Eskiden blogumda, daha çok kpop içeriği olurdu. Albüm yazıları, grup tanıtımları vb. bir sürü yazı. Şimdi yaşım ilerlediği için mi yoksa zamanım olmadığı için mi bilmiyorum ama sadece dizi yazıları yazabiliyorum. Dinlediğim bir kaç grup dışında yeni şarkılara göz gezdirip geçiyorum, çok da ilgilenmiyorum.
Ama Woodz bu kulvarda biraz farklı. Woodz benim uzun süredir her albümünü tadını alarak, üzerine düşünerek dinlediğim ilk idol. Dinlediğim grupların, Bangtan olsun, ATEEZ olsun, çıkan her albümlerini dinlesem de genelde diğer grupların title parçalarını dinleyip geçiyordum. Ancak Woodz'un önceki albümü o kadar güzeldi ki, yoluna yoldaş olmaya karar verdim ve bugün buradayız. Bu albüm, uzun süredir hakkında yazmak istediğim ilk albüm.
Peki bilmeyenler için Woodz kimdir? Kısaca bahsedeceğim. Cho Seungyoun, ilk olarak UNIQ ile çıkış yapan bir idol. Yuehua Entertainment bünyesinde, hem Çin'de hem de Kore'de promosyon yapmak için kurulmuş bir grup. UNIQ şu an aktif değil. Dağılma hakkında net bir şey olmasa da aktif bir programları yok yani. Seungyoun da 2016'da solo kariyerine başlıyor aslında. Sonra Produce X 101 ikinci sezon başlayınca, ona katılıyor. X1 ile çıkış yapmaya da hak kazanıyor, beşinci olarak bitiriyor programı. Ama sonra X1 hile iddialarından dolayı az promo yapıp hemen dağılmış mıydı, öyle bir şeyler hatırlıyorum sanki, neyse orası çok önemli değil zaten. 2020'de grup dağılınca Woodz tamamen solo kariyerine odaklanıyor. İyi de oluyor ya, öyle güzel, öyle çiçek gibi ki diskografisi.
Şarkıları zaten konuşacağız ama önce tüm albüm hakkında genel konuşmak gerekirse, genel olarak pop-punk ya da pop-rock diyebileceğimiz bir albüm. Ama tüm şarkılar birbirinden çok farklı havalara sahip. Bu müzikal çeşitlilik, albümün tadının damakta kalmasını sağlıyor. Albüm bittikten sonra bile kafanızda dönen karışık tınılar, inanılmaz eğlenceli. Bu tip çok farklı şarkılara sahip albümler benim çok sevdiğim ve dinlerken keyif aldığım albümler çünkü akıyor, sıkmıyor. Zaten Woodz söz yazarı olarak da producer olarak da yetenekli olduğu için elinin değdiği her iş güzel oluyor. Eh bir de muhteşem bir vokali var, daha ne olsun? Bu albümündeki tüm şarkıların sözlerini yazıp bestelerini yaptığını da söyleyelim unutmadan.
Bu albümü baştan sona dinlediğim ilk anda da çok güzel olacağını biliyordum. O yüzden seve seve kendime bir gün gecikmiş doğum günü hediyesi olarak kabul ettim! Dijitalde 4 Mayıs'ta yayınlanan albüm, fiziksel olarak 6 Mayıs'ta üç versiyon olarak yayınlanacak. Versiyonlar: Colorful, Trauma ve Kit.
Tamamsak, geçelim bakalım albüme!
Tracklist
1. Dirt on my Leather
2. Hijack
3. I Hate You *title*
4. Better and Better
5. Hope to be Like You
I HATE YOU *TITLE*
Bestesi ve sözleri Woodz'a ait olan title track I Hate You, dinlemesi çok keyifli olan eğlenceli bir şarkı. Title parçası olmaya da çok uygun bir şarkı. Genelde title parçalarını çok sevmem çünkü title parçalarda kalite çok önemsenmeyerek tamamen ticari bir kaygı güdülür ve albümün en funky, en karışık, melodisinin kafaya girip asla çıkmama garantili parçası seçilir. Ama I Hate You gerçekten çok eğlenceli ve kaliteli bir şarkı. Sözleri de çok eğlenceli. Woodz ayrıldığı sevgilisine, sensiz daha iyiyim derken bir yandan da onu göndermek istemiyor aslında. Tanıdık geldi değil mi? Benim için sözlerin en eğlenceli kısmı "Dönmek istesen bile kalacak oda yok, sana karşı hislerim yok." kısmı oldu ahshahsh Klip çok renkli, Woodz'un stili ise kesinlikle konsepte uymuş.
I Hate You, title olmaya çok uygun çünkü sağlam bir ritimle desteklenmiş bir şarkı. Soundu çok güçlü, üstüne yazılan sözler de çok güzel. Altyapıda bass vuruşlarının olması da şarkının ritmini yükseltmiş, nakarattaki gitar riffleri ise tamamen başka bir yere taşıyor parçayı. Enstrüman seslerinin bu kadar temiz alınmasını çok sevdim. Albümü kapattıktan sonra akla takılıyor, klasik bop dediğimiz işte. Yalnız şarkının birden bitmesi çok ilginç değil mi, bir anda kesiliyor, sudan çıkmış balığa döndüm her dinlediğimde. I Hate You her yönden, altyapı, sözler, konsept ve vokal olarak albümün en iyilerinden bence.
1. Dirt on my Leather
Bir albümün açılış parçası olmaya çok uygun olan Dirt on my Leather tam bir rock parçası. Ancak şarkının en güzel kısmı, rock altyapının çok retro olması. Woodz'un sesiyle desteklenen bu retro altyapı dinlerken o kadar hoş geliyor ki. Albüme modu en yüksekten açmak için intro olarak sayılabilecek nispeten kısa bir parça Dirt on my Leather. Sözleri ve bestesi yine Woodz'a ait olan bu şarkıda Woodz coşuyor. Evet ana fikir bu, "Uçalım, kaçalım, rock'n roll yeah!" diyor yani ahdahhd. Title kadar hızlı bitmesiyle bizi şaşkına çeviren Dirt on my Leather, eski rock parçalarının tadını hatırlatmasıyla, benden epey yüksek bir puan alıyor.
2. HIJACK
Hijack son derece SM-vari bir parça olmakla birlikte albümün en pop parçası. Daha spesifik olmak gerekirse bu şarkıyı NCT'nin diskografisinde görür gibiyim, o kadar aahshahdh Aynı zamanda, I Hate You dışında title olma potansiyeli en yüksek olan şarkı. Bu şarkı, Woodz'un daha önceden hazırladığı ve konserlerinde dinlettiği bir şarkı, bazı ödül törenlerinde de söylemiş mesela. Ama bu albüme eklemekle çok doğru yapmış çünkü albümün konseptine bir puzzle parçası gibi uyan bir parça. Dibine kadar pop rock ve ritmi yükselten sözleri de albümün Dirt on my Leather ile çanak tuttuğu özgürlük hissini destekliyor. Altyapıda duyduğumuz elektro tınılar şarkıyı canlı tutuyor. Şarkının nakaratı bir motorun üstünde, otobanda son hız gidiyormuş gibi hissettiriyor. Tabi bunda Woodz'un muhteşem bir ses tonuyla "vroom vroom" demesinin de etkisi olabilir, net olamıyorum ahshahdsha
Ama her ne olursa olsun, yüksek altyapısı ve eğlenceli pop rock tarzıyla albümün en özgün işlerinden biri olan Hijack vaat ettiklerini karşılayan bir şarkı, albümdeki bir başka favorim diyebilecek kadar sevdiğim bir parça.
4. Better and Better
Better and Better harika bir altyapısı olan bir dans şarkısı, albümün ilk üç şarkısının aksine Woodz'un daha duygusal ve aşık adam yanını gösterdiği bir aşk şarkısı. Ama bu demek değil ki ilk üç parçadan çok farklı. Hayır, onlarla aynı çizgide ilerliyor aslında, basit bir aşka şarkısı değil. Temiz ve stabil bir ritimle ilerlemesi dinlemeyi ve adapte olmayı kolaylaştırıyor, üçüncü tekrardan sonra kendinizi eşlik ederken bulacağınız kadar tanıdık ama ilk defa dinliyormuş gibi yeni bir tını. Albümün en risksiz ve klasik parçası olmakla beraber, çok temiz ve güzel bir parça. Sondan bir önceki şarkı olmasının da etkisiyle, daha yavaş bir parça olmuş. Ama hala albüme ait ve hala çok güzel.
5. Hope to be like you
Hope to be like you, bir ayrılık şarkısı. Ama sözlerinin aksine epey eğlenceli bir ritimle açılıyor. Sırayı karıştırıp ilk olarak bu şarkıyı dinlediğimde açılış için çok yavaş olduğunu düşündüm. Ama kapanış parçası olarak harika bir seçim. Bir önceki parça Better and Better gibi temiz bir altyapıya sahip, ara ara eklenmiş gitar riffleri müzikal bir çeşitlilik sunuyor. Belli bir tarza sahip bir parça değil ama dediğim gibi seslerin çok net alındığı, vokalin müziğe çok yakıştığı orta tempolu, çok güzel bir parça. Hope to be like you'nun Korece ismi "Let's Say Goodbye Together". Sözleriyle de tam bir veda şarkısı olmasına rağmen, canlı ritmi şarkıyı düşük bir ballad olmaktan kurtarıp albümün yıldız parçası bile olmaya aday olabilecek bir şarkı haline getiriyor. Hope to be like you da benim albümde en sevdiğim parçalardan biri olmakla beraber, en kolay dinleyebileceğim, her moda uygun da bir parça. Bu kadar risksiz olması da, son parça olarak iyi iş çıkarmasını sağlıyor. Bu albüm gerçekten, tek bir firenin, tek bir kötü işin olmadığı muhteşem bir albüm olmuş. Woodz daha iyisini yapana kadar, şimdilik en iyisi bu!Better and Better harika bir altyapısı olan bir dans şarkısı, albümün ilk üç şarkısının aksine Woodz'un daha duygusal ve aşık adam yanını gösterdiği bir aşk şarkısı. Ama bu demek değil ki ilk üç parçadan çok farklı. Hayır, onlarla aynı çizgide ilerliyor aslında, basit bir aşka şarkısı değil. Temiz ve stabil bir ritimle ilerlemesi dinlemeyi ve adapte olmayı kolaylaştırıyor, üçüncü tekrardan sonra kendinizi eşlik ederken bulacağınız kadar tanıdık ama ilk defa dinliyormuş gibi yeni bir tını. Albümün en risksiz ve klasik parçası olmakla beraber, çok temiz ve güzel bir parça. Sondan bir önceki şarkı olmasının da etkisiyle, daha yavaş bir parça olmuş. Ama hala albüme ait ve hala çok güzel.
5. Hope to be like you
Albümün barındırdığı beş parça, birbirinden çok farklı altyapılara sahip olsalar da konsepte bağlılar, bu yüzden Woodz'un albüm ve konsept işini oldukça iyi kavradığını söyleyebiliriz. Tüm parçaların bu kadar güzel parçalar olması, kaos ve yüksek dubstep yüklemesi yapmadan da güzel parçalar ortaya çıkabileceğinin kanıtı adeta. Woodz'un müzikal olarak göstermek istediği çok şey var, bu çok açık.
Tavsiyem, bu albümü henüz tazeyken özümseyip, SET ile yavaşlayıp gevşemeniz WOOPS! ile tempoyu tekrar yükseltip üstüne bir de Woodz'un bir önceki şaheseri olan Only Lovers Left ile son rötuşu yapmanız. Zaten ondan sonra aramıza katılıp Woodz'un bir sonraki albümünü beklemeye başlayacağınızı düşünüyorum. Sözlerin, bestenin tamamen kendisine ait olduğu, emeğin olduğu harika bir albüm. Sevelim, dinleyelim.
Tavsiyem, bu albümü henüz tazeyken özümseyip, SET ile yavaşlayıp gevşemeniz WOOPS! ile tempoyu tekrar yükseltip üstüne bir de Woodz'un bir önceki şaheseri olan Only Lovers Left ile son rötuşu yapmanız. Zaten ondan sonra aramıza katılıp Woodz'un bir sonraki albümünü beklemeye başlayacağınızı düşünüyorum. Sözlerin, bestenin tamamen kendisine ait olduğu, emeğin olduğu harika bir albüm. Sevelim, dinleyelim.
Yazılarını sabırsızlıkla bekliyorum özellikle kdramaları. Ben kpop çok dinlememde...
YanıtlaSilBiraz yoğun olduğum için çok dizi izleyemiyorum bu aralar ama en kısa zamanda döneceğim :) Beklediğin için çoook teşekkür ederiim <3
Sil