18 Eylül 2018 Salı

#StilDeğerlendirmesi / En Güzel Giyinen Dizi Karakterleri


Merhabalar. Eylül'de takır takır yazı yazdığımı şu mecrada beni okuyan herkes anlamış durumda zaten. Bu gün de izlerken hasetlendiğim, üstündeki parçalara hayran kaldığım kadın karakterleri yazmak istedim. 
Zaten Kore moda konusunda dünya geneline oranla ileride bir ülke. Tabi kime göre, neye göre o durum tartışılır. Ama bana göre muhteşem açıkçası, Hem şık, hem şirin, hem renkli, hem de feminen olmak tam da bana göre açıkçası. İleride Kore'den getirteceğim tüm kıyafetlerimi yıldım ülkemizin dünya modasını bin yıl geriden takip etmesinden...
Lafı uzatmadan karakterlere geçelim öyleyse. Yorumlarda sizde stilini çok beğendiğiniz kadın oyuncuları bana sendleyiniz lütfen efenim :3

1-) The Time We Were Not In Love-Oh Ha Na (Ha Ji Won)



Başa hatunumu koymak isterim izninizle. Bütün dizi boyunca o kadar tarz ve şıktı ki parmak ısırttı. Ya diziyi izlerken evdeki paspal halimden utanır oldum. Kendisi Tandy adlı bir ayakkabı mağazasının üretim departmanında çalışıyordu sanırım. Yani bundan çok emin değilim tabi ama... Ve bir plaza, bir şirket kadını olmanın hakkını verir şekilde giyiniyordu. Kalem etekler, şık gömlekler, güzel ayakkabılar ve tarz ceketler üstünde en çok gördüğüm parçalardı. Bu tiril tiril gezmeleri bana ''Kore'de kış gelmiyor mu?'' dedirtti. Dizi izlerken hiç ss alma alışkanlığım olmadığı için (zaten kalitesi de düşük oluyor) bu fotoğrafların hepsini google görsellerden bin bir zahmet bulup birleştirdim. Aslında daha neler neler vardı giydiği. Hele Choi Won ile bankta oturduğu sahnedeki gömleğinin bir başka fotoğrafını bulabilsem keşke. Öyle güzeldi ki... Daha neler neler giydi dizdie. Sırf bu görsel şölen için bile izlenebilir bence bu dizi.
Ayrıca hep iki tane çanta takıyordu bu kızımız. Ama çantaları öyle seçiyordu ki hiç de çirkin ya da komik durmuyordu. Çok güzel oluyordu aksine. Ahh. Özledim, gideyim son bölümleri bir daha izleyeyim. Son bölümlerdeki randevularında giydiği little black dress de mükemmeldi, söylemeden geçemiyciim.


2-) Suspicious Partner-Eun Bong Hee (Nam Ji Hyun)


Şimdi ilk ikiden de anlaşıldığı gibi ben şık lookları seviyor gibi bir izlenim verdim. Evet seviyorum lakin şirin lookları da seviyorum. Moda konusunda hala biraz kafam karışık ahahah.
Bir kere Eun Bong Hee'nin şu resimlerini bulmak mayın tarlasında yürümek gibiydi, değerimi bilin ahashhas. Çünkü ben henüz diziyi bitirmedim ve google görseller sağdan soldan spoi fırlatıyordu... Çok ciddi bir spoi almadık şükür ama... Eun Bong Hee'yi eklemesem de olmazdı çünkü cidden müthiş bir tarzı vardı... Eun Bong Hee deyince aklıma renk renk, biçim biçim şık takımları geliyor. Hepsi öyle şıktı ki. Zaten minnoş bir şey, bir de onlarla iyice güzelleşiyordu. Gömlekleri de çok şıktı. Hele o ayakkabıları... Saç modelleri de çok hoştu ama ben toplayınca aynısı olmuyor işte, zor... Bir sürü stil ipucu kaydediyordum diziyi izlerken. İnş bir ara bitireceğim bu diziyi de Age of Youth, Eulachacha Waikiki derken bu dizi kaldı. Konusu da aşırı iyi, izleyin izlettirin.


3-) Queen In Hyun's Man-Choi Hee Jin (Yoo In Na)



En en sevdiğim dizilerde mutlaka ama mutlaka ilk üçte olan Queen In Hyun's Man'de Hee Jin'imi nasıl unuturum, nasıl? Ah hepsinin fotoğrafını bulabilseydim keşke neler giydi bu kızımız neler... Kim Bung Do, Han Dong Min ile haber için yemek yediği sahnede giydiği şey peri masalı gibiydi, Allahım görünce çığlık atmıştım. Uçakta tütülü eteği ve lacivert bluzuna bitmiştim. Kim Bung Do ile öğle yemeği yediğinde giydikleri... Cidden anlat anlat bitmez. Belki bu yazıdaki en iyi giyinen karakterdi. Diğerlerini son zamanlarda tarzıma uyduğu için yukarı taşıdım ama benim için hala Hee Jin'in tarzı forever. Google görsellerde gerçekten görseller çok sıkıntılı olduğu için tüm giydiklerini bulamadım. O yüzden izleyip bizzat görün. Stabil bir tarzı yok. Üstteki iki karakter gibi tarzının can alıcı noktaları şunlar şunlar diyemem. Bir gün çok resmi diğer gün gayet rahat giyinebiliyor. Ama hepsini kendine çok yakıştırıyor. Mutlaka izleyin, görün.


4-) Age of Youth-Song Ji Won (Park Eun Bin)

Evet tarzımın enteresan sınırlarda dolaştığını artık anlamışsınızdır yani. ''Song Ji Won'un Her Şeyine Hasta Olma Timi''nin bir numaralı elemanı olarak Song Ji Won'un tarzına da hastaydım. Hatta inanın böyle parçalara çok kolay ulaşabileceğimi bilsem tamamen bu şekilde bohem ve chic bir tarzda giyinirdim. Ama böyle parçalara ulaşmak kolay değil. Belli siteler, belli butikler ve belli markalar bazı parçalarında bu tarzı yansıtıyor. Ancak onlar da sınırlı. O yüzden zor ve maliyetli bir tarz olduğundan maalesef uygulayamıyorum.
Song Ji Won'un tarzını tek kelimeyle bohem olarak açıklayabiliriz. Çiçekli kimonolar, şile bezi gömlekler, keten elbiseler, desenli kot ceketler, örgü ve bez çantalar. Ve hepsini belli bir tarzda birleştirmek. Song Ji Won bu başarıyordu. Gerçekten her bölüm giydiklerini inceliyordum ama maalesef dediğim gibi kendisinin tarzını yaratmak hem zor hem maliyetli. Ama sadece bu tip giysiler satan butiklerden bulabilirsem elbet oluşturacağım Song Ji Won stili, boynumun borcudur.
Bir de ikinci sezonda Yoon Sunbae'nin gömlekleri de canım ciğerimdir, bende çok farklı bir yerdedir, hepsinde fena halde gözüm kaldı.


5-) Age of Youth-Jung Ye Eun (Han Seung Yeon)

Ve elbet böyle şirin şeker şeyleri de pek sevmekteyim. Jung Ye Eun'ın birinci sezondaki tarzının pembeliği gözlerimden kalpler fışkırmasına sebep oluyordu. Tarzını açıklamak için tek bir kelime yetiyordu:Pembe! Son zamanlarda bir pembe aşkı var bende. Küçükken de hiç sevmezdim. Ama şimdilerde hastasıyım. Eh en kolay bulunan ve en az maliyetli tarz ise Ye Eun kızımızın olduğundan küçük küçük parçalarla onun tarzını biraz kopyaladım şimdiden ahaha. Hele şu son fotoğrafa ba-yıl-dım! Saçı, gömleği, hele o eteği, çantası her şeyi harika ya! Ayrıca çantaları da çokça güzeldi. Öyle minik çantalara zaten hastayım. Vallahi tansiyonlarım fırlamıştı ahahaha.
Ye Eun'ın çok giydiği parçaları ise şık gömlekler, renkli tenis etekleri, minik ve modern çantalar olarak kodlayabiliriz. Çok yakıştırıyor da kendine. Arkandayım Jung Ye Eun. Bir sezon daha çekilse seni pembik pembik bir sezon daha izlerim!
Bu tarzı da çok sevsem de üsttekileri bir tık beğendiğim için kendisini bu sıraya koysam da üzülmesin, o gönüllerimizin prensesi.



6-) Playful Kiss-Oh Ha Ni (Jung So Min)

Eveet bu da son lookumuz. Aslında bunu ekleyip eklememeyi çok düşündüm. Her ne kadar benim çok beğendiğim bir tarz olsa da (YİNE) gerçekten çok çocuksu ve çok karışık bir tarz olduğunun farkındayım. Ama yeterince eski bir dizi olduğunu ve tamamen gençlik anılarını kapsadığı için affediyorum.
Oh Ha Ni'nin modası ise tamamen şirinlik üzerine kuruluydu. Özellikle düğmeli renk renk palto/elbiseleri çok gördük üzerinde. Pembesi, kremi, kırmızısı,siyahı... Şu efsane Baek Seung Jo'nun ilk/ikinci öpücük muhabbetinde giydiği bej yağmurluğu efsaneydi mesela bence. Genel olarak izlerken tarzını çok şirin bulduğum bir karakterdi ama o zaman bunların hepsini giymek isterken şimdi bakıyorum da birazını giysem de çoğunun giymem artık, demek ki benim moda anlayışım da gelişip ilerliyormuş, bunu bilmek güzel ahshdhaj


Dizileri izlediğim süre boyunca giydiklerini hasetle izlediğim, stil ipuçları aldığım, bazılarını kaydedip fellik fellik aynısından aradığım karakterler bunlardı. Dizinin başından sonuna çok güzel giyinerek kalbimi çaldılar. Eğer sizin de dizideki tarzını çok beğendiğiniz oyuncular varsa yorumlarda benimle paylaşın lütfen, hoşçakalın :3


13 Eylül 2018 Perşembe

Age of Youth/Hello My Twenties/ Dizi Yorumu

Uzun bir aradan sonra merhaba. Ölmüş buralar ses vermiyorsunuz hiç. Uzun bir zaman sonra en birinci dizimle dönmek istedim. Age of Youth benim en favori dizim, bunu bilmeyen yok sanırım. O yüzden yazmaktan hep korktum, bu kadar sevdiğim bir diziyi layıkıyla yazabilir miyim diye. Ama yazmak istiyorum, çünkü çok seviyorum! İlk sezonu da deli gibi izlemeye başlamıştım. Bir de o zaman YGS kursuna gidiyordum. Kurstan gelir gelmez çılgınlar gibi izliyordum diziyi. Tam üniversite sınavına hazırlanırken Belle Epoque sakinlerinin böyle sıcacık arkadaşlıkları bende keskin bir imrenme duygusu oluşturmuştu. Hep böyle arkadaşlarım olsun istemiştim :3 Spoiler olan bir yazı olacak izlemeyen varsa uyarı olsun :3

Diziden biraz bahsetmek gerekirse, dizide şu mükemmel aşklar, peri masalı hayatlar yok. Aksine herkesin kendini bulabileceği sıradan insanlar var. Herkes gibi sırları olan, sıradan hayatları olan insanlar. Onlar da herkes gibi yaşıyor, akan hayat içinde kendilerine bir yer bulmaya çabalıyor. Bu beş kızın akış içine yaşadıkları, üzüntüleri, sevinçleri, kaygılarını görüyoruz. Her şeyde kendimizden bir parça bulmak çok kolay çünkü öyle sıradan, öyle günlük hayatın içinden olaylarla karşılaşıyorlar ki. Beş kızın hayatı da biri diğerinin önüne geçmeden dengeli işleniyor.
Öte yandan çok güzel toplumsal sorunlara değinip, çok güzel mesajlar verilmişti iki sezonda da. İzlerken nefes almadığım için hiçbirini çekemesem de...

Kızların kaldıkları mevzubahis ev şu. İsmi Belle Epoque;

Emin olmamakla beraber Fransız bir kadın işletiyordu burayı. Kendisi alt katında kalıyordu. Kızlar ise üstte. Ama size bu evin güzelliğini anlatamam... Ev, odalar, evin ahşap ağırlıklı oluşu, mutfak masaları... Ah konuştukça özlemim deşiliyor... Bu eve apayrı bir aşıktım anlayacağınız.

Bu harika evin, en az kendisi kadar harika beş üyesi vardı bir de. Birinci bölümde hepsinin arasındaki ilişkinin çok ince iplerle bağlı olduğunu görsek de gelen beşinci üye bir değişimi başlattı aslında. Git gide bazı zorlukları birlikte aştılar ve aralarındaki ilişki sıkılaştı ve güçlendi. Olaylar en goygoycu eleman olan Song Ji Won'un hayaletleri görebildiği yalanını atmasıyla başladı. Daha da kötüsü Song Ji Won evde kızgın, intikam almayı bekleyen bir hayaletin olduğunu söylemişti. Kızların geçmişten gelen bir sürü sırları olduğu için herkes bu hayaleti kendine göre yorumladı. hikaye böyle başlamıştı.


Yoo Eun Jae (Park Hye Soo)

Hikaye Park Hye Soo'nun hayat verdiği Yoo Eun Jae karakterinin Belle Epoque'a beşinci üye olarak gelmesiyle başlar. Eun Jae herkesin yaşadığı tipik sorunları yaşar. Kızlara alışamaz, evine dönmek ister. Sessiz karakteri ve taşralı oluşundan dolayı diğer kızlarca küçümsenir. Bu da ilk kavgalarını getirir.
İlk sezonda ister istemez en sevdiğim karakter Yoo Eun Jae'ydi. Utangaç ve uysal oluşunu, hiçbir şeye ses çıkaramayaşını üzülerek kendime benzetmiştim. Sonradan kızlarımızın ve derslerinin yardımıyla daha asi ve ses çıkaran birisine dönüşmeye çalışsa da sadece bir nebze başarılı olabilmişti. Hareketleri, konuşması, tarzı da çok şekerdi ayrıca. Her bölüm ''Yıaaaa!'' sesleri çıkartıyordum görünce. Minnoş :3 Özledim
Sevgilisi Jung Yeol ile olan ilişkisi ise mükemmele yakındı. Aşırı yakışmaları bir yana Jung Yeol'ün zıpır hareketleri çok şirindi. Son bölümlerde araları açılır gibi olduğunda vallahi tansiyonum düşmüştü ahshaha.
Velhasıl kelam Yoo Eun Jae'nin eve uyum sağlama sürecini çok severek izlemiştim. Karakteri, kızlarla olan iletişimi, her şekilde muhteşemdi. Çok da olgundu ayrıca. Bunun sebebi de yıllarca çocuk gibi olan annesine adeta annelik yapmasıydı. İsyan edip ''ben de korkuyorum yılandan!'' çıkışı yapmasına sebepti. Son bölümlerde kendisinin ailesiyle ilgili bir problem var gibiydi ama altı doldurulmamış bir olayda aşırı boş ve diziye biraz hareket katmak için yapılmış başarısız bir atılım olarak gördüm bunu.

Şu şirinliğe bir bakar mısınız ama?


Jung Ye Eun (Han Seungyeon)
Bu karaktere de KARA üyesi Han Seungyeon hayat veriyor. Jung Ye Eun herkesin hayatında ama yakın ama uzak bulunan bir karakterdi başta. Tutamayacağı sözler verip sizi zora sokan, sizi kullanmaktan çekinmeyen, erkek arkadaşına taparca bağlı, çaçaron ve biraz sinsi gelen kızlardan. En başta çizdiği imaj buydu. Sonradan davranışları büyük ölçüde değişse de genel tavrı buydu.
Yine de benim çok sevdiğim bir karakterdi. Bir şekilde Belle Epoque'u tamamlıyordu. Ayrıca arkadaşlarına bağlılığı takdire şayandı. Kang Yina'yı sevmiyor gibi görünse bile ona aşırı değer verişi ve Kang Yina'nın da ona çok değer verişi çok güzel ayrıntılardan biriydi aslında.
Goo Do Young adında bir sevgilisi vardı bir de. Çocuk yavşaktı falan ama kızı kaçırana kadar her şey tamamdı da adam sosyopat çıktı Rıza Baba! Kız da bunu sürekli idare etti ama bir yerde canına tak etti ayrıldı (Çocuk da o sıralarda Kang Yina'ya yazmakta yine yavşak) o zaman da kızı kaçırdı. Dizinin verdiği mesajlardan biri de sevgili şiddetiydi bu noktada. Binlerce kez meydana gelen, ama başımıza gelene kadar ihtimal vermediğimiz bu olay hepimizin yanı başında aslında. O gudubet sevgilisinin resmini de hiç arayıp bulamadım, siz izlerken istemediğiniz kadar göreceksiniz zaten.



Kang Yi Na (Ryu Hwayoung)

Kang Yi Na karakteri Ryu Hwayoung'un ilk oyunculuk deneyimiydi eğer yanlışım yoksa ve nefes kesici oynamıştı. Beşlimizin güzelliğiyle geçinen üyesiydi. Üç beş sevgilisi vardı aynı anda ve onların kartlarıyla rahat bir yaşam sürüyordu. Güzel, ihtiraslı ve seksiydi ve karakteri de tam bir çılgın ve cadaloz diyeceğimiz tipleme. Neredeyse öldüğü bir kazadan dolayı hayatını kolay yoldan kazanmaya karar vermiş, hiçbir şey için çabalamıyor ve çabalayanlara da anlam veremiyor. Zaten tam bu yüzden Ye Eun'la çok atışıyorlardı bu iki baskın karakter. Ryu Hwayoung karakterine o kadar iyi bürünmüştü ki çok gerçekti bir hal almıştı tipleme. Ve yine beşliyi tamamlayan bir unsurdu.
Her işinde ona yardımcı olan yakışıklı bir arkadaşı vardı kendisinin, o beye çok yaktım abayı, ulaşan iletsin ahahah. O da Yi Na'mıza aşıktı tabi.
Aynı zamanda Kang Yi Na'nın sırrı da lisedeyken gezi otobüsü kaza yaptığında su yüzüne çıkabilmek için aynı bavula tutundukları kızı suyun dibine itmesiydi. Tamamen hayatta kalmak için yaptığı bir şeyden dolayı kendini suçlaması bana göre hatalıydı ama bu da onun kabusuydu. Sonra ölümüne sebep olduğu kızın babası gelip Kang Yi Na'yı bulmuştu. Ben o amcadan daha olaylı bir şeyler beklemiştim aslında... Sonra Kang Yi Na'mız yaşam tarzını değiştirdi tabii o ayrı. Marka çantalarını satıp bir işe girdi. Ama asıl üzücü kısım, kendisi ikinci sezonda bizimle değildi. Sanırım T-ARA ile olan skandalında yeni bir şeyler patlak vermişti. Ondan mı katılmadı yoksa ikinci sezonda yer almak mı istemedi bilmiyorum ama beşliye dahil değildi. Ama arada girip çıkması çok eğlenceliydi. O gürültülü ve cadaloz kişiliğiyle diziye giriş yapıp kendini özletmemesi çok güzeldi.




Song Ji Won (Park Eun Bin)
Say hello to my fave girl! Park Eun Bin'in tüm oyunculuğunu konuşturduğu bu karakterin hastasıyım! Hayatı dalgaya alan, odağında eğlence, içki ve erkekler olan, ama komik kişiliğinden dolayı erkeklerin 'kafa kız ya' kategorisine aldığı, bu nedenle erkeklerle yanlışlıkla kanka olan bir tipleme. Song Ji Won yüzü hiç kızarmadan bel altı şakalar, erotik göndermeler yapan bir drama kraliçesi. Gazetecilik okuyor ve üniversite gazetesinde çalışıyordu. Aynı bölümden olan Im Sung Min ile aralarında çok değişik bir bağ vardı. Ji Won'un çocuğa yapmadığı kalmadı. Boynuna atlıyor, nereye gitse sürüklüyordu. Canından bezdi çocuk. Çok yakın arkadaşlardı aslında ama biz biliriz o arkadaşlıkları...
Ama ilişkileri bundan ileriye geçmedi.
Song Ji Won karakterinin bohem havası da bir ayrı güzeldi. Hele o giydikleri... Vintage ve bohem tarzı beni aşık etti kendisine. Gördüğünüz gibi Song Ji Won'a hastayım. Aynı zamanda grubun mood-maker'ıydı. Anında moralleri yükselten, en zıpır fikirleri atan ve grubun havasını değiştiren üyeydi. Yoo Eun Jae'nin de kahramanıydı tabi ahaahshah. Üzüntü nedir bilmeyen, koşulsuz eğlenen bir minnoş. Evin daimi yalnızıydı ayrıca ahahah.
Özledik Ji Wonie.


Canımız ciğerimiz Sung Min ve Ji Won'umuz.



Yoon Jin Myung (Han Ye Ri)

Aah ah. Han Ye Ri'nin adeta yaşattığı bu karakteri izlerken içlerim yara oldu yara! Kendisi annesi tarafından hiç sevilmemiş, kardeşi de bitkisel hayatta olan bir karakter. Annesinin kendine faydası olmadığı gibi bir de zararı oluyordu. Jin Myung'a bazı masrafları ödetiyordu. Jin Myung o yüzden hem okuyup hem de yarı zamanlı markette çalışıyor bir de üstüne yine bir restaurantta çalışıyordu. Tabi ki bu sorun yetmez, bir de mobbing ekleyelim duruma. Çalıştığı yerin müdürü kızımıza asılıyordu alenen.
Tüm bu kötü şeylerin içinde yine çalıştığı yerdeki şefimiz, ah canım yakışıklı şefimiz de kızımıza vurgundu ama Jin Myung'un mutlu olmaya bile vakti yok o sıralar. Biraz zor kavuştular. Mutluluğa ulaşmasını en çok istediğim karakterdi Jin Myung. Hakediyordu. Ama biraz donuk ve fazla tepkisiz bulmuştum. Oyunculuğunda değil sorun, çizilen karakterdeydi. Karakter fazla tepkisizdi bence. Patlama noktası çok geç geldi mesela. Robot o kadar dayanmaz. Patronun gudubet suratını da arayıp bulmadım, onu da görmek istemeyeceğiniz kadar göreceksiniz zira Jin Myung kendisini birr türlü reddedemedi tansiyonlarım çıkmıştı vallahi yaşlı teyzeler gibi! Kızlarla arasındaki bağ çok güçlüydü ama maalesef bunu çok yansıtmıyordu. Duygularını pek yansıtan bir karakter de değildi zaten. İlk sezon sonunda Çin'e çalışmaya gitmişti bir seneliğine. Tırnağının düştüğü sahneden tırnağı için ağlıyor gibi görünürken kalbinin acısı için ağlıyor oluşu uzunca bir süre içimi parçaladı. Yaşayabilmek için sürekli çabalamak zorundaydı Jin Myung.

Şunların tatlışlığına bir bakınız :3 Aaah şefim...



Birinci sezon hakkında konuşacak olursak, cidden mükemmeldi :3 Her bölümü bir saat olsa da hiç sıkılmadan, hiç ilerletmeden tüm bölümleri izlemiştim. Her bir üyenin hikayesi hem çok sıradan hem çok ilgi çekiciydi. Bu kolay bir şey değildir. 12 bölüm olmasına çok hayıflandığım olmuştu. O yüzden 2. sezon onayı çıktığında deli gibi sevinmiştim.
Dizinin birinci sezonu çok özeldi benim için.

Biraz da ilk sezonun OST playlistinden bahsedecek olursak... Ah mükemmeldi... İlk sezonda favorilerim Mary Hopkin- Goodbye ve Sogyumo Acacia Band-Butterfly olsa da ilk sezonun tüm parçaları güzeldi. İlk sezondaki hiçbir parça diziye özel değildi bu arada. Hepsi daha önceden yapılmış parçalardı ama kim bulduysa tebrik etmek istiyorum. Her parça dizinin ruhuna öyle uymuştu ki, tebrikler. Büyük bir başarı. Ama sanırım ikinci sezonun çoğu parçası diziye özel yapılmış. İlk sezonun OST listesine buradan ve şuradan ulaşabilirsiniz. İkinci sezonun listesi ise burada mevcut:3

İkinci sezona geçecek olursak ikinci sezon da Yoon Sunbaemizin Çin'den dönüşü ile başlıyor. Kızlarımız aslında araba kullanmaktan zerre anlamadığı sonradan farkedilen Kang Yina şoförlüğünde hava alanına gidiyorlar. İkinci sezonun tempoyu hiç düşürmeyip hem komedi, hem de olaylar açısından birinci sezondan aşağı kalmayacağı bu bölümde ortaya çıkıyor. Hala çok komik, hala aynı kızlar, hala aynı lezzet :3
Bu sezondaki beylerimizi de değineceğim hepsi birinci sezonda göre daha derinleştirilmişlerdi.


İkinci sezon tanıtım posterimiz.

Yoo Eun Jae (Ji Woo)

'''Utangaçlığını üstünden atıyor ve öfkesini dışa vuruyor.''
Acı gerçekle bir yerde yüzleşmeniz gerekiyordu. Evet, Eun Jae karakteri bizlerle devam etse de oyuncu değişikliğine gidildi. Park Hye Soo neden ikinci sezonda yoktu tam olayların perde arkasını bilmesem de kötü bir karar olduğunu düşünmekteyim.
Bir kere Park Hye Soo'nun donuk olduğundan şikayet edenler için ''Öyle olmaz böyle olur'' tadında bir olay oldu çünkü Ji Woo karakteri bin kat daha donuk hale getirdi.
Adapte olmakta zorlandık ve üzgünüm ama Park Hye Soo'nun çok daha şirin olduğunu düşünüyorum.
Konuşması çok yavaştı bazen dinlerken esniyordum.
Ayrıca en kötüsü sadece oyuncu değişikliğine gidilmekle kalmamış, karakterin çizgileri de değişmiş. Karakter olmak istediği Eun Jae'ye dönüşmüş ama kimse o kadar dönüşemeyeceği için inandırıcılığı azaltmış. Karakterin değişmesi de bizim adapte olmamızı zorlaştırdı. Madem oyuncu değişikliğine gidildi, en azından karakter aynı kalmalıydı ki alışabilelim.
Ama şöyle de bir şey var ki, kimse Park Hye Soo'yu kadrodan zorla çıkarmadı. Onun da kendi kararı. Ve her şeye rağmen Eun Jae karakterine gönülden bağlı olduğum için bu halini de sevdim.
Bu Eun Jae'miz yeni yılında sevgilisi Jong Yeol ile ayrıydı maalesef. Daha sonradan çok pişman olduğu için tekrar bir araya gelmek istese de maalesef reddedildi. Kendisini bir sezon boyunca Heimdall ile yakıştırdığımla kaldım, mutsuzum :/

Yoon Jong Yeol (Shin Hyun Soo)
Sempatik sevgilisi Jong Yeol da en az Eun Jae'yi aratmayacak kadar değişmişti. İlk sezondaki cıvıl cıvıl Jong Yeol gitti yerine az gülen az konuşan bir çocuk geldi. İlk sezondaki minnoşu öyle aradım ki... Ayrıca Eun Jae'den hoşlanmıyor oluşu da beni üzdü, ilk sezonda favori çiftimdi...
Hayırlısı olsun, Jong Yeol Sunbae'yi de üç evetle uğurluyoruz, ben, Eun Jae ve Ji Won olarak. Ji Won ne alaka bilmiyorum, bunu geçelim.





Jung Ye Eun (Han Seungyeon)
''Yeni bir romantizmle yeni bir ilişkiye başlayabilir mi?''
Yerinde duran koçitolarımızda bugün: Han Seungyeon! Jung Ye Eun ilk sezondaki kaçırılma vakasından sonra çok değişmiştir. Panik atağı olan Ye Eun dışarı yalnız çıkamamakta ve sürekli siyah şeyler giymektedir. İlk sezonda üstünde pembe dışında bir şey görmediğimiz bir karakter için çok uç bir rol biçilmiş bence. Ye Eun gibi bir kızda en fazla tanımadığı insanlara güvensizlik, geceleri yalnız yürüyememe, yalnız kalmaktan korkma gibi şeyler daha inandırıcı olurdu sanki ama gece-gündür yalnız dışarı çıkamama ve sürekli siyah giymesi çok Ye Eun dışında geldi bana.
Onun dışında iyileşme süreci başarılı işlenmişti ve evde yine pembeler içinde eski karakterinde olması başarılıydı. Bu sezon kızlara daha da bağlı bir Ye Eun gördük. Bu da çok güzeldi ve annesinden tüm hücrelerimle nefret ettim, tşkrlr. incecik kıza kilo takıntısı aşılamış ilgisiz sayko manyak.
Okulunu dondurmuştu bu sezonda ve iyileşmeye çalışıyordu. Kızların yardımıyla çoğu şeyi aştı. Ya bir de Song Ji Won'un ''Jung Yeosa'' deyişini öyle özlemişim ki.
Bu arada Ye Eunie'miz bu sezonda kendine nerd bir sevgili buldu. Olaylı bir tanışma yaşasalar da sonra çocuğun tarzını düzeltti. Ye Eun. Çocukta da iş varmış yani.
Ama şu mesajları Yeeun'ın arkadaşının gönderdiği çok barizdi, yakıştıramadım ters köşe şampiyonu bir diziye bunu. Aşırı tahmin edilebilirdi.

Kwon Ho Chang (Lee You Jin)
Kwon Ho Chang Ye Eunie'mizin ikinci sezondaki manitası. Bakmayın böyle durduğuna sonradan Ye Eun kendisinin tarzını daha iyileştirdi. Aslında rol için baştan Onew düşünülmüştü. Hatta ikinci sezon tanıtım resimlerinde Onew var. Sonra skandalı çıkınca apar topar çıkarıldı kadrodan. O da bu rolün altından çok iyi kalkardı ama Lee You Jin de iyi iş çıkarmış. Kendisi Produce 101 2. sezon yarışmacısıymış, baya şaşırdım bu bilgiye.





Jo Eun (Choi A Ra)
''Siyah ve kısa saçı ile bu çocuk 'Belle Epoque'un yeni yüzü.''
Ailenin yeni üyesi Jo Eun Kang Yi Na'nın eski odasına geliyor. Geri kalan dört kızımızla beraber Kang Yi Na'nın yasını tuttuğum için çok üzülmüştüm. İlk zamanlar. Jo Eun da arkadaş canlısı sayılmazdı. O ters tavırlarına falan çok sinir olmuştum. Yoon Sunbae'ye de kendi kendime atarlanmışlığım var, ''Hadi hadi Eun Jae'yi öttürüyordun, ilk geldiğinde hadi!'' diye ahaha. Ama Jo Eun daha sonra kızlarımıza öyle güzel alıştı, öyle güzel adapte oldu ki beşlinin ayrılmaz bir üyesi oldu. İlk geldiğinde kızların sürekli Kang Yi Na'dan bahsetmesi sonucu Kang Yi Na'nın geldiği bir bölümde ona apaçık dişlerini göstermesi beni çok güldürmüştü. Kızları çok benimseyip çok sevmeye başladığını görmüştük burada da.
Jo Eun eve eski bir kitabın arasına bulduğu not yüzünden taşınır. Not evdeki birine yazılmış gibi görünmektedir ve ''Benim hayatımı mahvetmişken sen hala mutlusun, gülebiliyorsun.'' tarzı cümleler yer almaktadır. Jo Eun birinin hayatını böylesine kimin mahvettiğini merak edip eve taşınır. Baştan mektubun Ye Eun'a gönderildiğinden emin gibiydim ama bambaşka bir şey çıktı. Annesinin garabetliği bir yana babası da baba olamamış kızcağıza. İçlerim parçalandı vallahi. Bir de Yeji diye bir arkadaşı vardı Eun'ın. Ama takıntılı ve Eun'a takıntı derecesinde bağlı, şirret bir şeydi. Ayy hiç sevmiyordum o kızı yine aklıma geldi. Küsmeleri Eun beybimi üzse de beni pek üzmedi,sorry. Fotoğrafını tabi ki yine uğraşıp bulmadım. Bu arada Choi A Ra'nın buradaki haline aldanmayın kendisi çok vahşi ve feminen de olabilen bir model. İki tarzı da çok güzel kaldırmış. :3

Seo Jang Hoon (Kim Min Suk)
Benim minnoşuuum! Zaten Kim Min Suk hastası biriyim, burada görünce tam bir heart attack! Bu da ev sahibinin torunuydu dizide. Evin alt katında yaşıyordu. Kızlara göz kulak falan oluyordu her ne kadar 11. bölümde işe yaramasa bile... Yine de olsun minnoşuma. Kendisi Jo Eun'ın peşinde baya koştu. Çıkan Yeji engelini de aştı. Muradına erdi, kutluyorum. Öyle de minnoş oldular ki, sormayın :3
Bu aşka notum yüz puan! Seo Jang Hoon Jo Eun'a göre biraz kısaydı ama olsun ehehe



Ya şu minnoşluğa bakar mısınız ne tatlılar :3



Song Ji Won (Park Eun Bin)
''Artık bir ilişkisi olabilecek mi?''
Aah. Song Ji Won... Kendisi benim ikinci sezondaki favori karakterimdi. Bu sezonda saç rengi ve saç boyuna bittim.
Song Ji Won yine aynı Song Ji Won'du. Gam, keder yok, sadece eğlence. Sadece sonlara doğru ''Bu kadar eğlence yeter.'' dendi ve Song Ji Won'un üzgün yönünü gördük. Çocukluğunda yaşadığı bir travma onu etkiledi ve onun peşine düştü. Bu sezonda da Im Sung Min'le iletişimleri çok güzeldi. Moon Hyo Jin'in olaylarını çözümlediği bölümler hariç çok neşeli ve şirindi. Evin neşesi, eğlence kaynağı. O eşsiz giyim tarzına yine hasta kalmıştım. Jo Eun'a olan davranışları hep çok stabildi. Hatta belki Jo Eun'ın kızlara ısınmasını hızlandıran etkenlerden biriydi Ji Won. Herkese sevgi pıtırcığı olduğu için.
Ji Won ikinci sezonda da olması gereken bir karakter kesinlikle. Tam bir mood-maker. Bu sezonda okulu bitmişti, iş arıyor ve bir sınava hazırlanıyordu sanırım. Im Sung Min'in iş yerine gidip ona salça oluyordu sürekli. Ona aegyo yaptığı sahneler ise unutulmaz!
Vallahi ailem gibiler ya. Bu sezonda Ji Won'un geçmişi etrafında döndü daha çok olay. O yüzden bu sezonda onu daha çok ön planda gördük. Çocukluk arkadaşı Moon Hyo Jin ile ilgili anılarını aydınlatmaya çalışıyordu. Bu yönden de hikayesi kızların bir tık önüne geçmişti. Ha evet şikayetçi değilim ama daha eşitlense iyi olurdu hani. Ama kendisi ikinci sezonun yıldızıydı bunu kimse inkar edemez <3




Im Sung Min (Son Seung Won)
Aaah yakışıklı çocum. Bu sezonda Im Sung Min'in Ji Won'a olan hislerinin daha da farklılaşıp derinleştiği işlendi. Bu sezonda oğlumuzun bir işi vardı tabii. Ji Won'la aralarında herhangi bir temas geçmese bile kirpiklerinden bile anlaşılıyordu hisleri. Son bölümde ''sanki sevgililik arkadaşlıktan daha mı iyi!'' sözü bana bir süre dediklerini ve kendimi sorgulattı. Ama üzücü bir durum var ki son bölümlerdeki epiloglarda birinin 2025'te öleceği görünüyordu hatırlarsanız. Kızlardan en erken ölen 2025'te ölendi. Sonra da bir diğer epilogda küçük bir kız ''Burası annemin evi miydi?'' diye soruyor. Yas tutulurken giyilen siyah takım elbise giymiş bir adam da onu onaylıyor ve adamın sesini gayet iyi tanıyoruz ki kendisi Im Sung Min. Orada evlendiklerine mi sevinelim, Song Ji Won'a mı üzülelim bilemedim. Bu harekete ne gerek vardı, bu aksiyonu neden kattınız, senarist bizden ne istiyor gibi bir takım sorular döndü kafamda uzun süre. Eğer bütünlük bozulacaksa, Song Ji Won'suz bir sezon izleyeceksek 3. sezonu istemiyorum. Bu şekilde bıraksınlar, böyle güzel hatırlayalım. Çünkü Park Eun Bin kendi karakterinin öldüğünü doğruladı :(




Yoon Jin Myung (Han Ye Ri)
''Demir leydi, değişmeyen poker yüz.''
Değişmeyen poker yüz evet! Yoon Sunbae'nin ifadesizliği maalesef bu sezonda da bizimleydi. Ama ilk sezona oranla bir çok şey değişmişti. Mesela ilk sezon kızlarla belirli yakınlığı varken bu sezonda inanılmaz anaç bir tavrı vardı. Ve normalde onların sorunlarını umursamazken bu sene hepsini gördü, farketti ve çözmeye çalıştı. Ve hepsini kendi karakterine uygun yaptı. Yani kimseyi karşısına alıp sorunu sormadı ve zaten böylesi inandırıcı olmazdı. Bildiğimiz Yoon Sunbae'den çok uzak olurdu. Eun Jae gibi inanılması zor bir değişim değil, gayet güzel bir değişim geçirmişti yani.
Bu sezonda Sunbae'mizin güzel bir işi vardı, daha mutlu,daha içten ve daha doğaldı. Oh&Park Entertainment adında bir eğlence şirketinde çalışıyordu. Bildiğimiz idol grup şirketleri işte.
Sevgili Şef Bey ile olan ilişkileri de muhteşemdi. Hele son bölümdeki sarılmaları kalbimi ısıttı. Jin Myung'un her ilişkisi gibi onunla olan ilişkisi de daha doğal ve samimi bir hale dönüşmüş. Yaşasın Şef Bey!
Ama Şefimin sadece son bölümde konuk olması beni üzdü... Doyamadık...



Heimdall/Lee Jin Kwang (Ahn Woo Yeon)
Bu bey de Jin Myung'un çalıştığı şirkete bağlı Asgard adında bir grubun üyesi. Yıllardır ünlü olamamış bir gruplar. Şirketin diğer bir grubu The Fifth Column da aşırı başarılı olunca şirket Asgard'ın dağıtım grubun beş üyesinin kontratını iptal edip ikisini şirkette tutuyor. Heimdall de şirketin kontratını iptal ettiği üyelerden biri. Jin Myung'la tesadüf eseri sürekli karşılaşmaları üzerine Jin Myung'a ''Bir numaralı hayranım Noona!'' diyen Heimdall bir süre sonra Jin Myung'u gerçekten bir ablası gibi görmeye başlar. Sonra dağılma sürecinde bir sürtüşme yaşasalar da Jin Myung Heimdall ortadan kaybolunca onu bulmak için çok çabalar ve bir kaç gün Jang Hoon'un yanında alt katta kalmasına izin verirler. Jin Myung eve dönmeden önce bir veda hazırlamasını söyler. Onun kastettiği bir karaoke partisidir ama Heimdall bunu veda konseri olarak yorumlar ve grup arkadaşlarıyla konuşup son bir konsere karar verirler. Ji Won'un yardımıyla Yonsei Üniversite şenliğinin kapanışını yaparlar ve Heimdall sonda ağlayarak Jin Myung'a teşekkür eder. Aaah... Ne duygusal bir andı. Öğrenciler birer birer salonu terkederken içim acımıştı, nomissızlar.
Aslında sektörün kanayan yarası olan ünlü olamayan underrated gruplara değinilmiş.Çabalıyorlar, didiniyorlar, uykularından, gençliklerinden feragat ediyorlar ve yeterince şanslı değillerse ellerinde kocaman bir hiç kalıyor. Yeterince underrated grup stanlemiş biri olarak Asgard'ı gördükçe, Heimdall'in ''Bir Gün başarılı olacağım Noona, göreceksin!'' deyişini duydukça içim çok acıdı.
Güzel bir anekdot olarak ise The Fifth Column üyelerini A.C.E üyeleri, Asgard'ın altı üyesini de Pentagon'un bazı üyeleri canlandırıyor.



İkinci sezon da yine muhteşem bir sonla bitti. İlk sezondan ders almayıp ikinci sezonda her şeyin bir sonuca bağlanacağını uman masum bebişler için üzgünüm ahaha. Arkadaşlar senaristimiz seviyor bölye şeyleri anlamadınız mı daha :3 Tekrar söylemek isterim ki eğer güzel iki sezonun anısını mahvedeceklerse üçüncü bir sezon istemiyorum. Bu güzel iki sezonu sonsuza dek izler ve paralel evrende beş+bir(Yi Na) kızımı mutlu ve birlikte yaşatırım. Lütfen:3

Efsanevi aşklar, yakışıklı çocuklar, dünya güzeli kızlar ve peri masalı arıyorsanız bu dizi yanlış bir seçim. Ama oyunculuklarını konuşturan muhteşem aktör ve aktrisler, gerçek bir gençlik öyküsü ve inanılmaz sıcak bir hikaye anlatılıyor bu dizide. Çok şey kaçırırsınız eğer izlemezseniz. Hemen şimdi şu saniye başlayın :3 Esen kalın, mutlu kalın.

Dizi dizi değil fight club mübarek ahjshshs
John- pardon Yoon Cena sahnede

İki sezonun farklarından biri de renklerdi. İlk sezonun daha koyu ve kasvetli renkleri varken ikinci sezonda renkler çok açık ve ortamlar aydınlıktı. Aradaki farkı en çok Belle Epoque!un ahşap mobilyalarında fark edebilirsiniz.
Klasik Song Ji Won!
Vallahi şimdiden özledim... Tekrar görüşelim Belle Epoque!