18 Ocak 2023 Çarşamba

Dizi Yorumu: The Oath of Love


Herkese mer-ha-ba! Uzun süredir yoktum, taslaklarda olan yarım yarım yazıları, iki bölümü izlenip yarım bırakılmış dizileri, kapağını açmayalı en az iki hafta olmuş kitapları size anlatamam. Ay ama cidden hiç zamanım yok ya, hayat koşuşturması neymiş işe başlayınca anladım.
Neyse lafı çok da dolaştırmadan asıl konumuzdan bahsedelim. Bugün son izlediğim Çin dizisi olan The Oath of Love'dan bahsedeceğiz.

The Oath of Love'a yine böyle yoğun olduğum bir dönemde başlamıştım, işten gelir gelmez izliyordum yana yakıla. Kafamı çok yormaz diye başlamıştım, gerçi bazen yorduğu da oldu ahahahaha Aşağıda konuşuruz bunları uzun uzun.
Ama şimdi genel bir yorum yapmam gerekirse çiftin kimyasının birçok kusurun üstünü örttüğü, çok eğlenceli ve sıcak bir dramaydı. Finalini çok, çok güzel bağlamışlardı. İzlerken çok eğlendim. Romantik komedi seven herkes izleyebilir. Sevmeyenler de Xiao Zhan'ı görmek için izleyebilir, çok yakışıklı zira ahahahahaha


The Oath of Love 15 Mart ile 31 Mart 2022 arasında yayınlanmış bir dizi. 32 bölüm olarak geçiyor ama benim izlediğim yerde 29. bölüm son bölüm olarak geçiyordu, orada bir karışıklık var. bu kadar bölüm on beş günde nasıl yayınlanmış diye merak ettiyseniz onu da anlatayım, ben merak ettim çünkü. Tam olarak haftanın yedi günü yayınlanmış! Dizi için özel kanal mı yaptılar naptılarsa, haftanın yedi günü bu diziyi yayınlamışlar, biraz enteresan bir hikaye.
Konusu ise şöyle; babası aniden hastalanan konservatuar öğrencisi Lin Zhixiao, babasının hastalığını teşhis ve tedavi eden doktor Gu Wei ile günden güne yakınlaşıyor. Baştan pek anlaşamasalar da sonradan birbirlerini anlamaya başlıyorlar. En net ve kısa hali bu konunun. Gerisini de izleyin, görün :P

-spoilerspoilerspoiler-
Lin Zhi Xiao (Yang Zi)

Dizimizin kadın başrolü, Yang Zi. Kendisi Çin'de oldukça ünlü aktrislerdenmiş ama ben pek bilmiyorum tabi. Oyunculuğunun çok çok iyi olduğunu düşünmesem de fena olmadığını düşünüyorum. Ayrıca şirin hareketleri ve inanılmaz tatlı olan ses tonu sayesinde affettim kendisini.
Zhixiao, bir konservatuar öğrencisi ve dünyanın her yerinde olduğu gibi klasik müzikle uğraştığı için üstünde bir baskı var. Ailesi ona belli etmese de içten içe Zhixiao'nun çelloyla hayatını geçirebileceğinden şüpheli. Eh, haksız da sayılmazlar. Maalesef klasik müzik eski görkemli günlerini geride bırakalı çok oldu. Zhixiao da zorlu rakiplerle savaşa savaşa hayatına devam etmek ve bu dünyada fark atmaya çalışıyor.
Babasının hastalığı günlerine bomba gibi düşse de bu olay onu Gu Wei ile tanıştırıyor. Gu Wei ısrarla babasının kanser olduğunu diretince Zhixiao hiç istemese de inanıyor ona. Tabi bu sırada birlikte birçok olay da yaşıyorlar, bu olaylar onları hem yakınlaştırıp hem de daha yakından tanımalarını sağlıyor.
Zhixiao bence genel olarak olgun bir karakterdi. Tamam bazı konularda çok çocuksu davrandığı da oluyordu ama genele bakıldığında genelde daha yapıcı ve ılımlı olduğu söylenebilir. Bu yönden sevdiğim bir karakter oldu. Ama bazı yerlerde de gereksiz ayak diredi mesela.
Annesi ve babasıyla ilişkisi de çok garipti ya. Hadi tamam baban manyak, ondan baba demiyorsun, annenin suçu ne? Li Hanım Li Hanım dediği için on bölüm boyunca üvey annesi sandım ahahahahsa Kadın bir de genç, güzel, dedim kesin üvey anne. Değilmiş, öz annesiymiş. Babası da ayrı bir manyak. Çok seviyor kızı sorarsan, çok da önemsiyor ama hiç övmüyor, hep kötülüyor. Amca yeme bizi. Küçükken yaptıklarını da duyduk. Tabi son bölümlerde bu amcamız da daha ılımlı biri haline geldi. Sevindim bu yüzden. Son bölümlerdeki mektuplarını da sevdim.

Gu Wei (Xiao Zhan)

Çin piyasasını biraz bilen, duyan herkes Xiao Zhan'ı biliyor genelde. Ben de daha dizi bile yayınlanmadan çok önceden tanıyordum ve inanılmaz yakışıklı buluyordum kendisini. Yüzü çizilmiş gibi, hiç kusuru yok gerçekten. Bana en yakışıklı Çinli aktörleri saydırsalar en önce bu adamı sayarım.
Gu Wei, tabi ki genç, yetenekli, zeki, çevik ve ahlaklı bir doktor. Geleceği parlak, işini de severek yapıyor. Zaten herkes Lin Hoca'nın hastalığının kanser olmadığını söylerken o ısrar ediyor. Yaşının Zhixiao'dan bayaa baya büyük olduğunun konusu geçiyor bir kaç kere ama gerçek hayatta aralarında bir yaş olduğu ve bu adam da yaşından daha genç göründüğü için bu yalnızca bir muhabbet olarak kaldı.
Gu Wei bir işkolik, hastalık derecesinde titiz (dezenfektanla geziyor ya of pandemi anıları) ve prensipleri, sınırları olan bir adam. Ketum, öyle olur olmaz gülmüyor falan. Biliyoruz bir bu tipleri :) Hello, 2012 kdrama erkekleri. Ama tabi Gu Wei'nin şöyle bir farkı var. Sadece sessiz birisi. Onun dışında kimseye üstten bakmıyor, alay etmiyor, kaba davranmıyor. Çok da yardımsever. Zaten adam doktor olmuş yani, daha ne diyeyim.
Gu Wei de bence çok tatlıydı ama yukarıda da bahsettiğim gibi gereksiz bir ketumluğu var. Yani o son bölümlerde, doktorluk lisansının tehlikede olduğunu Zhixiao'ya söylese ne olurdu? Hem derdini paylaşmış olurdu, hem de araları bozulmazdı. Her şeyi kendi halletmek, kendi sırtlamak isteyen bir karakter ama bazen yükümüzü paylaşmamız gerekir.

San San (Daisy Li)

Bu kız hakkında pek iyi şeyler söyleyemeyeceğim. Hazır mıyız? Bir kere bu ablanın inanılmaz yapay bir oyunculuğu vardı, gözlerini kocaman kocaman açıp garip bir mimikle bitirdi diziyi ama problem sadece bu da değil... Asıl problem rolü.
Bu kız dizide Zhixiao'nun arkadaşı, son bölümlerde de oldukça çekilebilir birisiydi ama ilk bölümlerdeki tüm sahnelerini sara atlaya izledim. Hayatımda hiç bu kadar büyümemiş, gelişimini tamamlamamış, hala on sekiz yaşında gibi davranan birisini görmemiştim. Bu kız abartısız, ama bakın abartısız, dizide en tahammül edemediğim ve beni çileden çıkartan karakterdi.
On sekiz yaşında olmayı biraz açalım. Arkadaşlık nedir, emektir. Destek olmaktır, sevgidir. Ama bu kız kafa yapısı hala lisede kaldığı için arkadaşlığı, arkadaşının hoşlandığı insanı tersleyip "Kendine gel onu çok üzüyosunn!!1!!1!1" falan demek olduğunu sanıyor. Dönüp dönüp Gu Wei'yi tersliyordu. Ya ablacım, ortada bir ilişki var, sen melek arkadaşının hatalı olmadığını düşünsen de öyle bi dünya yok. İlişkide iki taraf da hatalar yapar ve bunu "birlikte" çözerler, sadece ikisi. En sevmediğim şeydir üçüncü birinin ikili ilişkiye müdahalesi. Hepimiz çok şükür yetişkin bireyleriz, konuşup anlaşabiliriz. Başkasının yapmasına gerek yok bunu. Öyle yani. Neyse ki sonlara doğru kasmadı, sakinleşti de kendi hayatına odaklanabildi. Ay bir de bu kız dandik bir kafe açtı, ama tüm Çin de oraya gidiyor maşallah... Çok saçmaydı bu kısmı ya, Gu Wei'in annesinin buluş diye darladığı kızla orada buluşması mesela... Ölüm fermanını imzala daha iyi yani. 

Gu Xiao (Zhai Zi Lu)

Bu da Gu Wei'in kuzeniydi, bu kadar. Yani gerçekten o kadar ne yazsam bilemiyorum ki hakkında ahahaha Bunları ikinci çift olarak planlamışlar ama bir ben mi hiç alakadar olamadım herkes mi böyle bilmiyorum ama yani hiç ilgilendirmedi bu çift beni. Zaten ne yaptıklarını hiç anlamadım. Çıkıyorlar mı, flörtleşiyorlar mı, bu oğlan ne yapmak istiyor, San San böyle kafe yönetmeyi nereden öğrendi falan minvalinde sorular kafamda dolanırken bu aptal çocuk kafeyi ipotek ettirdiğinden dolayı işleri batırdı. Ya hem kazanovasın hem paranı kontrol edemiyorsun yani ana babana Allah sabır versin, tam bir sınav. Bir Gu Wei'ye bak bir de buna!

Gao Xi (Ma Yu Jie)

Dizimizin kötü karakteri gibi, ama değil gibi de. Gu Wei'yle aynı hastanede çalışan parlak doktorumuz, Gu Wei'nin ailesi için de ideal gelin adayı. Zaten yıllardır aynı yerlerde okuyup çalıştıkları için ikisi herkes için match olmuş kafada çoktan, yıllardır nişanlı gibi davranmış herkes ikisine. Kız oğlana yanık ama Gu Wei öyle değil. Bu kız da birkaç kere nifak tohumu sokacak oldu ikilinin arasına ama zaten dizideki iletişimsizlik yüzünden Gu Wei ve Zhixiao kendilerini defalarca imha ettiler bu kıza gerek kalmadı. Kötü karaktersin, sana gerek kalmıyo, olaya bak. İyi bir kızdı, yazık oldu. Umarım o da mutluluğu bulmuştur, ne diyelim.

Shao Jiang (Li Yun Rui)

Ay of, bak buna da hiç tahammülüm yok ya, sinirim zıpladı. Bir insan niye sürekli sırıtır, hayret fotoğrafta dümdüz durmuş... Shao Jiang tabi ki olması zorunlu olan ikinci erkek karakter. Lin Zhixiao buna platonikmiş, hatta konservaturadan üst sınıf, Zhixiao'ya çellist olma ilhamını veren kişi. Tamam önemli bir abimiz ama kız sana kaç yıl aşıkken sen ne yapıyordun acaba? Kız sevgili yapınca mı aklın başına geldi? Döndü geldi, kıza yürüyor amansızca. Öyle yani, Shao Jiang da böyle bi insandı. Ay ama bu Shao Jiang'ın şey sahnesi çok komikti, aşk itirafı akabinde reddedilmesi ve Zhixiao'ya bu durumu kendi sindireceğini söylemesi. Dedim ki acaba napacak? Keman çalmaya başladı içli içli ahahahah Tamam abi, en sanat insanı sensin, aşk adam, şair adam, romantik serseri, tamam ahahahahahsh

Genel Yorumum

Neleri beğenmedim, nelerin dozu kaçtı? Konuşalım.

Bölüm işi mesela, bir miktar dozu kaçmıştı. Ya kendine güvenmeyen, o kadar bölümde hiç tekrara düşmeyeceğine, hiç sıkmayacağına güvenmeyen senarist on altı bölüm yazsın geçsin, hiç kasmasın. Zaten yanlış anlaşılmaları, iletişimsizlikleri, o onu seviyor, yok beni seviyor, o ona platonik falan evrelerini geçmeleri bir yıl sürdü. Ben o ara o kadar sıkıldım ki uzun bir ara verdim. Belki güncel izlesem bu kadar sıkılmazdım ama inanılmaz sıktı. Hadi çözdüler dedik, bir türlü badireleri atlatamadılar ki! Ne sorunmuş vay arkadaş. Ne Almanya'sı bitti, ne yanlış anlaması, ne hasta yakını. Problem üstüne problem. O yüzden bu kadar bölüm hiç gerek yokmuş, boşu boşuna uzatmak için problem doldurup benim sinirlerimi bozduklarıyla kaldılar, mevzu pekala 20 bölümde de toplanabilirmiş.

Dizilerdeki iletişimsizlik sorunundan cidden tiksiniyorum artık. Yani her zaman çok can sıkıcıydı ama artık iyice sinirim bozulmuş durumda. İnsan gelişmiş bir varlık arkadaşlar ve yeni bir bilgi, konuşabiliyoruz! Gu Wei'in hasta yakınları tarafından suçlandığı bölümlerde her yaptığı mı yanlış olur arkadaş! Dünyan başına yıkılmış tamam, o halde sevgilinin ailesiyle buluşma bari. Hadi buluştun, kendini biraz zorla, biraz rol yap bir şey yap. Kızın babası zaten deli, nem kapmaya yer arıyor, bunun yaptığına bak. Hadi yine bir halt yedin, en azından kıza derdini anlat. Doğru düzgün konuşmadan eşyalarını toplayıp gidince 'wow gizemli adam' olmuyorsun, dümdüz kötü adam oluyorsun, sorry not sorry. Zhixiao da baştan haklıydı, sonra o da saçmaladı falan ayy deli ettiler beni.

Yukarıda da söyledim, ilişkide en katlanamadığım şey başkalarının müdahalesidir. Bu dizide de ondan fazla şey yoktu. Zhixiao'nun annesi, babası, Shao Jiang, San San, Gu Wei'in ailesi, Gao Xi falan derken hep bir üçüncü kişi durumu gördük. Salsanız mı bi insanları?

Zhixiao ile Gu Wei arasındakilerin de uzatıldıkça uzatılması canımı sıktı bu arada. Bir türlü kavuşamadılar, çok uzun sürdü.


Şimdi de, neleri sevdik neleri beğendik onu konuşalım.

Öncelikle çiftin kimyası ateş ediyordu, onu söyleyelim. Çok yakışmaları bir yana rolleri de çok uyumluydu. Lin Zhixiao'nun bıcır bıcırlığı, zıpırlığı ile Gu Wei'in içine dönük ve ağır başlı hali çok hoş bir kontrast oluşturuyordu. Extrovert ve introvert uyumu ahahahah İzlemeyi gerçekten çok çok sevdim. Zaten ikinci üçüncü çift beni zerre heyecanlandırmadı, ama bu çift gerçekten alev ateşti. Uyumlarını da bir kenara bırakalım, duyguyu öyle iyi geçirdiler ki. Bazen gerçek bir çifti izliyor gibi hissediyordum.

Sade bir senaryonun olması da beni mutlu etti. Yani sade derken şunu diyorum, büyük büyük entrikalar yoktu, saklanan büyük sırlar, çözülmeyen gizemler, çok kötü karakterler yoktu. Gao Xi mesela, bence gayet sevilesi bir kötü karakterdi. Bebeklikten beri evlenmesinin beklendiği bir adamı kızın biri gelip elinden aldı, bence o da yapması gerekeni yaptı biraz ahahahaha

Bana böyle yurtdışı mevzularıyla gelin! Gidilecekse ikisi de, gidilmeyecekse ikisi de! Bu arada burada şunu demeye çalışmıyorum, birisi diğeri için hayallerini ertelesin, hayır. Gerçek hayatta tabi böyle bir şey mümkün değil ama en azından dizilerde anca beraber kanca beraber yani, ya beraber gitsinler ya da gitmesinler. Burada da öyle oldu. Almanya'ya gidilecekti, gidilemedi, olay kapandı. Mis ya.

Final bölümü süperdi. Uzun zamandır hasret kaldık şöyle evli mutlu çocuklu sonlara. Güzel bağlamışlar yani kesinlikle. Gu Wei'ye babalığın çok yakışması peki??? Aksesuar gibi duruyor çocuk kucağında be insafsız!

Bir de finalde, Zhixiao'nun babasının mektupta bahsettiği anı çok tatlıydı ya. Ben de böyle anları çok severim. Geriye dönüp baktığımda böyle deli gibi eğlendiğim, gezdiğim ya da özel günler değil de hep böyle günler belirir aklımda. Sıradan, alelade bir gün. Ama o gün mutlaka çok sevdiğim insanlar yanımdadır ve ben o insanlarla o rutin günü yaşamaktan bile zevk almışımdır. İşte Zhixiao'nun babasının bahsettiği anı da tam böyleydi. Dizinin geneli böyleydi zaten. Çok büyük olaylar olmadan geçen çok sıralı günler. Ama bir şekilde izletti. Çiftin uyumu, olaylara karşı tutumları, başlarından geçenler. Dizinin büyüsü buradaydı bence. Sanki karşı komşuymuşuz gibi, öyle tanıdık, öyle yakından.

Bölüm sonlarındaki mini tiyatrolar çok tatlıydı. Oradaki halleri o kadar içtendi o kadar sıcaktı ki sanki cidden çiftlermiş biz o anları izliyormuşuz gibiydi. Küs oldukları bölümlerde bile o sahnelerde o kadar tatlışlardı ki yumuş yumuş oluyordum. Hem de görmediğimiz sahneleri falan da görmediğimiz oluyordu. Mini tiyatro sahnelerini de çok sevdim. Çok şirindi.


Hemen ost listesini de ekleyelim, benim favorim Fall In Love ve Darling Darling.

Yang Zi&Xiao Zhan-The Oath Of Love
Yang Zi-Liking Someone
Xiao Zhan-The Greatest Fortune: Bu şarkının bir de canlı versiyonunu paylaşayım da Xiao Zhan'ın muhteşem şarkı söyleyişini görün <3 Tık tık
Feng Xiyao-Imperfect Secret
Su Yunying-Darling Darling

Fall In Love orijinal ost listesinde yer almıyor ancak sosyal medya ya da youtube üzerinden ulaşabilirsiniz.

Romantik, izlerken yumuş yumuş olabileceğiniz bir dizi The Oath of Love. Tek sıkıntısı bir miktar uzun olması ama o sizin için bir problem değilse tereddüt etmeyin, başlayın, pişman olmazsınız. Tatlış bir çift uyumu ve çok tatlı sahneler sizi bekliyor!











Ya gerçekten duam belli duyan belli ama artık...








Bebek :3






Bu ne güzellik!


Şirineler :3






9 yorum:

  1. Pırıltı varya şu an o kadar malca şeyler yaptımki ağlamak istiyorum. Ya reply 1988 izliyorum ve mal gibi spoiler yedim bilerek açıp sonuna baktım kriz geçirecem. İzledin mi bilmiyorum ama şu an 11 bölümdeyim izle ve yorumla lütfeeeenn. Seninle bu diziyi acilen konuşmamız lazım....
    Ps: hala çin diline alışamıyorumm veee BTS dinlemeye başladım ama şimdide onlar yok krizlerdeyim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Spoiler yemek kadar acı bir şey yok, seni anlayabiliyorum... İzlemedim ama olaylara hakimim hatta tam olarak neyden spoi yediğini tahmin edebiliyorum ahahahaha İzlersem mutlaka yazarım bloga, aklımda şu an. Çince bana da yabancı geliyor ama sanırım epey kulak aşinalığım oluştu, eskisi kadar garip geliyor. BTS dinlemene çok sevindim ama biraz ara bir dönemde gelmişsin. Seokjin askerde olduğu için genelde solo işlerle ilgileniyorlar şu aralar. Malum, bir süre askerde olacak prensimiz :3

      Sil
    2. Ya ama çok sinirliyim şuan ya. İzleyesim gelmiyor diziyi. Çok salak hareketler yapıyorlar dayanamıyorum😭😭😭.
      Ya evet hepsi gidecek galiba bu sene. Ve ben çok üzülüyorum bu duruma. Keşke daha önce takip etmeye başlasaydım diyorum. Bir yanda iyi oldu diyorum eskilerini daha rahat öğreneceğim.

      Sil
  2. Merhaba. İyi misin? Deprem bölgesinde yaşayıp yaşamadığını bilmiyorum. Umarım her şey yolundadır...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deprem bölgesinde değilim, bir kaybım da yok ancak hala çok üzgün ve kederliyim, aklım hep deprem bölgesinde. Bu durumda nasıl olunabilirse öyleyim. Sorduğun için teşekkür ederim, sen nasılsın?

      Sil
    2. Bende aynı şekilde. Deprem bölgesinde değilim ama şu an herkes gibi üzgün ve emdişeliyim. Hala etkisinden çıkabilmiş değil kimse. İnşallah herkes için en iyisi olur...

      Sil
    3. Güvende olmana çok sevindim. Umarım oradaki herkes için her şey en kısa zamanda daha normale dönmeye -ne kadar normal olabilirse- ve yoluna girmeye başlar, tek temennimiz bu.

      Sil
  3. Pırıltı nasılsın? Nasıl gidiyor herşey yolundadır umarım. Ben son olaylardan sonra toparlanmaya çalışıyorum. Bildiğin gibi üniversiteler online olduğu için full dizi time. Gerçi onları da normal izlemiyorum ama olsun. Yeni dizilerden birini izledim mini dizi Hate to love you. İzlersen konuşabiliriz bunu da. Kendine dikkat etmen dileği ile.....
    Ps: Birde Hamilton müzikalini izledim bugün sadece muhteşemdi. Müzikallere önyargılı biriysen bile izle bana hepsini kırdırdı çünkü..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Elmira. Ben de aynı senin gibi toparlanmaya çalışıyorum, ve herkes gibi. İşe gidiyorum, bu yönden de baya şanslıyım aslında günün büyük bir bölümünde başka bir şeyle meşgul olmak biraz da olsa terapi etkisi yapıyor. Dediklerinin hepsini not aldım, özellikle Hamilton müzikalini epey merak ettim, en kısa zamanda göz atacağım. Diziye de bir göz atmayı düşünüyorum, izleyince üzerine konuşalım. Sen de kendine dikkat et, yine beklerim <3

      Sil