Herkese bolca selam!
Bugün burada son derece çerezlik, klişe ama sevimli bir romcom olan Something About 1% hakkında konuşiciiz.
Dizi aslında bir novel uyarlaması. Hatta 2003 yılında da başrollerini Kim Jung Hwa ve Kang Dong Won'un paylaştığı 26 bölümlük bir drama olarak olarak çekilmiş. Ufak tefek değişiklikler de yapılmış. 2003 versiyonu daha büyük prodüksiyonlu planlanmış olmalı. Aradan uzun bir zaman geçince onu da izlemek istiyorum.
Bu versiyon ise 2016 yapımı. Daha kısa ve daha hafif bir yapım. Bazen, böyle yorulduğum ve dolu dolu olan dizileri izlediğimde arkasından cheezy dramaları izlemeyi seviyorum. Just Between Lovers da çok çok sevdiğim ve çok etkilendiğim bir dramaydı. Üzerine daha çok yorulmayacağım, böyle çerezlik bir şey izlemek istedim. Bu dizi de epeydir listemdeydi. Bölümlerin de son bölümler dışında ortalama yarım saat olması da aklımı çeldi. Ha Seok Jin zaten CLOY'da, Ri Jeong Hyeok'un dünyalar iyisi abisi Ri Mu Hyeok'u canlandırarak benim kalbimi çoktan çalmış bir oyuncu. Jeon So Min'i de Running Man'den tanıyoruz artık. Aklıma hiç gelmeyecek bir ikili olsa da, o kadar yakışmışlar ki şaşırdım cidden.
Çok bir şey beklemeden, vakit geçirmelik olduğunu düşünerek izlenirse sevimli, izlerken yormayan, epey çerezlik bir dizi dediğim gibi. Eski dramaları anımsattığı için çok sevdim. İzlediğiniz için pişman olmazsınız, sevimli klişeleriyle yumuş yumuş olur, izlerken eğlenirsiniz. Özellikle finali resmen mutluluk garantisi vererek çekilmiş sanırım. Uzun zamandır hiç bu kadar gülümsememiştim ahaahsjaj
Bugün burada son derece çerezlik, klişe ama sevimli bir romcom olan Something About 1% hakkında konuşiciiz.
Dizi aslında bir novel uyarlaması. Hatta 2003 yılında da başrollerini Kim Jung Hwa ve Kang Dong Won'un paylaştığı 26 bölümlük bir drama olarak olarak çekilmiş. Ufak tefek değişiklikler de yapılmış. 2003 versiyonu daha büyük prodüksiyonlu planlanmış olmalı. Aradan uzun bir zaman geçince onu da izlemek istiyorum.
Bu versiyon ise 2016 yapımı. Daha kısa ve daha hafif bir yapım. Bazen, böyle yorulduğum ve dolu dolu olan dizileri izlediğimde arkasından cheezy dramaları izlemeyi seviyorum. Just Between Lovers da çok çok sevdiğim ve çok etkilendiğim bir dramaydı. Üzerine daha çok yorulmayacağım, böyle çerezlik bir şey izlemek istedim. Bu dizi de epeydir listemdeydi. Bölümlerin de son bölümler dışında ortalama yarım saat olması da aklımı çeldi. Ha Seok Jin zaten CLOY'da, Ri Jeong Hyeok'un dünyalar iyisi abisi Ri Mu Hyeok'u canlandırarak benim kalbimi çoktan çalmış bir oyuncu. Jeon So Min'i de Running Man'den tanıyoruz artık. Aklıma hiç gelmeyecek bir ikili olsa da, o kadar yakışmışlar ki şaşırdım cidden.
Çok bir şey beklemeden, vakit geçirmelik olduğunu düşünerek izlenirse sevimli, izlerken yormayan, epey çerezlik bir dizi dediğim gibi. Eski dramaları anımsattığı için çok sevdim. İzlediğiniz için pişman olmazsınız, sevimli klişeleriyle yumuş yumuş olur, izlerken eğlenirsiniz. Özellikle finali resmen mutluluk garantisi vererek çekilmiş sanırım. Uzun zamandır hiç bu kadar gülümsememiştim ahaahsjaj
SOMETHING ABOUT 1%
Yönetmen: Kang Cheol Woo
Senarist/Yazar: Hyun Go Woon
Yayıncı: Dramax
Bölüm Sayısı: 16 Bölüm (bir bölüm ortalama 30 dakika)
Yayın Tarihleri: 5 Ekim-24 Kasım 2016
Bir öğretmen olan Kim Da Hyun, okul bahçesinde düştüğünü gördüğü bir yaşlı adama yardım eder ve onu hastaneye götürerek, tüm masrafları üstlenir. Yoksul gibi görünen bu yaşlı adam ülkenin en zengin şirketlerinden olan SH Group Şirketlerinin sahibidir. Da Hyun'un iyiliğinin karşılığını misliyle ödemek isteyen yaşlı adam, vasiyetini yeniden düzenler ve belgeye kibirli ve kaba torunu Lee Jae In'in mirası alabilmesi için tek koşulun Kim Da Hyun ile evlenmesi olduğunu ekler. Bir antlaşmayla birlikte bir ilişkiye başlayan Da Hyun ve Jae In birlikte zaman geçirdikçe birbirlerini yakından tanır ve hoşlanmaya başlarlar.
Dizinin iki versiyonunun da senaristi ve kitabın yazarı Hyun Go Woon. Yönetmen de 2017 yapımı My Secret Romance dizisinin de yönetmeni. Peki bu ayrıntıyı niye verdim? Çünkü iki dizinin de kadrosunda olan beş kişiyi rahat sayabilirim. Başrol olan Jeon So Min bile MSR'de cameo olarak yer almış. Resmen kadroyu taşımışlar biraz komik. Ama üzücü olan kısım Ha Seok Jin için yazdıkları karakteri direkte My Secret Romance'de Sung Hoon için kullanmaları. Bu kadar benzer çok az karakter gördüm. İki dizi de çok benzer, çerezlik olabilir ama biraz farklılık iyi olurdu. Benim oyum Something About 1%'a kesinlikle.
Kore'nin en etkileyici sese sahip aktörlerini saymamı isteseler, bu adamı ilk üç içinde mutlaka sayarım, narkoz etkisinde bile olsam sayarım. Bakıyorsunuz baby face, bir konuşuyor şok! Muhteşem bir ses gerçekten, umarım boş zamanlarında pilotluk falan yapıyordur. Evet çünkü pilotluk için gereken tek şey ses, pilotaj falan hikaye...
Ha Seok Jin'i çok fazla izleme şansım olmadı ama çok yakışıklı buluyorum kendisini aynı zamanda gözleriyle bakışları cidden çok anlamlı. Bence bir oyuncu için çok avantajlı bir durum çünkü sadece gözleriyle bile oynayabilen oyuncular ekran önünde her zaman fark atıyor.
Lee Jae In SH Group varisi olan ve şirketin otelinin başkanı. İlk bölümlerde kendi servetini kurmak istediği için çekilip otelin başına geçtiğini söylüyordu. Asıl şirketin varisi olmak istiyor elbet ancak bir rakibi de var, kuzeni Min Tae Ha. Karakter çok başarılı bir iş adamı, aksanlı da olsa ingilizce konuşup iş bağlıyor falan iyi hoş da biraz hırt bir çocuk. Klasik bir eski kdramalardaki zengin erkek tiplemesi. Yıl olmuş 2016, kızı sıkıştırıyor, kendi kafasına eseni yapıyor, kısıtlıyor, işte erkeklerle görüştürmüyor falan ne alaka?? Yani tamam kızın arkadaşının abisi de son bölümlerde saniyede bir kıza yürüyordu o da garip bir tipti ama niye tüm erkekler veto yedi şimdi? Yok işte ehliyet almasına gerek yokmuş, araba süren bir erkek arkadaşının olması yetermiş, mağara soğuk muydu Lee Jae In? Zaten bunlar hiç olmasa da kaba ve kibirli bir tip. Arada iyiliği tutuyor ama genel hatlarda böyle. Yine de Lee Jae In'i bu hale getirenin her şeyin para olduğu ve ilişkilerin rekabet üzerine kurulduğu bir aile olduğunu görebiliyoruz. Karışık bir geçmişi var yani sormayın çünkü ben de anlamadım. Sadece Kanada'daki teyzesi biyolojik annesi, anne dediği kadın da aslında kuzeninin annesi sanırım, beynim yandı daha fazlasını çözeyim derken, vazgeçtim ben de. Siz de bırakın dağınık kalsın...
Neyse ki son zamanlarda Da Hyun'un da etkisiyle daha kibar ve sevimli bir beyefendiye dönüştü. O güzel gözleriyle, sevimli bir gülümsemesi vardı ki sormayın. Mimiklerine düştük yine malsf...
Ve kesinlikle söylemeliyim ki ilk bölümlerdeki takımlarıyla modayı daha ne kadar katledebilir diye düşündüm ama asıl şirketin yani SH'un başına geçtiğindeki tarzı, saçları, yelekli takımları 10/10'du. Bir kaç korkunç takımı dışında genelde güzel giyindiği söylenebilir ama son bölümlerde muhteşemdi. Yakışıklıya ne yakışmaz diyor ve Lee Jae In'i evetlerle uğurluyoruz.
Işıl ışıl gülümsemesiyle Jeon So Min'i sevmeyen çok az kişi vardır herhalde. Running Man'de boy göstermesiyle de epey tanınırlığı arttı.
Kim Da Hyun dizide bir ilkokul ya da anaokulu öğretmeni. Tam olarak kademeyi kestiremiyorum. Bekar ve tam zamanlı idol fangörllüğü yapıyor. Allahım yemin ederim geleceğimi gördüm kızda. İleride okuldan gelip idol grup müzik videosu beklemem yok mu? Var tabii ki, kesin gerçekleşir bu senaryo... Mesleğinde de cıvıl cıvıl, öğrencilerine aşık bir öğretmen. Ama ışıl ışıl ya bu nasıl bir mesleğini sevmek, yerim seni de heyecanını da dedirtiyor insana. Bu kızı eğitim bakanı yapsınlar, Kore ertesi sene eğitimde lider ülke olur yani öyle bir aşk. Hatta yetmiyor haftasonları da yetimhanede gönüllü çalışıyor. Yalnız idolüyle arkadaş olmak herkese nasip olur mu bilmem ahshahhs Da Hyun çok sevimli bir karakterdi. Sıcak kanlı, kimseyi üzemeyen kibar birisi. Çok unutkan, telefonunu çantasını sürekli orada burada unutmasıyla ünlü. İlk bölümlerde evden çıkarken alacaklarını yazdığı bir pano vardı ahshahdh Ya bu arada pano demişken, Lee Jae In bu evi tamirata sokmadan önce bu kızın ne güzel bir evi vardı. Bayılmıştım eve. Sonra Lee Jae In bir tamirat yaptı... Ruhsuzluk abidesi bir ev. Ben olsam üç gün ağlardım. Giyimi de aynı evinin eski hali gibi cıvıl cıvıldı, bayyıldım. Aynı zamanda "Yaşının ne olduğu önemli değil, yakışıklıysa oppamdır." felsefesini kutluyor bu alanda başarılarının devamını diliyorum. Fangörllüğümüzün sancağını sen tutuyorsun, yürü be Kim DaDa.
Kim Da Hyun dizide bir ilkokul ya da anaokulu öğretmeni. Tam olarak kademeyi kestiremiyorum. Bekar ve tam zamanlı idol fangörllüğü yapıyor. Allahım yemin ederim geleceğimi gördüm kızda. İleride okuldan gelip idol grup müzik videosu beklemem yok mu? Var tabii ki, kesin gerçekleşir bu senaryo... Mesleğinde de cıvıl cıvıl, öğrencilerine aşık bir öğretmen. Ama ışıl ışıl ya bu nasıl bir mesleğini sevmek, yerim seni de heyecanını da dedirtiyor insana. Bu kızı eğitim bakanı yapsınlar, Kore ertesi sene eğitimde lider ülke olur yani öyle bir aşk. Hatta yetmiyor haftasonları da yetimhanede gönüllü çalışıyor. Yalnız idolüyle arkadaş olmak herkese nasip olur mu bilmem ahshahhs Da Hyun çok sevimli bir karakterdi. Sıcak kanlı, kimseyi üzemeyen kibar birisi. Çok unutkan, telefonunu çantasını sürekli orada burada unutmasıyla ünlü. İlk bölümlerde evden çıkarken alacaklarını yazdığı bir pano vardı ahshahdh Ya bu arada pano demişken, Lee Jae In bu evi tamirata sokmadan önce bu kızın ne güzel bir evi vardı. Bayılmıştım eve. Sonra Lee Jae In bir tamirat yaptı... Ruhsuzluk abidesi bir ev. Ben olsam üç gün ağlardım. Giyimi de aynı evinin eski hali gibi cıvıl cıvıldı, bayyıldım. Aynı zamanda "Yaşının ne olduğu önemli değil, yakışıklıysa oppamdır." felsefesini kutluyor bu alanda başarılarının devamını diliyorum. Fangörllüğümüzün sancağını sen tutuyorsun, yürü be Kim DaDa.
Da Hyun baştan Jae In'i dolandırıcı sanıyor, Jae In ise Da Hyun'u servet avcısı. Zaten Da Hyun, Jae In'in teklifini kabul etmek istemiyor. Defalarca reddediyor. Sonra en sonunda antlaşmayı evliliğe değil altı aylık ilişkiye çeviriyor ve okula yapılacak yardımlarla birlikte kabul ediyor. Kızdaki eğitim öğretim aşkına bakar mısınız? Bunlar bu altı aylık sürede zor zamanlar geçiriyorlar, zavallı bebiş Jae In'in takıntılı manyak eski sevgilisi yüzünden kaçırılıyor bile (yuh demiş olabilirsiniz, ben dedim çünkü) ama eninde sonunda güzel günler güneşli günler dersem inanmayın çünkü ayrılıyorlar. Evet, altı ay bitince ayrı yollara gitme kararı alıyorlar.
Bir de son bir ekleme, Da Hyun'un evlendikten sonra bile çalışmasını çok sevdim. Çünkü mesleğine bu kadar açık bir insan evlendikten sonra pat diye işi bıraksaydı hiç inandırıcı olmazdı. Sevdim.
Bir de son bir ekleme, Da Hyun'un evlendikten sonra bile çalışmasını çok sevdim. Çünkü mesleğine bu kadar açık bir insan evlendikten sonra pat diye işi bıraksaydı hiç inandırıcı olmazdı. Sevdim.
Peki dizi hakkında eleştireceklerim nedir?
Lee Jae In'in hırbo karakterini sevmediğimi belirttim zaten. Da Hyun'u da çok sevsem de bu şekilde sarsak ve iyi kalpli rollerin hep kadınlara biçilmesi biraz canımı sıkıyor aslında. Daha dişli karakterler izlemek istiyorum ama Da Hyun burada çok büyük ölçüde Jae In'in etkisi altında kalan bir karakterdi. Kendi istediklerini söyleyen ve yapan bir karakterdi evet ama Jae In'den çok fazla etkileniyordu karar anlamında. Han Joo Hee olayında da ne güzel affetmeyecek kızı diye seviniyordum, Jae In gelince aman tadımız kaçmasın moduna girip 'affettim' deyiverdi. Bunlar beni sıkıyor artık, melek gibi iyi karakterleri yemiyoruz. Bir de benim dikkatimi pek çekmedi son bölümlerde dertlenmekten ama bir kaç yorum yazısında görünce dikkatimi çekti. Cidden Da Hyun'un son bölümlerde unutkanlığı falan kalmamıştı, ne oldu B12 takviyesi mi yaptınız karaktere ahsjahdhhdhs Eğlendim, geçelim.
Lee Jae In'in belalısı Han Joo Hee konusu çok uzatılmıştı bence. Kız diziye bir girdi, çıkmak bilmiyor bekle Allah bekle, duruyor hala olduğu yerde. Bir de düzgün dursa neyse, kafasında kırk tilki. Yok Jae In'e sarılam, Da Hyun'u kaçırtam, otele gidem de az boy gösterem, böyle bir tip.
En sinir olduğum şey ise bu dizide kimse birbiriyle doğru düzgün konuşmuyor. Da Hyun'un en yakın arkadaşı Jae In'i biriyle görüyor, Jae In bir dakikalık açıklama yapamıyor "Kardeşim o." diye. Ya da şu Han Joo Hee, Da Hyun'u kaçırana kadar Jae In bunu adamdan sayıp da ağzının payını veremedi nedense. Dede desen Da Hyun'u çağırıp son bölüme kadar nereden tanıştıklarını söylemiyor, amca ne sorunlara sebep oldun bir bilsen. Hep herkes tabu oynuyor gibi kelime limitiyle konuşuyor yani niye konuşmuyorsunuz niyee?
Sona doğru olan ayrılık da biraz zorlamaydı. Yani ikisi de birbirlerinden hoşlanıyor ama cesur olamıyorlar. Tamam Jae In haklı, Da Hyun'u içine çektiği hayat Da Hyun için çok zorlu olabilecek bir hayat. Hep göz önünde olacağı bir hayat. O yüzden istemiyor ama Da Hyun'un daha cesur olmasını bekliyordum açıkçası. Boşu boşuna yataklara düştü kız.
Sevdiğim yönlerden bahsedersek ise enn sevdiğim şeyden başlayalım. İkinci kadından yaka silktik ama ikinci erkek yoktu şükür. Ji Su dizimizin minnoşuydu ve Da Hyun'dan fersah fersah küçük olduğu için romantik bir ilişki olmadı aralarında. Bir ara kötü kuzen Min Tae Ha, dizinin ikinci erkeği olacak mı dedim ama hem olay çabucak çözüldü hem de sonradan Tae Ha ile Jae In'in arası düzeldi, bu da bir artı puandı. Niye küsüyorsunuz olum kardeşsiniz siz, diyerek ikisini barıştırmak istemiştim zaten dizi boyunca. Tae Ha ve Hyun Jin ikilisini de sevdim.
Ha Seok Jin ve Jeon So Min'in kimyası diyorum. Konunun, olay örgüsünün ya da yan hikayelerin çok da derinlikli olmadığı bir diziyi bu kadar izleten şey, ana karakterlerin uyumudur. Kırk yıl düşünsem yan yana getiremeyeceğim bir ikili ama öyle güzel yakışmışlar ki yüzümde güller açtı ikisine baktıkça. Aynı zamanda Jeon So Min, güler yüzlü, kibar, sıcak kanlı öğretmen imajını, Ha Seok Jin ise işkolik, kaba ve kibirli chaebol imajını güzel taşımıştı. İkisi kendi rollerine de güzel uyum sağlamışlar, bunun da faydasını gördük. Yukarıda da dediğim gibi Da Hyun'un evlendikten son işi bırakmaması tam onluk bir hareketti. Jae In'in ise son ana kadar bir işkolik olarak kalması yine tam ondan bekleyeceğimiz şeylerdi. İnanılmaz evrimler geçirmediler. Bu da inandırıcılığı yükselten bir şeydi.
Bir diğer güzel kısım ise dizinin başından sonuna yayılan ilişki içinde duyguların ve değişimlerin çok doğal gerçekleşmesi. Jae In mesela, bir günde melek kesilmedi. Günden güne, Da Hyun ile görüşe görüşe, içindeki bastırdığı o insan gün yüzüne çıktı. Birbirlerinden yavaş yavaş hoşlandılar. İlk bölümlerdeki basit çekimler, dizinin ortalarına doğru hoşlanmaya ve duygulara dönüştü. Bunu böyle dengeli bir biçimde işlemelerini çok sevdim.
Yakın temaslar çok fazlaydı ve bunun da gayet yerinde olduğunu düşünüyorum. İki yetişkin insanın, formalite de olsa bir ilişki içindeyken birbirlerinden etkilenmeleri, birbirlerini öpmeleri, el ele tutuşmaları ve sık sık sarılmaları çok doğal bence. Daha ilişkilerinin başındayken bile birbirlerinden fersah fersah uzak duran çiftler bana hiç inandırıcı gelmiyordu açıkçası. Bunu da sevdim.
Yan rollerin dengeli olduğunu düşünüyorum. Mini dizilerde işin içine çok yan karakter girince zaman yönetimi yapılması zorlaşıyor ve ana çifte, ana hikayeye pek bir şey kalmıyor. Muhtemelen uzun planlanmış bir dizi olsaydı, Jae In'in ailesinde neler olup bittiğini tam anlamıyla görürdük ama bence bu hali de gayet iyiydi.
Dizinin ismine gönderme yapan replikleri ve yüzde bir ve yüzde doksan dokuz metaforunu sevdim. Tanışma ihtimali %1 olan bir çifti konu alan dizi ismiyle buna gönderme yapıyordu zaten. Da Hyun'un arkadaşı Hyun Jin, "Diyelim ki 99 iyi özelliği olan biri var. Ancak tek bir özelliği kötü. Ne kadar iyi biri olursa olsun o tek özellik yüzünden ondan nefret etmeye başlarsın. Diğer tarafta 99 kötü, tek iyi özelliği olan biri var. O iyi özelliği dikkatini çekerse işte ona aşık olursun. Çünkü o özellik o kişinin cazibesidir." diyerek harika bir tespit ortaya koymuştu. Dedemiz ise kapanış konuşmasında bazı insanların yüzde birlik benzersizliğinin diğer insanların yüzde birlik şansı olabileceğini fark ettiğini söylemişti. Son noktayı ise "Karşılaşma ihtimalimiz yüzde birdi." diyen Da Hyun'a verdiği cevabıyla Lee Jae In koydu. "Kalan yüzde doksan dokuz ise kaderimiz."
Ay bir de böyle gülümseme garantili final izlemeyeli ne kadar oldu ya? Çoğu şeyin sondan bir önceki bölüm çözülüp finalin yalnızca güzel günler güneşli günler tadında olmasına da bayıldım. O kadar çile çektikten sonra insan bunları görünce mutlu oluyor işte. Hiçbir senarist kavuşturma işini son bölüme bırakmasa, hayat bayram olsa!
OST listesini sevdim. Baby V.O.X'un Yayaya'sından JYP'nin Honey'ine kadar birçok eski parça da vardı. My Secret Romance, sadece oyuncuları değil, birkaç şarkıyı da almış 1%'dan. So Hyun'un Nothing is Easy'si bunlardan birisi. Ama benim en çok duyduğum ve diziye yakıştırdığım iki şarkı Lee Hae In & Baek Seung Heon-I Want You Bad ve Baek Seung Heon-Wait A Minute oldu.
Toparlayacak olursam ben çok sevdim. Oyuncuları birbirine yakıştırdım, rollerine yakıştırdım. Çoğu sahnesinde eğlendim, bünyeye romcom yükledim. Eh, daha ne olsun? Çerezlik bir şeyler arayanlara şiddetle önerilir.
"Bununla birlikte zayıf ve güçsüzlerin arkasında duran, mücadele eden ve acı çekenlere güçlerini ödünç verenler de var. Böyle şeylerin büyük işler olmadığına inanan insanlar. Ve bu insanlar sayesinde bu dünya yaşanabilir halde. Bunu fark ettim. Bir kişinin yüzde birlik benzersizliğinin başka birinin yüzde doksan dokuzluk şansı olabileceğini şimdi anladım. Umarım dünya bu insanlarla dolar. Ben de artık başkalarına geri ödemeyi bilen özel biri olmak istiyorum. Hayatımın yüzde birlik özel şeyini buldum. En içten dileğim... Sizin de o yüzde biri bulmanız."
Çok güzeldiii... Eğlendim izlerken baya
YanıtlaSil