6 Ağustos 2023 Pazar

Dizi Yorumu: The Fiery Priest

Helü helü! Bugünün konusu Kim Nam Gil'i uzuun bir zaman sonra izlediğim The Fiery Priest. Kara komedi türünün bir örneği, her bölümünü heyecanla, gülerek, eğlenerek izlediğim diziyi biraz enine boyuna konuşacağız.

Ben bu diziye aslında geçen yaz başlamıştım. Düzgün bir çeviriyle izlemek istemiştim ama düzgün çevirisi olan yer de video oynatıcısıyla beni illallah ettirmişti. O yüzden 20 dk falan izleyip olmayacağını kabullenmiş, kapatmıştım. Geçen yine dizinin bir kesitine denk gelince çeviriyi falan önemsemeden açtım Netflix'i, mis gibi izledim.

Ben aslında böyle dizileri hiç sevmem. Yolsuzlukmuş, şeytandan beş dakika önce doğmuş siyasetçiymiş, rüşvet alıp göz yuman devlet memuruymuş falan enn sevmediğim konudur. Dümdüz polisiye cinayeti yüz bölüm izlerim de buna katlanamam. Ama The Fiery Priest'in kara komedisiyle, tam bir tipleme olan Rahip Kim'iyle, onun olayları çözüş tarzıyla yolsuzluklar ve sıkıcı çaresizlikler etrafında dönmek zorunda kalmadığını söyleyebilirim. Evet kötüler var, kötülükler var ama Gudam'ın Kim Hae Il'i bir şekilde her şeyi çözer!

Dizi "WWB (We Will Back)" yani "Geri döneceğiz." notuyla bitti. Şu ana kadar başka bir haber gelmese de bir ikinci sezon ihtimali her zaman var. Aynı zamanda Kim Nam Gil, dizi bittikten sonra verdiği röportajda "Oyunculardan birisi bile olmazsa, ikinci sezonu yapmayacağımız konusunda anlaştık." diyor. Yani bir ikinci sezon konuşulmuş, ancak tüm kadro aynı şekilde bir araya gelebilir mi bilmiyorum. İkinci bir sezon olsa inanın çok iyi gelir, evim oldu bu ekip.

Diziyi kimler izleyebilir? Aksiyonu, komediyi seven herkes izleyebilir. Bence çok eğlenceli ve Gudam ekibi sayesinde safe place hissettirebilecek bir drama. Şahsen ben, diziyi bitirdim bitireli o ekibi çok özlüyorum... Ben tavsiye ediyorum. Hem komik, hem heyecanlı, hem de evimiz gibi. Daha ne olsun?


The Fiery Priest
Yönetmen: Lee Myung Woo
Senarist: Park Jae Bum
Yayıncı: SBS
Bölüm Sayısı: 40 Bölüm (Birleştirilmiş olarak 20 bölüm)
Yayın Tarihleri: 15 Şubat-20 Nisan 2019

Öfke problemleri olan ve problemleri şiddetle çözen bir rahip olan Kim Hae Il, karıştığı son olay sonrasında mentoru olan Rahip Lee'nin yanına, Gudam Kilisesi'ne gönderilir. Kasabada yolsuzlukların, kurulan yasadışı ortaklıkların, kara para fonlarının tam ortasına düşen Hae Il, mentoru olan Rahip Lee'nin de bu uğurda cinayete kurban gitmesiyle ve iftiraya uğramasıyla olayları çözmeye ve intikamını almaya karar verir. Ona yardım etmesi için yanına gönderilmiş gibi görünen ama aslında işleri baltalaması beklenen Dedektif Gu Dae Young, kasabanın yabancı çalışanı Songsak, part time işlerin kralı Yo Han, çaylak Dedektif Seo Seung Ah, Gudam kilisesinin Rahip ve Rahibeleri, yolsuzluğun parçası olmaya başlayan Savcı Park Gyeong Seon da sürecin bir parçası olur.

Dizinin yönetmen koltuğunda oturan Lee Myung Woo, bu sene çok ses getiren ve Kim Soo Hyun'u her bölüm zırıl zırıl ağlatan One Ordinary Day'in de yönetmeni. Aynı zamanda Backstreet Rookie'nin de yönetmen koltuğunda olduğunu görüyoruz. Senarist Park Jae Bum'un ise oldukça parlak bir geçmişi var. Geçen senenin hiti Vincenzo, Namkoong Min ve Junho'nun tüm maharetlerini ortaya koyduğu Good Manager, ülkemizde de uyarlaması yapılan Good Doctor ve Blood'un dışında Quiz From God serisi dördüncüsüne kadar Park Jae Bum'un elinden çıkmış.

-spoispoispoispoispoispoi-

Kim Hae Il (Kim Nam Gil)

Ben Kim Nam Gil'i ilk olarak Queen Seon Duk'ta izleyen old tayfadanım. Yalnız old falan diyorum da, o diziyi televizyonda izlediğimde beşinci sınıftım... Evet, on bir yaş. Kim Nam Gil'i sima olarak biraz So Ji Sub'a da benzetirim nedense. İkisi de çok iyi oyuncular, inan hiç fark etmez ahahahahas Ayrıca Kim Nam Gil bu agresif, deli ve kontrolsüz rahip rolünü oynamamış, yaşamış ve yaşatmış adeta.
Kim Hae Il, dizimizin esas adamı, evlere şenlik bir karakter. Dizide kendisine dair ilk ilk izlenimimiz bir dolu insanı devirmesi olması biraz şaşırtıcı da yani. Bildiğimiz rahiplere, hele de mentoru Lee Yong Jun'a hiç mi hiç benzemiyor. Çabuk sinirleniyor ve intikamını almak için oyunu gerekirse onların kurallarıyla oynuyor. Finalde, "Şeytanlarla savaşırken ben de şeytana dönüştüm." demesi bu yüzden aslında. Ama tam bu özellikleri yüzünden seyir zevki yüksek bir karakter. Sabreden, sineye çeken ya da adaletin tecelli etmesini bekleyen bir karakter olsaydı ortada ne kilise kalırdı ne de Gudam. Bir kere adam net, belaya atlıyorsa yüzde yüz hallediyor, halledemeyecekse de baştan topukluyor zaten germiyor insanı ahahahah
Diğer bir sevdiğimiz kısmı ise güven veriyor insana çünkü cidden elinden gelmeyen iş yok. Kendisinin bu kadar iyi dövüşmesinin sebebi *spoi* eskiden ulusal istihbarat teşkilatında olması. Teşkilatın bir numaralı adamı aynı zamanda. Bir operasyonda amirinin onu yanıltmasıyla boş sandığı ama çocuklarla dolu olan bir odaya bomba atıyor. Bu onun için bir travma oluyor ve işi bırakıp her şeye yeniden başlıyor. Can çıkar, huy çıkmaz demiş büyüklerimiz. Dünyanın en deli, en asabi, en sabırsız rahibi de böyle ortaya çıkıyor. Kim Hae Il'in kanıt toplamak için gizlice villaya girmesi, Gu Dae Young'un olayı basit bir hırsızlık olarak göstermek için evden vazo çalması ama vazonun neredeyse ev değerinde olması, kılık değiştirip Hwang Cheol Bom'un arazisinde araştırma yapmaları, Milletvekili Park'ın suikastını engellemek için uğraşmaları, tanıkları kaçırmaları, Gudam'ın kötülerinin topladığı parayı alıp devlete teslim etmek için yaptıkları falan son derece kanunsuz işler aslında. Ama bunları yaparken başlarına gelenler aynı zamanda inanılmaz komik. Ben bu Rahip Kim'den razıyım yani.
Tmi olarak belirtelim ki, Kim Nam Gil diziyi çekerken iki bileğini ve kaburgalarını kırmış. Hatta Lee Honey'nin de onu dinlenmesi için azarladığını ama kendisinin parmağını kırmasına rağmen sık sık alçıyı çıkarıp çekime devam ettiğini falan anlattı. Bilek ve kaburga kırığıyla, parmak kırığını bir tutması peki, şaka mısın Nam Gil ahahahah

Gu Dae Young (Kim Sung Kyun)

Dizinin bir diğer delisi de aha bu. Zaten Gu Dae Young'u gördüğümüz ilk sahne de çok parlak değildi. Dizinin devamında da çok güldüğüm bir karakter oldu. Gu Dae Young, kariyerinin ilk yıllarında düzene çomak sokan partnerinin öldürülmesi üzerine hayatın sillesini yemiş bir karakter. Hiçbir şeye ses çıkarmamayı, görmemiş gibi yapmayı düstur haline getirmiş. Bunun bir sebebi de, ölen partnerinin eşi ve çocuklarıyla tehdit edilmesi. İstemedikleri bir şey yaptığında, onların sonunun da partneri gibi olacağını söylüyorlar. Zaten başta Hae Il binbir zorlukla (PAPAYA MEKTUP YAZARAK YANİ) davayı tekrar açtırınca yanına Dae Young'u vermelerinin sebebi de bu. İşleri baltalasın, yapamazsa da en azından ikili oynasın diye.
Bu adamın ikili oynamayı bırakıp tamamen Kim Hae Il'in yanına geçme süreci sağlıklı işlenmişti ama bence eksik kalan noktaları vardı. Mesela Kim Hae Il, partnerinin eşi ve çocuğunun güvenliğini sağlamak için ne yaptı mesela? Bir şey yapmadıysa Dae Young birden nasıl böyle cesur oldu? Bu kısım aceleye gelmişti, o noktalara değinilmedi. Onun dışında iyiydi ama, geniş bir şekilde ele alınan bir süreç oldu. Değişimde Dae Young'un genç partneri Seung Ah'nın da etkisi büyük tabi. Ufacık tefecik içi dolu turşucuk, öyle cesurdu ki Seung Ah.
Gu Dae Young, davayı basit hırsızlık yapmaya çalışırken çaldığı vazonun servet değerinde olmasıyla, tanınmamak için getirdiği maskelerin köpek kafası olmasıyla, Hae Il sürekli sebili tekmelediği için sebilin önüne siper olmasıyla, villaya girdikleri gün giydiği kamuflaj kıyafetiyle beni çok güldüren bir karakter oldu, aşşırı iyiydi ya aşırı ahahahaha

Park Gyeong Seon (Lee Honey/Lee Ha Nee)

Lee Honey ya da Lee Ha Nee, 2006 yılının Miss Korea'sı. Artık daha aktif olarak oyunculuk yapıyor tabi. Ben kendisini sadece pandemi başında başlayıp yarım bıraktığım Modern Farmer'da izlemiştim. Fena bir oyuncu değil, böyle tiplemeleri daha çok oynadığını fark ettim, bildiğin arıza ahahaha
Gyeong Seon bir savcı, ama ilk bölümlerde gördüğümüz üzere rüşvet falan alıyor öyle çok güvenilir bir çar değil. Ama bunu birisinden korktuğu için falan yapmıyor tamamen ahlaki açıdan çok da gelişmiş bir insan olmadığından yaptığı bir şey. Ki zaten ne kadar cesur olduğunu canına kastedildiğinde verdiği tepkilerden anlıyoruz, hemen nasıl da pençelerini çıkarıyor. İşte biz böyle şeyler arıyoruz, böyle olsun canımızı yesin :P
Gerçek bir çılgın, delilik seviyesinde. Ama karakter olarak son bölümlerde kendisini epey sevdiğimi söylemeliyim. Kafasına bir şeyi koyduğunda hiç geri adım atmaması (Rising Moon davası gibi) dikkate değer özellikleriydi. İlk bölümlerde kendisini onaylamasam da son bölümlerde aramız düzeldi ahahahah
Kim Hae Il'le arasında romantik bir ilişki olacakmış gibi bir hava vardı ama olmadı. Ben böyle gayet iyi olduğunu düşünüyorum çünkü The Fiery Priest'in bir aşk hikayesine zaten ihtiyacı yoktu. Hem ben Hae Il'i Seo Seung A ile shiplemiştim :P

Hwang Cheol Beom (Ko Jun)

Ko Jun benim sadece Save Me'de izlediğim bir oyuncu ama karizma paçasından akıyor yok böyle bir adam ya.
Hwang Cheol Bom, dizinin kötüsü ama sağlam kötü yani. Dümdüz mafya adam, bir de şirketi var ama şirket part time, serserilik all time. Şeytanın sol bacağı olan Cheol Bom son bölümlerde hafif bir şirin gösterildi yok Lee Yong Jun'u çok severmiş, ölünce çok üzülmüş falan ama ben kül yutmam. Azıcık onurlu olsaymış da iyi bir insan olmak için çabalasaymış, napalım yani?
Baya da güçlü kuvvetli bir adam, bir de onun dışında eli kolu da uzun ama genelde asıl kötüler takımının ayak işlerini, pis işlerini görüyor bu adam. Tabi her kötüye olduğu gibi de, en sonunda layığını buluyor. Üzülmedik, geçelim.

Seo Seung A (Keum Sae Rok)

Canım bebeğim, Dedektif Seo'm. Bir çaylak polis düşünün, onurlu, dürüst, bir de anasının karnından sanki dövüşerek çıkmış gibi iyi dövüşen... İşte o, Seo Seung Ah.
Seung A, Allah'ın bir lütfu olarak Gudam'a gelen çaylak polis. Bunu Gu Dae Young'un yanına veriyorlar diyorlar ki siz oyalanın durun. Ama öyle olmuyor. Benim cesur bebeğim ne yapıyor ediyor, işleri hallediyor. Bir şekilde olayın içine düşüyor, hallediyor. Kendisi biraz Rahip Kim'e de yanıktı da işte, dizide aşk meşk zamanı mı vardı amaaan. Uçan uçana, tekmeler, tokatlar... O yüzden Seung A, bir başka sezona kadar kalbine gömersin o zaman, unutup da silersin o zaman.
Sonuç olarak duruşuyla, dövüş sanatlarıyla, cesaretiyle benim fav karakterim sendin Seung A. Rahip Kim'i bilemem ama ben senciyim.

Genel Yorumum

The Fiery Priest hakkında biraz daha derine inmek gerekirse, neleri sevmedim?

Hani Harry Potter'la ilgili bir geyik vardı. Arkadaşları olmasa pek bir şey başaramazdı, hep şansı rast gitti falan derlerdi. Harry Potter kısmına pek katılmasam da The Fiery Priest ile ilgili buna benzer bir durum var bence. Mesela milletvekiline suikast yapılacak, top secret bilgi bu ama Cheol Beom'un yavşak elemanı bunu bağıra bağıra orada burada konuşuyor, Songsak da bunu duyuyor. Yok yav! Ha konuşmayacak adam mı? O basiretsizlikte bir adam ama yine de böyle ufak tefek şans eseri bilgi akışı olunca inandırıcılık gidiyor. Beş tane etkisiz eleman mı Gudam'ın altını üstüne getirmiş diyorsunuz. Ya da mesela bunların topunu kasaya kapattıkları zaman. Gojayev kaza kaza o kasayı bulmasa nasıl çıkacaklar, imkansız. Güzel dizi yapıyorsunuz ama böyle şeyler vallahi çok göze batıyor. 

Başka da sevmediğim bir şey olmadı sanırım, ufak tefek şeyler olsa da genel olarak göze batmadı yani. Eh, sevdiklerimi de konuşalım o zaman burada. Neleri sevdim?

Yukarıda da söyledim, ben normalde böyle yolsuzluk yapan siyasetçiymiş, entrikaymış, Ali Cengiz oyunuymuş hiçç sevmem. The Uncanny Counter'ı bile bin yılda bitirebildim sırf bundan dolayı. Basıyor beni, polisiye sevmeme rağmen enn katlanamadığım tema bu sanırım. Neyse, toparlayayım. Ama The Fiery Priest bu yönden en rahat izlediğim dizilerden birisi oldu. Hem kara komedi yönü ağır bastığından hem de dizinin Kim Hae Il'i her olayı bir şekilde çözen bir karakter olarak resmetmesinden kaynaklanıyor tabi bu. Dedektif Seo'nun da dediği gibi Hae Il büyücü gibi. Kim Hae Il'in işleri tereyağından kıl çeker gibi halletmesi çok zevkli, akıcı. O yüzden önlerine defalarca engel çıksa da, bir şekilde çözüleceğini bilmek bence izlemeyi daha keyifli hale getiriyor. Aynı zamanda nasıl halledeceği de merak unsuru. O yüzden bölümleri arka arkaya izlerken hiç sıkılmadım. Aksine, aktı gitti dizi, benzerlerinden farklı olarak.

Kim Hae Il çok orijinal çizilmiş bir karakter. Tüm bu kilise, sabırlı rahipler, günah çıkarma kabinleri falan derken milleti boks torbası gibi yumruklayan, orayı burayı yıkan, bir şeye sabrı maks üç sn süren bir rahip tiplemesi var ortada. Zaten olayı baştan sona komik yapan da bu ahahahaha Ben Kim Hae Il'i izlemeyi cidden çok sevdim.
Tsunami ekibi çok çok tatlıydı ya. Baştan hiç umutlu olmadığım Gu Dae Young, yürekli bebeğim Seo Seung Ah, bu gruba dahil olabileceğine asssla inanmadığım Park Gyeong Seon deli dehşet bir ekip oldular. Arada ekibe dahil olan kilise gang ise daha efsaneydi. Yalnız kilise de mübarek, herkesin geçmişler o biçim. Birisi eskiden çocuk oyuncuymuş, diğeri istihbaratçıymış. Hele rahibe?? Kadın Kore'nin en iyi kumarbazıymış abla bu nasıl bir kariyer yönetimi, anlat da nasiplenelim gözünü seveyim.
Öyle yani, ekip baldı resmen. Bitince biraz üzdü bu yüzden. 

Dizinin sonunda herkesin günahlarının bedelini ödemeye karar vermesini hem sevdim hem de yüreğimi burktu. O yüzden sonradan herkesin yerli yerinde kalmasına da sevindim. Ama ne oldu o kadar şekil şukul yaptılar, boş muydu.
Finalde Papa'nın gelip Hae Il'e kilisende kal demesine de çok güldüm. Zaten kara komedi olduğu için bunları çok mantık arayarak izlemedim, oo Papa, hımm mektuba cevap verdi, Nasa'dan geliyorlar vayy falandım daha çok.


Dizi müzikleri de genel olarak tam dizi gibi yüksek ritimlere sahip, eğlenceli parçalardı.

Norazo-Our Neighbourhood HERO
Punch ft. GREE-Breeze
Jung Dong Ha ft. La.Q-Fighter
CHIN CHILLA ft. GA EUN-Paradise
Andy Platts-Joy
Kim Yeon Ji-Victory

Sonuç olarak The Fiery Priest iyilerin en sonunda kazandığı aksiyon dramalarını sevenler için, Kim Nam Gil'i özleyenler ya da onun muhteşem oyunculuğuyla hiç tanışmamış olanlar için, nefes kesici bulmacaların ve kara komedinin tutkunları için bulunmaz bir nimet, hemen başlayın ve izleyin bence. Ben çok eğlendim, ekibe deli gibi bağlandım, yalnız yediğim yemeklerin ayrılmaz parçası oldu. Bence Kim Nam Gil'in şov yaptığı bu yapımı izleyin. WWB yazısıyla bittiği için ikinci sezon ümidimizi de canlı tutalım!













Muhteşem birisi ya, keşke arkadaşım olsa ahhahahahsha


That's ma girl





"Sadece benim başıma geliyor, demeyeceksin. Bazen benim de başıma geliyor diyeceksin."

"Canın yanıyor olabilir ama devamlı kabuğu kaldırıp kanatman veya yeniden aynı acıyı yaşaman gerekmez."

5 yorum:

  1. Spoiler kısmına geçmeden okudum. Güzel bir diziye benziyor. İzlenir. Ben senin sayende aonunda çin dizilerine alıştım. Ve şu an çok meşhur olan bir tanesini izliyorum Hidden Love. O bitsin güncel olan 2 tane dizi var şu an onları izlemeyi planlıyorum. Bitmiş dizi izlediğim zaman çok vaktim gidiyor. Ama listeme aldım. Zamanımın bol olduğu ya da bitmiş dizi evreme geçtiğim zaman ilk izleyeceğim dizilerden biri olacak.
    PS: Bu arada Hidden Love güzel dizi bazı kısımlarını ben kabullenemiyorum tam ama güzel. İzlersen konuşuruz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok eğlenceli bir diziydi bu ya :) baya eğlenmiştim ben. Çin dizilerine ben de yeni sardım sayılır ama özellikle bu sene çok güzel diziler yayınlandı. Benim için tek sıkıntı bölüm sayısı, 28'i aşmasalar pek güzel olacak ahahahsha Hidden Love'ı duydum ama izlemedim, izlemeli miyim sence? Son olarak listende yoksa The Love You Give Me'yi mutlaka ekle, bayıldım, öldüm bittim. Yazısı da gelecek <3

      Sil
    2. Bölüm sayısı konusuna katılıyorum bazen son bölümlere sabrım yetmiyor. Noş yere uzatıyorlar sanki. Hidden Love'ı bence izle. Çok tatlı bir ikili ben sana çok spoil vermiyim şimdi. Ve The Love You Give Me dizisini ben güncelken izledim. Çoook güzeldi yazını sabırsızlıkla bekliyorum.

      Sil
  2. Aaa birde ne unuttum sana söyledim mi bilmiyorum ama ben tam bir Kim Bum aşığıyım. Mük adam. Neyse onun Law School dizisini izledim geçen ay. Ayy çoookk iyiydiii. Çok entrika sevmem bende senin gibi ama izlediğim en iyi hukuk dizilerinden birisi. Önerimdir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kim Bum harika bir detay yaa. İsmini duydum bu dizinin ama izlememiştim, listeme ekleyeyim bakalım.

      Sil