1 Haziran 2025 Pazar

Dizi Yorumu: The Potato Lab


Merhaba! Umarım herkes iyidir. Bir aradan sonra tekrar buradayım. Bugün yine geleneğimiz olduğu üzere kdrama konuşacağız burada. Herkes çayını, kahvesini, bir tabak meyvesini yanına aldıysa, başlayalım o halde.

Annemle ben bir araya gelince muhakkak bir Kore dizisi izleriz. Yaz tatili, sömestr, hiç şaşmaz. O yüzden o bir haftalığına çalıştığım yere gelince dedim ki güncel sayılabilecek The Potato Lab var, izleyelim bakalım. 

Bunlar When Life Gives You Tangerines ile beraber yayınlandı biliyorsunuz. Timeline ile beraber izledim ben de o diziyi. Dramını kaldırabilecek havada olmadığımdan bunu izleyelim dedim. Zaten twitterda da hep "Mandalinalı dizinin dramı yorduysa, patatesliyi izleyin." falan muhabbetleri dönüyordu. Manava döndü ortalık.

Diziyi herkes izleyebilir. Tam olarak komedisi bol bir kdrama. Tabi zaten aşağıda da konuşacağız bunu ama romantizm anlamında bana biraz yetersiz geldi. Öyle Kore dizilerinde hep alıştığımız yürek eriten türden sahneler yok bence. Yok eğer aradığınız şey sağlam bir komediyse, doğru yerdesiniz!

The Potato Lab/Potato Research Institute
Yönetmen: Kang Il Soo
Senarist: Kim Ho Soo
Yayıncı: tvN
Bölüm Sayısı: 12 Bölüm
Yayın Tarihleri: 1 Mart-6 Nisan 2025

Dizimizin konusu şu. Başrolümüz Kim Mi Kyung, Kore'nin baya kırsal bir kasabasında bir gıda şirketine bağlı olan Patates Araştırma Enstitüsü'nde çalışan bir araştırmacı. Diziyi izlerken patatese atfedilen öneme şok olacaksınız zaten, adamlar araştırma enstitüsü kurmuş, daha ne olsun. Sonra gıda şirketi satılıyor ve Wonhan adında başka bir gıda şirketi satın alıyor şirketlerini. Yeni şirket ise bu enstitü ile ne yapsak, kapatsak mı küçültsek mi kararını vermek için oraya üst düzey çalışanlarından So Baek Ho'yu (Kim Tae Oh) görevlendiriyorlar. Sonrası malum. So Baek Ho enstitüyü derlemeye toplamaya, biraz küçültmeye, bütçeyi azaltmaya çalışırken Mi Kyung ile yolları kesişiyor.

Yine harrika anlattığıma göre, biraz daha inceleyelim. Yönetmen Kang Il Soo'nun da Kim Ho Soo'nun da pek bilinen bir romantik komedisi yok. Dizinin romantizm ayağının eksik olası bu şekilde açıklanabilir. Ayrıca yönetmen ve senaristin daha önce Rookie Historian Goo Hae Ryung ve Solomon's Perjury dizilerinde beraber çalıştığını ekleyelim.

e o zaman dans, spoiler.-

Kim Mi Kyung (Lee Sun Bin)

Kendisini daha önce hiç izlememiştim ama güzelliğine hayran kaldık. Keşke daha da güzel giydirilseydi ahahahaha Song Hye Kyo'yu andırdı biraz bize.
Kim Mi Kyung'umuz yıllar önce Wonhan'daki işinden çıkıp (acaba?) dağların arasındaki bu kasabaya kaçmış ve bulduğu her işe başvurmuş. Normal bir plaza çalışanıyken daha önce hiç çalışmadığı bir alana atılmış. Ama çok da sevmiş bu alanı, kendi serası bile var, iş yerinde her isteneni yapıyor. Çok da çalışkan bir kız. Ama inanılmaz troll. Kardeşi konuk evi işletiyor, orada kardeşi, yazar olan çocukluk arkadaşı ve kendisi beraber yaşıyorlar. Allah o çocuğa sabır versin bu iki deliden az çekmedi ahahaha
Kim Mi Kyung iyi hoştu da güldürü öğesinin artırılması adına karakterinin fazla ciddiyetsiz yazıldığını düşündüm. Flashback sahnelerde gördüğümüz kadarıyla Park Ki Se'yleyken öyle değilmiş. Gayet yerindeymiş. Sanki terkedilince delirdi kız, niye böyle bir değişim yaşatmışlar anlamadım. Her şeyi bu kadar dalgaya alan, bir derinliği olmayan bir karakterle bir yere kadar bağ kurabiliyor insan. Son bölümlerde yine neyse de ortalara kadar o kadar havaiydi ki durumu endişeyle izledik ahahahah

So Baek Ho (Kang Tae Oh)

Önce Run On'da izlemiştim, sonra Extraordinary Attorney Woo'da unutulmaz repliğiyle "Hayal kırıklığına uğradım..." reis olarak ulusun sevgilisi oldu ahahahaha Askerden döndükten sonra kendisini daha kallavi bir romcomda izlemek ister miydim isterdim ama sağlık olsun artık, ne diyelim.
So Baek Ho şirkette yüksek pozisyonda bir yönetici. Şirketleri patates enstitüsünün şirketini alınca adam haklı olarak merak ediyor bir ordu adam kırsalda napıyor diye. Şimdi biz bizeyiz onlar da hem iş yapıyor gibi hem de yapmıyor gibi anlayamadım yani ahahahaah O da anlayamamış olacak ki baya uzun sürüyor süreç. Şirketteki kıdemlisi bunu kıskandığından diyor ki sen azıcık takıl orada biraz küçülmeye falan git, bütçe azalsın. Bu da kızın kardeşinin konuk evine yerleşiyor. Geçici olarak orada yaşamaya, enstitüye gidip gelmeye başlıyor.
Soğuk bir adam, çok mantık ve akılcı. En belirgin özelliği de dengesizliği bence. Mi Kyung'un da kafasını yaktı bir öyle bir böyle. Kız zaten mental açıdan sağlam değildi hahahaah bir de bu üstüne tuz biber ekti. İlişkilerinin en büyük krizi yıllar önce Mi Kyung'un Wonhan'dan ayrılmasında payı ve bizzat katkısı bulunmasından kaynaklandı. Mantıklı bir krizdi, en azından sudan bir sebepten ayrılmadılar. Çok da uzatmadılar durumu, güzel sonuca bağladılar yani. Önceki hit dizisindeki "Hayal kırıklığına uğradım." repliğinin kullanılması da tatlı bir göndermeydi.

Park Ki Se (Lee Hak Joo)

Çok tanıdık gelmesine ve oldukça ünlü bir oyuncu olmasına rağmen kendisini sadece Be Melodramatic'de izlediğim Lee Hak Joo, orada kızlardan birinin işe yaramaz kocasını oynuyordu.
Burada da en az oradaki kadar tıynetsiz ve meymenetsiz bir karakter olan Park Ki Se'yi canlandırdı.
Park Ki Se kızın eski sevgilisi. Bir zamanlar aynı şirkette çalışıyorlarmış ancak kendisi yurtdışına gidip orada şirket başkanının kızıyla tanışınca orada işler kopmuş. Sahip olabileceği şeyleri fark edince kızı aldatıyor, yetmiyor başkanın kızıyla evlenme kararı alıyor ve kıza bunu bir türlü söylemiyor. En kötüsü ise şirket başkanın kızıyla evlendiği ve hatrı sayılır bir yere sahip olacağı için dedikodu çıkmasın diye Mi Kyung'u apar topar işten çıkarıyorlar. Daha doğrusu işten çıkarmıyorlar da mobbing üstüne mobbingle kızı ayrılmaya zorluyorlar yanlış hatırlamıyorsam. Kıza olayları anlatırken de düğün davetiyesini veriyor???? Ömürlük travma bıraktınız tebrikler. Kız ilk bölümlerde diyordu ya "Her doğum günümde ölmesi için dilek diliyorum." diye ahahahaha Abi haketmişsin sanki biraz ya.
Yalnız niye finalde herkes tarafından affedildi ve arkadaşça yaklaşıldı bu adama onu pek anlamadım. Aldatmayacak kadar kişilikli ve en azından uzun süredir ilişkide olduğu kadına düzgün bir açıklama yapacak kadar cesur olmalıydı ama ikisini de beceremeyen bir adama fazla bile tevazu gösterildi. Geçelim, gerek yok.


Daha önce King The Land'de izlediğimiz Kim Ga Eun kızın en yakın arkadaşı Lee Ong Joo karakterini canlandırırken, benim Shooting Stars'dan hatırladığım oğlumuz Shin Hyun Seung, kızın erkek kardeşi Kim Hwan Kyung rolünde.
İkisi için de çok söyleyeceğim bir şey yok o yüzden aradan çıkaralım böyle dedim. Ong Joo bir yazar, şehvetli aşk manhwaları okumakla geçiyor hayatı. Bu kız niye kırsala taşınmış orayı pek aydınlatmadılar. Kim Mi Kyung'dan daha delisi varsa aha bu tam olarak oydu.
Oğlumuz ise pansiyonu asıl işleten kişi bir de kafe var pansiyonda ama kardan çok zarar ettiğine yemin edebilirim. Bu oğlan sessiz sakin, bu iki delinin elinde oyuncak olmuş. Ong Joo'ya yıllardır platonikmiş ama kız bunu pek ciddiye almamış. Sonra değere binince bir ilişkiye başladılar da bunların duygusu da bana geçti mi, pek sanmıyorum ya. Sanki böyle uzun süredir beraber yaşamaktan ve etrafta başka hiç genç insan olmadığı için hislerini aşkla karıştırıyorlarmış gibi geldi bana. Hadi Hwan Kyung bayadır seviyormuş o okey de, Ong Joo için öyle geldi yani bilmiyorum.
Ama seyir zevki olarak izlemek eğlenceliydi bence bu ekibi. Özellikle ilk bölümde Mi Kyung eve geldiği anda bunların role play çok keyifli sahneler izleyeceğimizin habercisi gibiydi, sevdim yani. Sıkmadılar.


Bunlar da meşhur Potato Lab ekibi. Hepsi ayrı ayrı eğlenceliydi bence, sıkmadılar, yormadılar. Hem çok çalışıp hem de bütün gün yatıyormuş havası vermeleri de ilginçti ahahahah Ama gerçekten çalıştıkları yer manzara olarak efsaneydi ben de çalışmak istedim orada o ayrı. Kızlar görüyorsunuz nasip Bağdat'ta da olsa geliyor. Kız gitmiş dağların arasında patates dikiyo, nasip ayağına yakışıklı, 1.90 zengin bir CEO getiriyor. Hayat böyle, olmadı diye üzülmeyin ahahahahahah

Genel Yorumum

Şimdi biraz da yorumlayalım bakalım.
Öncelikle beğenmediğim, sevdiğim noktalardan başlayalım.

Diziyi romantik komedi kategorisi içinde değerlendirdiğimizde bir sağlama yapacak olursak komedi kısmı evet çok iyi, ama romantik kısmı o kadar da beklediğim duygu geçişini vermedi bana. Yani yıllardır izleriz, yüreğimizi eriten ne sahneler çıktı bu sektörden, hiçbirini göremedim ben. Bunun sebebi biraz da komedi elinin daha yükseltilmiş olması. Evet komik, özellikle ilk bölümlerde karnım ağrıyana kadar güldüm ama romantizm tarafında aklımda çok kalan bir kısım olmadı. Bunun senaryoyla alakası var çünkü Lee Sun Bin ve Kang Tae Oh yan yana alev ateş bir çift olmuşlar. Duyguyu geçiremedilerse bunun suçunu onlarda değil de senaryoda aramak daha mantıklı geldi bana. Gördüğümüz az biraz sahnede ne kadar sevimli olduklarını fark etmişizdir zaten.

Komedi eli çok yüksek demiştik. Bunu yapmak için de karakterlerin köşelerini çok keskinleştirmişler bence. Mi Kyung ve Ong Joo her kafasına eseni yapan, başına buyruk karakterlerdi mesela ama bunu o kadar keskin çizmişler ki bir yerden sonra ne yapsalar "Delidir, ne yapsa yeridir." diyerek kabulleniyorsunuz. Tamam evet komikler, ama karakterle bağ kuramıyorsun, çok uçlar çünkü. Yine Baek Ho mesela, benim için onu başta buz gibi soğuk olup aşık olduktan sonra yumuşayan yüzlerce baş karakterden ayıracak hiçbir çizgisi yok, akılda kalıcı değil. Karakterler çok yüzeysel kalmış yani derinleştirilmemişler. Deli kadın, soğuk kdrama erkeği, çılgın yakın kız arkadaş, ona yıllardır gizliden platonik aşık olacak yaşça küçük efendi erkek, haaah işte kadro tamam deyip birleştirilmişler gibi. Kang Tae Oh ve Lee Sun Bin'in efsane çekimi harcanmış gibi biraz. Çok yakışmışlar ve daha derinleştirilmiş bir senaryoda neler izlerdik düşününce üzülüyorum. Benim Kang Tae Oh'u şöyle kalp eriten, kallavi bir romantik komedide izleme isteğim zerre eksilmedi mesela, dişimin kovuğunu doldurmadı derler ya, öyle şu an ahahahash

Yani bir komedi dizisi olarak değerlendirirsek çok iyi ama romcom olarak potansiyeli harcanmış bir yapım diyebilir miyiz, evet diyebiliriz.

Şimdi de sevdiklerim yey!

Beni bir süredir takip edenler bilirler ki kırsala kaçma trope>>> her şey. Ben bu temaya bayyılırım ve bu tarz dizileri ayrı bir severek izlerim. Bunda da Mi Kyung'un taşındığı yerin güzelliği takdire değerdi, yemyeşil bir köy ya içim açıldı izlerken. Gidip benim de yerleşesim geldi. Hatta Mi Kyung'un Seul'den ilk kaçtığı zamanı da izlemek isterdim ama o zaman çok yaralı kuş olurdu, kalbini kimselere açamazdı. O yüzden zamanlama iyi düşünülmüş bence.

Patates Ekibi olsun, köylüler olsun, konuk evindekiler olsun beni sıkmadılar. Screentime dengeli ayarlanmış ve kimse birbirini önüne geçmemiş bu beni mutlu etti. Zırt pırt her sahneden fırlamadıkları gibi Baek Ho ve o alzheimer olan teyzenin beraber yemek yedikleri sahne çok güzeldi bence. O diyalog bir tık duygulandırdı :")

Finalde ikisinin de işi bırakıp -Mi Kyung'u zaten sevdiceği ikinci kez kovmuştu da- başka işlere yönelmeleri güzeldi bence. Gördük ki Wonhan'dan pek hayır gelmedi ilişkilerine. Son bölümdeki takım elbiseli ikonik sahneleri ise çok tatlıydı. Oldukça hoşuma gitti.

Romantizmini az bulsam da gerekli diğer her şeyi yerli yerinde kullanmalarını sevdim. Akıcıydı, eğlenceliydi, insanın yüzünde bir tebessüm bırakıyordu. Daha ne olsun? İzlemek keyifliydi yani. Zaten 16 bölümlük bir diziden beklediğimiz şeyler de aşağı yukarı bu minvalde. Keyifli zaman geçirmemi sağladığı için ben sevdim. Aynı zamanda kıpır kıpır yaz havasında geçmesi, güzel manzaralarla dolu bir ortam sunması falan da dizinin hanesine yazılacak artı bir puandı.


Sahne içinde sıklıkla duyduğumuz tüm parçalar çok güzeldi bence. En çok Seungmin'in bal sesiyle söylediği My Destiny'yi ve Cheeze'in Like A Dream'ini sevmekle beraber on parmağında on marifet Lee Sun Bin'in söylediği Hailey tam Dali and Cocky Prince'e uygundu. Sanki orada duymuşum gibi hissettirmekle beraber çok da tatlı bir parçaydı.

Seungmin (STRAY KIDS)-My Destiny
b!ni-Strong Girl
Kassy-Bird Song
CHEEZE-Like A Dream
Jaeyeon-See You Again
Sondia-Pretend
Lee Sun Bin-Hailey

Dolu dolu bir romantik komedi izlemek isteyenleri tatmin etmeyecek olmayacak olması muhtemel ancak hoşça vakit geçirmek ve güzel manzaralar eşliğinde renkli karakterler izlemek isteyenler için keyifli bir seçim olabilir. Seçim sizin. İzleyecek olanlara, iyi seyirler!










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder