet dediğin iki kişilik olur. Haftayı şöyle akıp gidecek, orta tempolu bir şarkıyla uğurlamak isteyenler harika bir seçenek sunuyorum. Lee Hi'nin katıldığı andan itibaren uçuşa geçiyor şarkı bebeğimin o buğulu sesiyle. Chanyeol'un de nispeten sevdiğim sesiyle hoş bir uyum yakaladıkları için tadından yenmiyor şarkı. Yours da ilk duyduğumda günlerce dinlediğim şarkılardan. Özellikle nakaratı çok güzel. Haftayı bitirmek için uygun bir seçim. 


Bu hafta için söyleyeceklerim bu kadardı. Epey de anlatasım varmış, destan gibi yazmışım hep. Ama napayım ya 2014 yılında kpop dünyasına atılan birisi olarak eskileri cidden özlüyorum. Sure, grandma capsleri gibiyim biliyorum ama çok zor cidden... Bu ortama ilk geldiğimde Cassie'lerle dalga geçiyordum dinozorlar diye, daha beter hale düştüm. Gideyim de biraz old kpop bataklarında sakinleştireyim kendimi. Herkese güzel haftalar diliyorum!




2 Mayıs 2021 Pazar

Pazar Yayını! / Yeni Hafta Şarkıları (03.05.21)

Herkese merhabalaaar! Dediğim gibi bu köşeyi iki haftaya bir yazmaya başladım. Pazartesi benim doğum günüm ve an itibariyle doğum günü yayınımı açıyorum. Bu haftanın tüm şarkılarını özenle, çok severek dinlediklerimden seçtim. Umarım beğenirsiniz. O zamaan, başlayalım!


Enerjik Pazartesi: Yoo Jae Suk X EXO-Dancing King

İsmini duyunca bile içim kıpır kıpır oluyor ya. O kadar enerjik o kadar eğlenceli bir şarkı ki Dancing King, sizin de kalkıp dans edesiniz geliyor resmen. Dinlemeyi de dans etmeyi de çok sevdiğim Dancing King bence haftaya hareketli başlamak için en ideal parçalardan birisi.



Huzurlu Salı: The Black Skirts-Someday

Bu şarkı da Romance Is A Bonus Book dizisinin şarkılarından birisi. Dizide ilk çaldığı anı hatırlıyorum. Girişi öyle güzeldi ki kalakalmıştım. Sonra vokaller, şarkının ritmi. Hala ilk günkü kadar güzel. Zaten ismi Someday olan tüm şarkıların çok güzel olduğuna dair bir tezim var, hiç yanılmadım henüz. Bence sakin bir salı için ideal bir seçim olabilecek bir şarkı. Koltuğa oturun, gevşeyin ve şarkının sizi alıp götürmesine izin verin. Ah, The Black Skirts <3



Renkli Çarşamba: GOT7-Beggin On My Knees

Bu şarkı Flight Log: Departure albümünün b-side şarkılarından. Çıktığında deli gibi dinlediğim bir albümdü, o kadar uzun süredir dinlememişim ki (Hep Identify ve Flight Log: Turbulence'ı sürekli dinlediğim için oldu bunlar) şarkıları arka arkaya açınca eski bir tanıdıkla karşılaşmış gibi oldum. O zaman da Beggin On My Knees'i çok sevmiştim. İnanılmaz bir enerji vermiyor mu insana ya? Eğer dinlediyseniz tamam, çarşamba günü için hazırsınız.



Nostaljik Perşembe: BoA-Girls On Top

Nostalji deyince akla BoA'nın eski şarkıları gelmezse ayıp. Bu şarkı BoA'nın Asya'nın kraliçesi, divası, balı, peteği olduğu yıllarda çıkmıştı. Aynı zamanda kalıpları yıkmakla, standartlara uymak zorunda olmamakla ilgili şeylerden bahsettiği için benzersizdir. Yıl 2005 çünkü, düşünün nasıl bir şok olduğunu. BoA'nın sesi çok farklıdır, Kore'de bu kadının sesi de şuna benziyor diyebileceğiniz tek bir kimse bulamazsınız. O yüzden şu nostalji kuşağımız vesilesiyle BoA'nın sıkı takipçisi olmanızın zamanı gelmiş olabilir. Eskisi kadar aktif olmasa da hazine sandığı gibi albümleri var, bakmakta fayda var. 



Güneşli Cuma: DAY6-Freely

Aaah, Day6'in ilk albümü :") Gerçekten bir dinozor oldum artık... Bu albümün yayınlandığı günü bile hatırlıyorum. Bu şarkı o kadar eğlenceli, o kadar enerji veren, insanı tuhaf şekilde mutlu eden bir şarkı ki o günden bugüne mutlaka belli zamanlarda dinlerim. Eminim ki dinleyince siz de aynı hissedeceksiniz. Tuhaf bir enerji, kırlarda koşma isteği. Doktorunuza başvurmanıza gerek yok efenim, Day6 etkisi.



Hareketli Cumartesi: GFRIEND-White

Şu hayatta en çok özlediğim şeylerden birisi eski Gfriend müziği... Yeni tarzlar denemelerini anlıyorum, harika da oluyor (MAGO yılın şarkısıydı mesela) ama ilk iki albümlerini öyle özledim ki anlatamam. White'da sektöre küçük ama kararlı adımlarla girdikleri Season of Glass albümünden. Bir kerecik daha ilk albümlerdeki fresh konseptlerine geri dönseler öyle mutlu olurum ki. Ama o zamana kadar bu neşeli şarkı White, mutlu cumartesilerin en büyük destekçisi.



Sakin Pazar: Lovelyz-Hug Me

Lovelyz'in de eski müziğini özlüyorum gerçekten. Son zamanlarda bir şeyler oldu, prodüktörlerine nazar falan mı değdi bilmiyorum ama son title şarkıları birbirinin aynısı gibi geliyor bana. Sadece Obliviate farklıydı biraz. Hayır, enteresan çünkü Lovelyz sınırlı bir konseptte (rüya-masal) eşsiz şarkılar yapan bir grup oldu her zaman. Nerede Circle, Doll, Fallin, Night and Day yapan Lovelyz? Bu başka bir günün konusu olsun, Lovelyz'in eski müziğini çok sevdiğim için her yerde yakınasım geliyor işte. Hug Me de Lovelyz'in en sevdiğim masal konsepti altyapılarıyla hazırlanmış bir şarkı. Modern bir masalda gibi hissediyorsunuz. Rahatlığın ön planda olduğu dinlendirici bir pazar günü için, en iyisi!



Bu haftalık da benden bu kadaaar. Umarım bu haftanın şarkıları da haftayı güzelce atlatmanıza yardımcı olabilecek nitelikte olmuştur. Önermek istediğiniz şarkılar olursa, yorumlarda buluşalım. Herkese iyi haftalar diliyorum.